"Hedefimiz, rekabet eden bir Türk markası oluşturmak"
Cem Uğur, sivil havacılık sektörüne adım atmak isteyen yerli şirketlerle çok yakında bir araya gelip, fırsatları paylaşacaklarını, zamana ve desteğe ihtiyacı olanlara ise yardım edeceklerini söyledi.
Mehmet KAYA
ANKARA - Türkiye’de üretilecek ilk yolcu uçağı için, üretim tesislerinin temelini atmaya hazırlanan TRJET şirketinin yöneticisi Cem Uğur, amaçlarının küresel olarak rekabet edebilecek bir uçak olduğunu söyledi. Yerli üreticilerle çalışmak istediklerini belirten Uğur, "Sivil havacılık sektörüne girmek isteyen şirketlerin heyecanlarını paylaşıyoruz. En kısa sürede düzenlemeyi planladığımız yerel tedarikçi çalıştayı kapsamında aday şirketlerimizle bir araya gelip, fırsatları paylaşacağız” dedi. Uğur, TRJ328’in ilk analizlerde 500 uçaklık bir hacme ulaşmasının mümkün olduğunu küresel anlamda hali hazırda bu segmentte toplam 2 bin 500 uçağın bulunduğunu kaydetti.
TRJET Yöneticisi Cem Uğur Türkiye’de üretilecek yolcu uçaklarını ve yol haritalarını DÜNYA’ya anlattı. Uğur, ABD merkezli Sierra Nevada Corp tarafından kurulan SNC Holdings’in sermayesine sahip olduğu TRJET’in Ankara’da üretim tesislerinin temelini bu yıl içinde atacağını söyledi. Cem Uğur, ilk etapta 2019’da ticari olarak hizmete girmesi amaçlanan 32 kişilik TRJ328’in verimliliği konusunda endişelerin hatırlatılması üzerine, bu uçakların başta Türkiye olmak üzere, Rusya, Hindistan gibi ülkelerde potansiyeli bulunduğunu kaydetti. Türkiye’nin çok sayıda havaalanı inşa ettiğini ancak bunlar arasında doğrudan uçuş şansı bulunmadığını vurgulayan Uğur, "Bu konuda çok ciddi çalışmalar var, çok çeşitli analizler yapıldı. Yolcu taşımacılığında maliyetler, akaryakıt fiyatları, havada kalınan süre, yer hizmetlerine ödenen tutarlar, alan vergileri vs. çok çeşitli unsurlardan etkileniyor. Bütün bu değişkenler göz önüne alındığında, TRJ328 ler ile kısa mesafeli uçuşlar için, ekonomik bir ücretle 32 kişilik bu uçakların, 25 kişilik doluluk kapasitesi ile verimli bir uçuşun yapılabilmesi mümkündür” bilgisini verdi.
Atıl alanlar verimli hale gelecek
Uğur, bu uçakları kullanacak ticari havayollarına, maliyetler konusunda avantaj sağlanmasının verimi artıracağını vurgulayarak şunları kaydetti: "Bölgesel uçuşlar desteklendiğinde bu konuda çok daha verimli sonuçlara ulaşılabilir. Ulaştırma bakanlığımız, Türkiye’de bütün iller için hava ulaşımına yönelik stratejisini 'ya 100 km. ya da 1 saat içinde ulaşılabilecek havaalanı' olarak belirlemiş. Bu nedenle coğrafi koşullar nedeniyle Türkiye’nin doğusunda çok sayıda havaalanı inşa edildi. Bu havaalanlarını küçük uçaklarla verimli olarak çalıştırmak mümkün. Sadece Türkiye değil, dünyanın çeşitli yerlerinde atıl havaalanları var. Hindistan’da Afrika’da, Rusya’da çok sayıda işlevsiz kalmış havaalanı var. Çeşitli kalkınmaya yönelik strateji belgelerinde 'bölgesel-yerel havayoluyla yolcu taşımacılığı desteklenecektir' ifadesini gördük. Nasıl bir teşvik düşünülüyor henüz bilmiyoruz ama mesela Trabzon’dan Adana’ya havayoluyla gitmek şu anda sadece aktarma ile mümkün. Eğer hükümetimiz Trabzon-Adana uçuşu yapan havayoluna, vergi ya da akaryakıt desteği, alan hizmetleri vb. konularda destek verirse ekonomik direk uçuşlar mümkün olabilecektir."
