Otomotiv yan sanayi devi Beyçelik, global oyuncu olmak istiyor

Globalleşme yolunda ilk fiili adımını Romanya’da fabrika satın alarak atan Beyçelik Holding, önümüzdeki süreçte fiziki kapasite artışı ve Endüstri 4.0 içinde yer alan yeni teknolojilere hakim olma yönünde iki tip yatırım planlıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ömer Faruk ÇİFTÇİ - Esra ÖZARAFAT

Otomotivin yanı sıra iklimlendirme, enerji, turizm gibi alanlarda da faaliyet gösteren ve amiral gemisi Beyçelik Gestamp olan Beyçelik Holding, bugün 440 milyon euro cirosu ve 100 milyon doları bulan ihracatıyla, sektöründe global oyunca olmak istiyor. Globalleşme yolundaki ilk fiili adımı Romanya’da fabrika satın alarak atan Holding, yeni teknolojileri üretim süreçlerine uygulayarak büyüyor.

Otomotiv sanayiinin 1960’larde Bursa’da yatırıma başlaması pek çok girişimcinin doğmasını sağladı. Ana sanayilerin üretim ağına dahil olan dönemin kalıp ve frezecileri aradan geçen yıllar içerisinde bugün Bursa’da dev bir otomotiv yan sanayinin doğmasını sağladı. Hatta teknoloji, altyapı, kalifiye çalışan alanında kendini geliştiren yan sanayiler, bugün dünya genelinde tanınan, yatırım yapması istenen firmalar haline geldi. 1977 yılında Beyçelik’i kurarak otomotive kalıp üretmeye başlayan Beyçelik Holding’in kurucusu Faik Çelik de bu jenerasyondan. Holding bugün ikinci kuşak yönetiminde, globalleşme alanında emin adımlarla ilerliyor. 70’li yıllarda ilk üretimini Tofaş’a yapan Beyçelik Holding, bugün Fiat Tofaş, Fiat Maserati, Ford Otosan, Ford Motor Company, Renault Fransa, Renault Dacia Romanya, Oyak Renault, Toyota gibi markalara üretim yaparken Volvo, Audi, Mercedes, BMW gibi üst segment markaların da kalıplarını üretiyor.

İspanyol Gestamp ile ortaklık firmanın büyümesini sağladı

Her firmanın büyüme yolculuğunda belli sıçrama noktaları bulunuyor. Beyçelik için bu sıçrama noktalarından ilki otomotivin de yükseliş yılları olan 1992-1993… Ardından 1999- 2000 yılları arasında Tofaş’ın Doblo aracının üretime başlaması… Modelin başarısı Beyçelik’i de bir üst segmente taşırken, 2007'de firmanın daha da büyümesini sağlayacak bir diğer adım atıldı. O yıl alanında dünyanın en büyüklerinden İspanyol Gestamp ile ortaklığa imza atan ve %50-50 ortaklık sonrası Beyçelik Gestamp adını alan şirket, böylece dünya devinin üretim ağına dahil oldu. Firma, 2011'de yeni bir teknoloji olan sıcak şekillendirme alanında da yatırım yaparak büyük ana sanayiler arasından sıyrılmayı başardı.

Bu yılki büyüme beklentisi yüzde 10

Amiral gemisi Beyçelik Gestamp olan Beyçelik Holding, bugün 440 milyon euro cirosu, 4 bine yakın istihdamı, 100 milyon doları bulan ihracatıyla, otomotivin yanı sıra iklimlendirme, enerji, turizm gibi alanlarda da faaliyet gösteriyor. Üretim yaptığı yerlerde otomotiv endüstrisi kültürüyle kendi yan sanayisini oluşturan Beyçelik, globalleşme yolculuğundaki ilk üretim tesisi Romanya’da kurdu.

