Ravaber, taş yününde dünya markası olacak

Türkiye taş yünü pazarının yüzde 35 payla önemli oyuncusu Ravaber, Avrupa’da da tesis kurmak için düğmeye bastı. Belçika ya da Macaristan’da kurulacak tesisin 35 milyon euroya mal olması öngörülüyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

HATİCE ŞİMŞEK

KAYSERİ - Türkiye’de taş yünü pazarının yüzde 35’ine hakim olan Ravaber, Avrupa’da açacağı fabrikasıyla dünya markası olmayı hedefliyor. Türkiye’de ilk seramik yünü üretimine başlayan firma, taş yününden topraksız tarım yapmak için de gün sayıyor. Yeni üretimler sayesinde Ravaber, dünyanın bu alanlardaki sayılı üreticilerinden biri olacak.

Belçikalı Ravago ile ortaklığından sonra yatırımlarını farklılaştırarak artıran Ravaber’in Genel Müdürü Harun Hasyüncü, tekstil sektöründe faaliyet gösterinken enerji verimliliği alanına yönelmelerinin hikayesini DÜNYA’ya anlattı. Taş yünü alanında faaliyete 2008 yılında, 20 bin tonluk bir kapasite ile başladıklarını söyleyen Hasyüncü, “İlk yıl 4 bin ton malzeme satmıştık. Açıkçası biraz moralimiz de bozulmuştu. Ama zaman içerisinde hem fiyatların geriye gelmesi, hem de enerji tasarrufu bilincinin Türkiye’de artmasıyla beraber sektörün önü açıldı. Biz de bu süre zarfında 2012 yılında kapasiteyi artırma kararı alarak 20 bin tonluk hattımızın yanına, 40 bin tonluk bir hat daha kurduk. Şimdi mevcut tesisimize üçüncü hattımızı kuruyoruz” şeklinde konuştu.

O dönemde ürünlerini Belçika menşeili ‘Ravago’ firmasına ait Mardav firmasının alarak yurt içindeki 150 bayisine ulaştırdığını söyleyen Hasyüncü, şunları anlattı: “İşler iyi gidince; biz de kapasiteyi artırınca ‘bu ürünü sadece alıp satmayalım beraber üretip beraber satalım’ diye bir teklifl e bize geldiler. Bizde taş yünü üretebilme kabiliyeti var, patentli makinelerimiz var; bazı makineleri kendimiz yapıyoruz… Onlar ‘Lokal bir firmasınız, güzel işler başardınız; biz bu ürünü alıp zaten uluslararası pazarda satıyoruz, neden birlikte üretip satmayalım’ dediklerinde bize çok cazip geldi. Onun için 2012 yılının son çeyreğinde Belçikalı Ravago ile yarı yarıya ortaklık modeliyle devam etme kararı aldık. Ravago’nun yaklaşık 40 ülkede 350’den fazla üretim tesisi var. Ciroları zannediyorum 7 milyar euronun üzerinde. Ağırlıklı petrokimya ve plastik tarafında faaliyet gösteriyor. Ayrıca 17 ülkede de yalıtım malzemeleri üretiyor.”

Belçika ve Macaristan öne çıkıyor

Avrupa’da taş yünü üretim tesisi kurma hazırlığında olduklarını söyleyen Hasyüncü, “Bu yatırımla dünya markası olma yolunda önemli bir adım atmış olacağız” dedi. “Ravago’ nun yapı kısmı ‘RBCS’ dediğimiz bölümde yönetim kadrosunda bana da bir görev verdiler. Orada 4 kişilik bir yönetim takımı var” diyen Hasyüncü, ”Buradaki amacımız nasıl ki Ravago Mardav ürünlerini alıp satıyordu, aynı şekilde biz de taş yününü sadece Avrupa’da üretip satmak istiyoruz. Bununla ilgili ciddi bir fizibilite çalışması içindeyiz. İlk aşamada hangi ülkede üretim yapacağımız üzerinde çalışıyoruz. Bu yatırımızda Belçika ve Macaristan lokasyonu üzerinde duruyoruz. Macaristan ağır basıyor. Yaklaşık 35 milyon euroluk bir bütçeyle fabrikamızı kuracağız. İlk etapta 120 kişilik istihdam sağlayacağız” şeklinde konuştu.

