"2012 yılında 1 milyar lira ciro yaptık"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Hakmar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu İsa Albayrak, perakende mağazacılıktan 2012 yılında yaklaşık olarak bir milyar lira ciro yaptıklarını, 2014 yılı sonuna kadar ise mağaza sayısını 300'ün çok üzerine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
 
Hakmar'dan yapılan açıklamada, İsa Albayrak Hakmar Grup'un gelecek vizyonunu ve hedeflerini açıkladı, marketçilik sektörü hakkında bilgi verdi.
Açıklamada indirim marketlerinde büyüklükte Türkiye'de 6. sırada, yerli sermaye girişimi olarak ise ilk sırada olduklarını belirten Albayrak, Hakmar Büyük Mağazacılık olarak Hakmar İndirim Mağazacılık (Hakmar Ekpres) ve Anadolu yakasında 75 noktada hizmet veren Tatbak gibi markalarla hızla büyümeye devam ettiklerini söyledi.
Franchise (Bayilik) vermeden tamamen kendi öz sermayeleriyle bugünlere kadar geldiklerini anlatan İsa Albayrak büyüme stratejilerini şu şekilde açıkladı:
"Bayilik verseydik bugün 500 mağazanın çok üzerine kısa sürede ulaşırdık. Şu an indirim marketlerinde 300 mağaza sayısına yaklaştık. 2013 bizim için bir yenilenme yılı olacak. ASP yazılımı geliştirdik, diğer alt yapı yenileme gibi çalışmalarını da bu yıl tamamlayacağız. 2013;te yüzde 10 büyüme hedefliyoruz. Bugüne kadar hem yurt içinden hem de yurt dışından birçok satın alma ya da ortaklık teklifleri aldık. Hakmar Şirketler Grubu olarak 2014 sonunda halka arz ya da joint venture ortaklıklarına sıcak bakabiliriz. Tamamen satarak sektörden çıkmayız. Biz bu işi biliyoruz başka bildiğimiz bir iş yok."
 
"Daha önce biz bu ünlü markaların peşinden koşarken şimdi onlar bize geliyorlar"
 
İndirim (Discount) mağazacılarındaki raflarda yaklaşık olarak 900 çeşit ürün bulunduğunu belirten İsa Albayrak, "Bunların yüzde 30'u kendi markalarımızdan oluşuyor. Ciromuzun yüzde 40'ı da kendi markalarımızdan geliyor. Burada amacımız, sürdürülebilir kalite ve uygun fiyat anlayışıdır" dedi.
Kendi markaları için yerel üreticilerle anlaşarak hem çiftçinin hem de üreticinin güçlenmesine önemli katkı sağladıklarını ifade eden Albayrak şöyle devam etti:
"Uluslararası markalar bize para kazandırmıyor. Bu markalar bize yüzde 12 kar bırakıyor. Bizim operasyon maliyetlerimiz ise yüzde 15. Bu markalar, güçlü televizyon reklamları ile müşterinin bizden bu ürünleri talep edeceğini biliyorlar bu yüzden kendilerine bir pazar oluşturmuşlar. Kaliteli üretim yapan yerli üreticilere kendi markalarımızı ürettirdik. Yani biz de kendi pazarımızı oluşturduk."
Uluslararası nitelikte kaliteli ürün yapan, ancak adını duyuramamış birçok yerli üretici olduğunu da vurgulayan İsa Albayrak, "Biz bunları bulup kendileri ile kar ortaklığına gidiyoruz. Büyük kalite yakaladık. Sütümüzü yoğurdumuzu Sakarya;daki bir tesisten, yumurta ve kırmızı eti Afyon;dan, kuruyemişi Gaziantep;ten, patatesi Şarkışla;dan doğrudan çiftçi ya da üreticiden alıyoruz. Tokat;ın Niksar ilçesinde ceviz toplama merkezi kurduk. Köylüye bedava ceviz fidanı verdik. O bölgenin bütün cevizini biz topluyoruz. Antep fıstığını Nizip;te toplatıp üretiyoruz. Bir yıllık tüketim miktarını 20 katına çıkardık. Böylece tarım kesimi ne satacağını, biz de ne alacağımızı biliyoruz. Arada aracı olmadığı için, piyasa ile aramızda yüzde 30 daha uygun fiyat marjı yakalayabiliyoruz. Bu sayede Tatbak;ta baklava ve pasta ürünleri de çok ucuzladı. Hammadde tedarik miktarı arttı. Hergün Tatbak için 15 adet franchise başvurusu alıyoruz" bilgilerini aktadı.
 
