SAP’den müşterilerine İran uyarısı
Teknoloji devi, Türkiye’de iş yaptığı tüm şirketlere İran ile çalışmadığı ve çalışmayı düşünmediğine dair dijital ortamda bir taahhüt metni göndererek imzalamaları talebinde bulundu.
AYSEL YÜCEL
ABD ve Avrupa Birliği’nin nükleer programından dolayı İran’a uygulanan yaptırımların bazılarını 2016 yılında hafifletmesine karşın bazı şirketler hala ABD’nin İran’a yönelik ambargosunu delmekten endişe ediyor. 180 ülkede 365 binden fazla müşterisi bulunan Alman yazılım devi SAP, dünya genelinde birçok müşterisini İran ile kendi programı üzerinden çalışmaması ve İran’da SAP satışı ya da danışmanlığı yapmaması konusunda uyarıyor. SAP, benzer bir uygulamayı Türkiye’deki müşterilerine de yaptı. Alman firma, Türk şirketlerden kendi yazılımlarını kullanarak İran’la iş yapmamaları konusunda taahhüt istedi.
Teknoloji devi, Türkiye’de iş yaptığı tüm şirketlere dijital ortamda bir taahhüt metni göndererek imzalamaları talebinde bulundu. SAP tarafından Türk şirketlere gönderilen ilgili metinde İngilizce olarak, “SAP’nin iç denetim sürecinde .......... şirketinin İran ise bağlantıları tespit edildiğine dair Itelligence tarafından bilgilendirildik. ..... olarak İran’da tesisimiz, satış elamanımız, varlığımız, depomuz vb. olmadığını onaylıyorum. Faaliyetlerimiz tümüyle Türkiye’de yürütülmektedir ve ABD yaptırımlarını tamamen kaldırmadıkça İran’da ofis/fabrika kurma niyetimiz yoktur” ifadeleri yer alıyor ve şirket tarafından imzalanması isteniyor. SAP’in aksi takdirde cezai yaptırımların devreye girebileceği uyarısı yaptığı belirtiliyor.
Dünyadaki tüm müşterilerden istiyor
Türkiye’de SAP çözümleri sunan en büyük teknoloji şirketlerinden Itelligence’in CEO’su Abdülbahri Danış, konuyu doğruladı. SAP’nin bu taahhüdü sadece Türk şirketlerinden değil, dünya çapındaki tüm müşterilerinden istediğini açıklayan Danış, bu durumun sadece İran’a yönelik olmadığı, tüm ambargolu ülkeler için geçerli olduğunu vurguladı. DÜNYA’ya konuşan Danış, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
Bu sadece bize özel bir şey değil. SAP, Türkiye’den alınan lisansların ambargolu ülkelerde kullanılmamasına dair bir taahhüt istiyor sadece. Bunu tüm sektördeki müşterilerinden talep ediyor. Diyor ki ‘Ben bu lisansları Türkiye’deki operasyonum için aldım. Hiçbir şekilde bu lisanslar ambargolu olan İran’da kullanılmayacaktır.’ Bu sadece Türkiye’deki şirketlerden de istenmiyor. Ve bunu sadece İran için istemiyorlar. SAP dünya çapında ve tüm müşterileri için böyle bir süreç yürütüyor. Ambargolu tüm ülkeler için geçerli bu talep. Aslında sözleşmesel olarak da şirketler bu lisansları ambargolu ülkelerde kullanamazlar. Almanya’dan da lisans alsanız, Türkiye’den de alsanız SAP bunu ambargolu ülkelerde kullandırtmıyor. Sözleşmesel olarak zaten kullanmanız mümkün değil. Ama SAP ek bir taahhüt almak istiyor müşterilerinden. Bu sadece bu konuya müşterilerin biraz daha dikkatini çekmek için yapılan bir durum. Bu tamamen bizden bağımsız, SAP’ın dünya çapında yaptığı durum.”