Beyçelik Gestamp’ın her yıl döviz bazında yüzde 10-15 aralığında büyüme kaydettiğini belirten Beyçelik Holding CEO’su Baran Çelik, bu yıl da %10 büyüme beklediklerini dile getirdi. Çelik, 5 farklı lokasyonda üretim yapan Beyçelik Gestamp’ta otomotiv ana sanayi için kalıp tasarım, imalatı ile sıcak/soğuk şekillendirilmiş sac parça ve kaynaklı komponent, Çelikform ile de kapı ray mekanizmaları ürettiklerini anlattı. Ayrıca Beyçelik Teknoloji Kalıp AŞ’de büyük OEM’lerin ana tedarikçisi konumunda. 300 milyon euroya yakın cirosu olan Beyçelik Gestamp, İSO 500 sıralamasında geçen yıl 141’inci sırada yer aldı. Beyçelik Gestamp’ın 70 milyon dolarlık ihracat yaptığını belirten Çelik, “2018- 2019’da bu ihracatı artıracak yeni projeler alındı. 2018’den sonra 100 milyon dolar ihracatı aşacağız. Çelik tüketimimiz yıllık 200 bin ton. Bu yıl 220 bin tonu zorlayacak” dedi.

3 yıl içinde Romanya’daki fabrikanın tamamını alacak

Yeni bir gelişme olarak Romanya’da otomotiv endüstrisinin merkezindeki Piteşti’de, presli ve kaynaklı sac parça ve komponent üretimi yapan bir tesisin çoğunluk hissesini satın alarak bu pazara girdiklerini hatırlatan Baran Çelik, 3 yıl içinde şirketin tamamını satın alacaklarını aktardı. Burada Renault-Nissan grubuna bağlı Dacia ve Ford için üretim yapacaklarını anlatan Çelik; “220 kişinin çalıştığı, 8 bin metrekaresi kapalı, 18 bin metrekaresi açık alandaki fabrika yıllık 30 milyon euroya yakın ciro yapıyor. Romanya’da üretim yapan OEM’lere üretim yapıyoruz. Şirket Dacia fabrikasına 12 kilometre, Romanya’nın başkenti Bükreş’e 70, Ford fabrikasına da 130 kilometre uzaklıkta” diye konuştu.

Volvo, Audi, Mercedes, BMW’nin kalıplarını üretiyor

Beyçelik Gestamp olarak halihazırda Fiat Tofaş, Fiat Maserati, Ford Otosan, Ford Motor Company, Renault Fransa, Renault Dacia Romanya, Oyak Renault, Toyota Türkiye’ye üretim yaptıklarını belirten Baran Çelik, ayrıca global alanda bilinen Volvo, Audi, Mercedes, BMW gibi 10 OEM’e de kalıp imalatı gerçekleştirdiklerini söyledi. “Yıllık 20 milyon euroya yakın kalıp hacmimiz var” diyen Çelik, “Bu alanda Gestamp Global Tooling çatısı altında bir üretim merkezinin içindeyiz ve birçok OEM’e üretim yapıyoruz” şeklinde konuştu.

Ar-Ge merkezinin yanına tasarım merkezi de kurdu

Dünyada sıcak şekillendirmede know how sahibi olan iki firmadan biri olan Gestamp’ın da etkisiyle 2011’de Türkiye’de ilk sıcak şekillendirme yatırımı yapan firma olduklarını hatırlatan Çelik, gündemdeki yeni teknolojilerle ilgili de Ar- Ge çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. Bakanlıktan onaylı mevcut Ar-Ge merkezinin yanına tasarım merkezini de eklediklerini dile getiren Çelik, bu alandaki istihdamın da 67’den 85’e yükseleceğini bildirdi. Kurdukları Beyçelik Gestamp Akademi bünyesinde Endüstri 4.0 altyapısı oluşturulması için çalışmalar yürütüldüğüne vurgu yapan Baran Çelik, “Endüstri 4.0’a ülke olarak biraz geç kaldık ama çok geride değiliz. Şirketlerimizde endüstri 4.0 uygulamaları var. IoT (nesnelerin interneti) geliştirmeleri arttıkça bizim de adaptasyonumuz artacak. Şu anda onunla ilgili yoğun çalışan bir ekibimiz var” dedi. Çelik, önümüzdeki süreçte fiziki kapasite artışı ve Endüstri 4.0 içinde yer alan yeni teknolojilere hakim olma yönünde iki tip yatırım planladıklarını açıkladı.