'Olsa alırız' diyenler var
Cem Uğur, TRJ328 uçağına temel teşkil eden D328’in kendini ispatlamış ve başta British Airways olmak üzere fiilen bazı büyük havayolları tarafından kullanıldığını hatırlatarak, bu segmentte yeni bir uçağın da ilgi göreceğini tahmin ettiklerini anlattı. Uğur, “Aslında, D328 bu konuda çok başarılı bir uçak. Çok sayıda ülke hala kullanıyor. Biz şunu gördük, havayolu şirketlerinin çok seçeneği yok, küçük uçak olmadığı için 100-120 kişilik uçaklara yönelmek zorunda kalıyorlar. Eğer bu alanda iyi bir uçak sunarsanız ki TRJ328 iyi bir uçak olacak, çok sayıda alıcı çıkacağına inanıyoruz. 'Olsa alırız' diyen çok sayıda havayolu şirketi var. Elbette bunun için sürdürülebilir bir üretimi gerçekleştirmek, Türkiye’ye sürdürülebilir bir sivil havacılık üretimi kazandırmak gerekli. Bir OEM (Original Equipment Manufacturer) tanımı içinde günlük deyişiyle 'marka' sahibi olmak mümkün. Dünyada halen, D328 dahil, TRJ328’in kategorisinde hizmet veren 2 bin 500’ün üzerinde uçak var. Bunlar eskiyor, kullanıcılar yerine yenilerini almak isteyecektir” dedi.
TRJ328 ve 628’in, VİP iş jeti, ambulans, askeri, kargo tiplerine uyarlanabilir uçaklar olduğunu, bunlar içinde en fazla pazarın yolcu uçağı versiyonunda olacağını tahmin ettiklerini belirten Uğur, amaçlanan takvimlere uyum için hızla tedarikçilerin belirlenmesine çaba harcayacaklarını anlattı.
Yerli payı artırılacak
Cem Uğur, dünya ölçeğinde rekabet edebilecek bir uçak yapmak istediklerinin altını çizerken, bunun Türkiye’ye ait bir marka olarak başarı sağlamasını hedefl ediklerini anlattı. Uğur, çok sayıda yerli şirketin projeye ilgi duyduğunun hatırlatılması üzerine ise şunları kaydetti:
“Hedefimiz dünyaya açılmış, küresel olarak rekabet eden EASA sertifikalı bir Türk OEM ve bir marka oluşturmak. Bu hedefe yine küresel olarak rekabet edebilen EASA tarafından onaylanmış yerel tedarikçilerimiz olmadan varmamız mümkün değil. Biz ülkemiz tedarikçilerinin uçağın üretiminde katılımlarının artması ile diğer OEM’lerden fark yaratacağımıza ve daha rekabetçi olacağımıza inanıyoruz. Bu nedenle sivil havacılık sektörüne girmek isteyen şirketlerin heyecanlarını paylaşıyoruz. Onların tedarikçi olmalarını kendi işimizin bir parçası olarak görüyoruz. En kısa sürede düzenlemeyi planladığımız yerel tedarikçi çalıştayı kapsamında aday şirketlerimizle bir araya gelip var olan fırsatları paylaşacağız. Projeye katkı sağlayacak kalite, sertifikasyon, maliyet vs konularında hazır birçok yerli firmamız var. Öte yandan gereksinimleri karşılamak için destek ve zamana ihtiyacı olan firmalarımız ile de bir plan ve çalışmamız olacaktır. Yeni tedarikçilerimizin de aynı TRJet gibi dünya sivil havacılık sektöründe rekabet edebilen bir seviyeye ulaşmaları bizim de başarımız olacaktır.”