Türk şirketler talepten endişeli
SAP yazılımını en çok kullanan sektörlerden biri de otomotiv. Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Alper Kanca, neredeyse bütün otomotiv şirketlerinin SAP yazılımı kullandığını vurgulayarak, SAP’nin bu talebini şaşkınlıkla karşıladıklarını ifade etti. Tüm TAYSAD üyelerine aynı mailin gönderildiği bilgisini veren Kanca, DÜNYA’ya şu açıklamalarda bulundu:
"Bugüne kadar SAP yazılımı kullanırken de bir sorun yaşamadık. Çok da iyi işleyen bir yazılım. Son haftalarda SAP Türkiye’deki müşterilerine yazı gönderip ‘Bizim yazılımlarımızı kullanmayın’ diyor. Bu bana göre çok garip bir durum. Biz SAP alırken hiç kimse bize ‘Şunu yaparsın, bunu yapamazsın’ demedi. Sıradan bir yazılım olsa önemli değil ama bu durum başka tehlikeleri gösteriyor. Bugün SAP ‘İran’a mal satmayın’ diyor, yarın da herhangi bir şirkete satmamamız talebinde bulunabilir. Bu şekilde sizi tekeline almış oluyor. Başka bir şans bırakmıyor. Düşünün bir yazılım alıyorsunuz ve bir gün o yazılım size talimat vermeye başlıyor. Bunu ciddi bir tehlike olarak görüyoruz. Orta ölçekli bir firma için bu yazılımın bedeli 1 milyon euro yaklaşık. Daha büyük firmalar için bu rakam 10 milyon euroyu aşıyor. Ve siz bu yazılımı alıyorsunuz, sonra size bu yazılımı kullanarak İran’la iş yapmayın deniyor. Üyelerimizden birkaçı da bu maili aldıktan sonra benzer endişelerle beni aradı."
Özellikle Türk otomotiv tedarikçilerinin İran ile iş artışı planladıkları bir dönemde böyle bir kısıtlamanın sorun yaratacağı düşünülüyor.
SAP Türkiye'den açıklama
Konuyla ilgili olarak SAP Türkiye'den açıklama geldi.
SAP Türkiye'nin DÜNYA Gazetesi'ne yaptığı açıklama şu şekilde:
"New York ve Frankfurt borsalarında işlem gören global bir şirket olan SAP SE, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, Almanya ve operasyonlarını yürüttüğü ülkelerin ambargo kurallarına uymakla yükümlüdür.
İran’ın nükleer programına ilişkin uluslararası anlaşma JCPOA'nın getirdiği değişiklikler ışığında, pek çok işletmenin İran'da faaliyetlerini yeniden değerlendirmesi ve İran pazarına girişi ile oluşabilecek riskler nedeniyle, iş ortaklarımızı yetkili uluslararası kurumlardan gerekli izinler alınmaksızın herhangi bir SAP ürün ve servisini ambargo uygulanmış herhangi bir şahsa, şirkete veya kuruluşa doğrudan veya dolaylı olarak tedarik etmemesi, dağıtmaması veya taahhütte bulunmaması konusunda bilgilendirdik.
Dürüstlük ve şeffaflık, SAP'nin benimsediği iş yapış prensiplerinin en önemli yapı taşını oluşturmaktadır. Şirketimizin dünya çapında yaptığı tüm sözleşmelerde standart İhracat Kontrol maddesi olarak “Ambargolu ülkelerde ilgili kurumlardan gerekli ihracat izinleri alınmadan SAP ürün ve servislerinin kullanılamayacağına” dair bir madde yer almaktadır. Ek olarak, İran ile iş ilişkisi olduğu tespit edilen müşterilerimizden, ambargo kurallarına uygun davrandıklarını teyit etmelerini talep etmekteyiz.
Bizim için önemli olan, SAP ürün ve servislerinin tabii olduğumuz ambargo kuralları ve mevzuatlarına uygun bir şekilde kullanılması için gerekli tüm önlemleri almaktır.
Saygılarımızla"