Sivil toplumun annesi, 27 projeye ‘can suyu’ verdi
Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, 8 yılda toplam 107 projeye hibe desteği verdiklerini belirterek, sadece bu yıl 27 projeye 2 milyon lira hibe desteği sağladıklarını dile getirdi
ÖZLEM ERMİŞ BEYHAN
İSTANBUL - Sabancı Vakfı, hibe desteği verdiği sivil toplum örgütlerini gelenekselleşen Ekim Zamanı toplantısında bir araya getirdi. Toplantıyı açan Güler Sabancı, “Vakıf için sivil toplumun annesi tanımı yaptılar, çok mutlu oldum. Sabancı Vakfı sadece bu yıl 27 projeye 2 milyon TL hibe desteği verdi” dedi. Sabancı, gençler, kadınlar ve engellilerin dertlerine birebir dokunup çözüm üreten projeleri dinlerken duygusal anlar yaşadı.
Kadınlar meydandan artık başını eğmeden geçebiliyor
Toplumsal Gelişme Hibe Programı (TGHP) kapsamında desteklenen sivil toplum örgütlerinin bir araya geldiği Ekim Zamanı Deneyim Paylaşım Toplantısı’nın açılışında konuşan Güler Sabancı, “Sabancı Vakfı’na ‘sivil toplumun annesi’ tanımını yaptılar. Bu bizi çok mutlu etti. Artık hayırseverlik kavramı değişiyor. Stratejik hayırseverlikten, günü kurtarmak değil daha etkin toplumsal sonuçlar elde etmekten bahsediliyor. Biz, gerçek toplumsal değişimin sivil toplum örgütleri ile olacağına inanıyoruz. Sadece maddi destekle kalmıyor, her açıdan yanlarında oluyoruz” dedi. Sabancı Vakfı’nın, 8 yılda, 107 projeye hibe desteği sağladığını, sadece 2014’te 27 projeye 2 milyon TL hibe verildiğini anlatan Güler Sabancı, yıllık yüzde 4’lük ekonomik büyümenin toplumsal gelişmeye aktarılamadığına dikkat çekti.
Toplantıda, 9 örnek proje dinleyicilerle paylaşılırken en fazla alkış alanlardan biri Karabiga Kadın Kooperatifi Başkanı Işıl Özfiliz oldu. Özfiliz, batıda da kadınların aynı doğudaki gibi eve mahkum olduğunu, sosyal ve ekonomik hayata katılamadığını, 3 bin kişinin yaşadığı Karabiga’da bu nedenle bir kadın kooperatifi kurduklarını anlattı. Proje sonrasında kurulan yuva sayesinde kadınlar iş hayatına katılma şansı bulmuş, pek çoğu eğitim almış, iş yeri açmış. Özfiliz, “Bizim proje bütün sosyal hayatı etkiledi. Esnaf ilk kez karısını kasaya oturtmaya başladı. Meydanda bir kafe açtık. Artık kadınlar meydandan geçebiliyor, eskiden ancak başımızı öne eğerek geçerdik” dedi. Özfiliz, Sabancı Vakfı desteğiyle gerçekleşen projeyi anlatırken, “Kadına yatırım çocuğa yatırımdır, çünkü kadın kazandığı parayı önce çocuğunun eğitimi için harcar” dedi.
Çocuklar etiketlenmesin engellilere ‘lütfedilmesin’
Devlet korumasında yetişen gençlere karşı ayrımcı dil uygulamasının son bulması için bir ‘Doğru Sözlük’ hazırlayan Hayat Sende Gençlik Akademisi’nin projesi de ilgi çekti. Akademi Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Oskay, “Kimsesiz çocuk demek yanlış, biz kimsesiz değiliz devlet korumasındayız. Bunun gibi pek çok yanlış ifade çocukların gençlerin etiketlenmesine yol açıyor” dedi ve bu yöndeki çalışmalarını anlattı. Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın (OTG) Genç Bank projesini anlatan Can Ercebe ise gençlerin fikirlerinin dinlenmesinin nasıl toplumsal değişimler yaratabileceğini örneklerle ortaya koydu. Engelli Hakları İzleme Grubu’nun projesinin ayrıntıları da dinleyicilerin büyük ilgisini çekti. TOHAD Başkanı Süleyman Akbulut, “Engellilere yapılanlar bir lütuf değil kamusal görevdir. Bu bilincin oluşması için ilk kez engellilerin haklarından ne kadar faydalanabildiğini ortaya koyan bir çalışma yapıyoruz” dedi.