 
"Kentsel dönüşümün market mağazacılığına ciddi disiplin getirecek"
 
Kentsel dönüşümün market mağazacılığına ciddi disiplin getireceğini belirten Albayrak, "Kirası ucuz iskanı olmayan binalarda marketçilik yapılıyor. Kentsel dönüşümle birlikte sokakların yeniden tasarlandığı kaliteli binaların olduğu bölgelerde gerçek kira değerini bulan marketçilik anlayışı geliştiğinde, işini iyi yapan işletmeler ayakta kalacaklar. Kentsel dönüşüm 2013 yılında start aldı ama biz Hakmar grubu olarak buna 2010 yılında geçtik. İskanı olmayan yerde mağaza açmadık" dedi.
İsa Albayrak, başkanlığını yaptığı MÜSİAD Gıda ve Tarım Sektör Kurulu ve yine başkan yardımcısı olarak görev aldığı İstanbul Perakendeciler Derneği (PERDER) olarak sürekli dile getirdikleri konulardan birinin de, naylon poşet israfı olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Biz sadece kendi mağazalarımızda yılda 700 ton naylon poşet kullanıyoruz, 3 milyon liralık bir harcamamız oluyor. Bu para çöpe atılan bir paradır. Hem çevreye zarar vermemek hem de bu israfın önüne geçmek için bez torba kullanımına geçeceğiz. İlk seferde ücretsiz vermeyi düşünüyoruz. Şu an bununla ilgili bir lobi yapmaya çalışıyoruz. Market poşetlerinin altını deldiğimiz için çöp poşeti olarak kullanılamıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu konuda bir çalışma başlattı ama bazı çevreler bez poşete değil geri dönüşümlü poşetlere yönlendiriyorlar. Biz de bu çalışmayı destekliyoruz ve yine petrol türevi bir ürün olarak biobozunur poşetleri değil, bez poşetlerin kullanımını öneriyoruz."
 
"Türkiye'de yılda 16 ila 20 milyar lira değerinde sebze ve meyve israfı yaşanıyor"
 
Türkiye'de yılda 16 ila 20 milyar lira değerinde sebze ve meyve israfı yaşandığını anlatan İsa Albayrak, "Yanlış yükleme, yanlış paketleme, yanlış seçim gibi tamamen üretici ve tüketici kaynaklı sebeplerden ürünler reyonlarda kısa sürede çürüyorlar. Ürün rafa geldiğinde tüketici tarafından yanlış ayıklama yapılıyor. Aslında ürünün hiçbir problemi yok. Sabah reyona 10 kasa domates koyuyorsunuz, üç saat sonra müşteri geliyor, "Başka domates yok mu?" diye soruyor. Ürün daha üç saat içinde yüzde 30 fire veriyor. Bunun çözümü kamu spotlarının hazırlanması ve tüketicinin bilinçlendirilmesidir."
Hakmar Grup olarak bu problemin önüne reyonda daha fazla eleman çalıştırarak geçtiklerini belirten Albayrak, "Hakmar Büyük Mağazacılık'ta yüzde 30'lık kaybı yüzde 6'lara düşürdük. Elemanlarımız, müşterilerimize yardımcı olarak ürünün fazla ellenmesine engel oluyoruz. Personel rafta bozuk bir ürün gördüğünde hemen ayıklayarak diğerlerini bozmasını engelliyor. İndirim mağazalarında personel sayımız az olduğu için fire oranı yüzde 16 oranındadır. Tarım Bakanlığı'na bu konuda kamu spotu hazırlarken yönlendirici olmak istiyoruz" dedi.
 
TATBAK'a 15 milyon liralık tesis
 
Albayrak, son olarak Baklava, kuru pasta, kurabiye, börek, yaş pasta kek ve kuruyemişin tüm çeşitlerinin satıldığı Hakmar Şirketler Grubu'nun diğer bir markası olan Tatbak'ta ürünlerin çoğu grup bünyesinde üretildiğini, Yenibosna'daki tesislerden sonra Hakmar Grup'un, Pendik'te de 15 milyon lira yatırım bedeli ile, 250 kişiye istihdam sağlayacak Tatbak Üretim Merkezi'ni önümüzdeki ay devreye alacağını sözlerine ekledi.