Özata, 'karbon kompozit gemi'de hedef büyüttü
Vakum fizyon teknolojisini ilk kullanan Özata Tersanesi, 'karbon kompozit gemi'de hedef büyüttü.
Barış SEDEF
YALOVA- Karbon kompozit gemilerin inşasında sektöründe öncü olan tersaneler içerisinde yer alan Özata Tersanesi, karbon kompozit gemilere yönelik pazarlama faaliyetlerine ağırlık vererek bu alanda daha iddialı olmak istiyor. Özata Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ataseven, hedeflerinin karbon kompozit gemi inşasında hacimsel büyüme olduğunun altını çizdi.
Çeliğe göre daha dayanıklı ve hafif olan karbon kompozit, yeni gemi inşalarında yaygınlaşmaya başlayan önemli hammaddeler içerisinde yer alıyor. 2012'de karbon kompozit gemilerin inşasına yönelik yatırımlar yapan Özata tersanesi önde gelen birçok kurum ile yeni gemi inşası konusunda anlaşmalar yaptı. Özata Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ataseven, hedeflerinin karbon kompozit gemi inşasında hacimsel büyüme olduğunun altını çizdi.
2016 yılını tersane olarak verimli geçirdiklerine değinen Ataseven, "2017 yılında gemi inşaya yönelik icra edilecek projelerimizin başlangıçlarını da 2016'da gerçekleştirdik. Hedefimiz karbon kompozit gemi inşalarımızı arttırmak. Bu sebeple pazarlama faaliyetlerimize ağırlık verdik. Daha önce ihracat yapmadığımız ülkelere giderek ürünlerimiz ve avantajları hakkında bilgiler vermeye, kabiliyetlerimiz hakkında sunumlar yapmaya başladık" şeklinde konuştu.
Türkiye'de vakum fizyon teknolojisini ilk kullanan tersane
Ataseven, gemicilik sektöründe vakum ve fizyon teknolojisi ile Türkiye'de ilk dünyada ise sayılı tersaneler içerisinde yer aldıklarını vurguladı. Karbon kompozitin çeliğe göre daha pahalı olduğunu bildiren Ataseven, ürünün inşa edilen gemiler üzerinde sağladığı yakıt tasarrufu ile 4 yıl sonra kendi maliyetini karşıladığını söyledi.
Karbon kompozitin bakım süresinin çeliğe göre daha uzun olduğunu belirten Ataseven, "Gemicilik sektörü karbon fiberin sağladığı tasarrufu fark etmeye başladı. Tersane olarak karbon fiber gemilerin yurt dışına ihraç edilmesi ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor" dedi. Bu yıl içinde toplamda 8 geminin denize indirildiğini bildiren Ataseven, "Amacımız kısa zamanda elimizdeki projeleri, ihracat hedefleri doğrultusunda arttırmak. Bunun için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz" şeklinde konuştu.
Yat refit alanında ilk projelerini tamamladıklarını ifade eden Ataseven, "Bu proje ile ilgili pozitif geri dönüşler aldık. Proje sonrasında aynı yılın sonlarına doğru yeni bir yat refit projesi aldık. 2017 yılında hedeflerimiz içinde tersane olarak bu konuda piyasa bilinirliğini artırmayı amaçlıyoruz" diye konuştu.
Yat rift konusunda Türkiye'de önemli bir boşluk olduğunu belirten Ataseven, bu alanda etkinliklerini arttırarak büyük yat sahiplerinin ilgisini çekmek istediklerini söyledi. Devam eden projelere yönelik bilgi veren Ataseven, "Kenya'ya teslim edilmek üzere 2 adet feribot gemisi yapıldı. Gemiler 73.20 metre boyunda ve 18 metre genişliğinde. Toplam 62 araç kapasitesine sahip olan feribotlar bin 500 yolcu taşıyabiliyor. Sağlık Bakanlığı Hudut ve Sahiller Genel Müdürlüğü'ne ise 2 adet pratika botun üretimi devam ediyor. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne teslim edilmek üzere inşası devam eden 2 servis botun denize indirme süreci ise bu yıl tamamlanacak. Sipesifik projelerimizi içerisinde yer alan ve Norveç'e gönderilmek üzere inşası devam eden balıkçı gemisi ile ilgili yapım süreçlerimiz devam ediyor. İnşası devam eden gemi 20 metre uzunluğunda ve 8 metre genişliğinde" diye konuştu.
İBB ile yeni projeler için görüşmeler devam ediyor
İzmir Büyükşehir Belediyesinden 15 gemilik bir projeyi de üstlendiklerini hatırlatan Ataseven, "İzmir'de 3 yıldır serviste olan gemilerimiz var. Teslim ettiğimiz gemilerin yoğun çalışma şartlarında herhangi bir problem çıkarmadan aralıksız servis veriyor olması bizim için önemli" diye konuştu.
İzmir Büyük Şehir Belediyesinin 15 gemilik feribot projesinde son geminin geçtiğimiz günlerde teslim edildiğini belirten Ataseven, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) için gerçekleştirdikleri projelerden olumlu geri dönüşler aldıklarını söyledi.
Ataseven, karbon kompozitten yapılan gemilerle elde edilen tasarrufun şehir hatlarına kar sağladığını belirterek İBB ‘nin bu tarz projelerin devamı için çalışma gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Ataseven, "Benim tahminim, halka hizmet kalitesini ve tasarruf miktarlarını arttırmak amacıyla bu yıl bir alım ihalesi açılabilir yönünde" dedi.
İBB için önerdikleri bir diğer proje ise daha küçük kapasiteli ve karbon malzemeden inşa edilebilecek deniz taksi/dolmuş projesi olduğunu bildiren Ataseven, "Bu tekneler vasıtasıyla, yoğunluk dışı saatlerde ya da hatlarda maliyet verimliliği sağlanabileceğini düşünüyoruz. Bu konuda görüşmelerimiz devam ediyor" dedi.
Denizcilik ile ilgili şuana kadar dört yüzün üzerinde mevzuat çıkarıldığını ifade eden Ataseven, denizciliğe yönelik atılan adımların kendilerine olumlu yönde yansıdığını söyledi. Kredi Garanti Fonu'nun olumlu etkilerinin denizcilik dışında birçok sektörde hissedildiğini bildiren Ataseven, "Devlet tarafından yapılan bu atılımda oldukça olumlu geri dönüşler alındı" dedi.
Tersanelerin arazi tahsislerinin binde 1'lik kira oranıyla yeniden düzenlendiğini anımsatan Ataseven, 49 yıllık kira sürelerinin yeniden başlatılmasının sektör açısından önemli bir düzenleme olduğunu belirtti.
Ataseven, "ÖTV'nin kaldırılması ve KDV'nin oranın yüzde 1 olması Türk tekne sahiplerini önemli bir vergi yükünden kurtardı. Bu durum piyasayı hareketlendirdi" ifadelerini kullandı.
Fuar etkinliklerinin sektör açısından önem arz ettiğini bildiren Ataseven, sene içerisinde yerli ve yabancı 4 fuara katılım sağaldıklarını belirterek, sene sonuna kadar Kompozit Zirvesi, İnterferry, Danfish ve Europort fuarlarında katılımcı olarak yer alacaklarını belirtti.