Türkiye’de ikinci fabrikayı kuruyor

Türkiye’de kurulu kapasitelerini 110 bin tona çıkararak taş yünü alanında en büyük tesis olacaklarını ifade eden Hasyüncü, “Avrupa’da yatırımımızı kovalarken, Türkiye’de de ikinci fabrikamız için yatırım hazırlığı yapıyoruz. Mevcut fabrikamızda üçüncü hattımızı kuruyoruz. 110 bin tonluk bir kapasiteye ulaşacağız. Böylelikle sadece Türkiye’de değil, Türkiye’nin çevresindeki ülkelere de bakıldığında taş yünü alanında en büyük kapasiteye sahip tesis olacağız. Mevcut istihdamımız 220 kişi. Bu yatırımımızla yaklaşık 90 kişilik yeni istihdam sağlamış olacağız” dedi.

İlk çeyrek öngörülerine göre, bu yıl için belirledikleri yüzde 40’lık büyüme hedefini aşacaklarını kaydeden Hasyüncü, “2015’te yüzde 25 büyüme kaydettik. Bu yıl için daha agresif bir büyüme hedefi koyduk. Kışın daha yumuşak geçmesi, inşaat sektörünü çok durdurmadı. Dolayısıyla hazırladığımız büyüme planı olumlu yönde etkilendi” açıklamasını yaptı.

Şirket, 2.6 milyon liralık TÜBİTAK projesi geliştirdi

Taş yününden topraksız tarım yapacak ürün geliştiriyoruz. Bu yaklaşık 2.6 milyon TL’lik bütçeye sahip bir TÜBİTAK projesi. Üretilen taş yününün yüzde 98’i doğal taş. Yani toprağın içindeki değerler, taşın içinde de var. Taş yünü üretirken küçük miktarda da olsa kimyasal bir bağlayıcı kullanıyoruz. Bu bağlayıcıyı küçük miktarda da olsa tarım alanında kullanmak istemedik. Yeni bir bağlayıcı geliştirdik. O bağlayıcı ile beraber, taş yününde de gelişme sağlayarak tarım sektörüne girmeye karar verdik. Kendimize bir laboratuvar serası yapacağız. Diğer yandan yurtdışından bu ürünü ithal eden seralara numune ürünler gönderiyoruz. Onlardan da dönüşleri dikkate alarak, ürünü geliştirmek için çalışmalara devam ediyoruz. Bu ürünümüzü ’Ravagri ’markası ile piyasaya sunacağız. Türkiye’de ilk ve tek, dünyada üçüncü üretici olacağız.

Avrupa’nın üçüncü seramik yünü üreticisi olduk

Taş yününün önemli bir özelliği de kısa sürede 1000 dereceye kadar yanma mukavemetinin olması. Mesela demir-çelik, çimento sanayi ve cam endüstrisi markajımızda. Yalıtım olarak 1000 derecenin üzerindeki yerlerde seramik yününe ihtiyaç duyuluyor. Seramiğin hammaddelerini 300 derecede eriterek, 1300 ile 1600 derece sıcaklığa dayanan çeşitli özelliklerde seramik yünü elde ediyoruz. Bu alanda da Avrupa’da şu anda iki üretici var. Türkiye’ye ise bu ürünler ağırlıklı Uzakdoğu pazarından geliyor. Üretimine yaklaşık 1 ay önce başladığımız bu ürünümüzle Türkiye’de ilk ve tek, Avrupa’da üçüncü üretici olduk. Amacımız ithalatın önünü kesmek. Kurduğumuz hattın kapasitesi 3 bin ton. Türkiye’nin toplam pazarı da şuanda 2 bin ton civarında. Biz ağırlıklı iç pazarda çalışacağız.

Atıklardan briket ürettik, demir hammeddesi çıkardık

Hasyüncü, "Madenimizi kendi ocaklarımızdan çıkarıyoruz. Elyafı ürettikten sonra bağlamak için kullanılan tutkalı kendimiz üretiyoruz. Eritmede ihtiyacımız olan oksijeni, kendimiz üretiyoruz. Yeni bir briket tesisi kurduk. Taş yünü üretiminde, üretim süreci içinde meydana gelen bütün atıkları alıyoruz ve sıkıştırarak taş haline getiriyoruz. Onu hammadde olarak fırında tekrar eritip, geri kullanıyoruz" dedi.