“Yatırımlara TEKNOSAB’da devam etmeyi planlıyoruz”

Önümüzdeki 2 yıl içinde 30 bin metrekarelik genişlemeye ihtiyaç duyduklarını aktaran Çelik şu bilgileri verdi; “Şu anda 5 ayrı lokasyonda üretim yapıyoruz. Genişlemenin 15 bin metrekarelik kısmını Bursa’da 15 binini ise Gebze’de yapıyoruz. Bütünsel olarak bakıldığında Teknosab gibi sanayicinin cebine dost, altyapısıyla yeni nesil teknolojileri uygulayabileceğiniz bir sanayi bölgesi kurulduğunda, yatırımları o bölgede devam ettirmeyi planlıyoruz. Bunun yanı sıra çeşitli alt yatırımlarımız var. Yeni bir sıcak şekillendirme hattı, yeni transfer pres hatları, manuel çalışan preslerin otomasyona dönüşümü gibi mevcut kapasiteleri arttıran yatırımlar var. Son 15 yılda her yıl ortalama minimum 10 milyon euro, yeni projelerle birlikte 20 milyon euro yatırım yapan bir topluluk Beyçelik Gestamp.”

Anında teslimat, yüzde 100 kalite performansı, fiziksel ve mali verimliliğe odaklanan büyük yan sanayilerin bazı komponentlerde daha butik üretim yapabilen küçük yan sanayiler oluşturduğunu dile getiren Çelik, “Tedarik zinciri sıralamasında sistemin çekirdeği müşteridir. Bu çerçevede biz de kendi yan sanayimizi oluşturduk. 3 bin kişilik istihdamımıza ilave olarak tedarik zinciri içerisinde en az 3 bin kişilik dolaylı ek istihdam sağlıyoruz” diye konuştu.

“Rüzgar enerjisinde Türkiye’de ilk 10 yatırımcıdan biriyiz”

Beyçelik Holding’in Türkiye’nin ilk 10 büyük rüzgar enerjisi yatırımcısından biri olduğuna dikkat çeken Çelik, bu alanda büyümeye devam edeceklerini vurguladı. Kayseri’deki 82.5 megavatlık projeyi geçen yıl devreye alarak toplamda 116.5 megavatlık üretim gücüne ulaştıklarını kaydeden Çelik, “Milas, Kayseri, Kuşadası’nda enerji üretimi yapıyoruz. Elimizde ayrıca 27 megavatlık bir kapasite artış hacmi var. O da bu yıl devreye girecek. Öte yandan 600 megavata yakın lisans başvurumuz var. Türkiye’nin 12 ayrı yerinde ölçüm direkleri diktik. Rüzgar enerjisine yatırım yapmaya devam edeceğiz. Uzmanlık alanımız rüzgar oldu. Rüzgar enerjisinde büyüklük anlamında Türkiye’de ilk 10 yatırımcıdan biriyiz” dedi.

Warmhaus kombide agresif büyüyecek

Geçen yıl 5 milyon euroluk yatırım ile kombi üretimine başladıklarını ve Warmhaus markasıyla bu yıl 25 bin adet kombi satış hedeflediklerini belirten Baran Çelik, kombinin yanı sıra iklimlendirme endüstrisinin de diğer ürünlerini geliştirerek pazara sunmak istediklerini aktardı. Radyatör alanında etkin oldukları pazarlara Warmhaus kombi ile de giriş yapacaklarını ifade eden Çelik, bununla ilgili İngiltere’de bir organizasyon kurduklarını, Almanya’da da satış ağları oluşturulduğunu bildirdi. 2 milyon 200 bin metrelik üretim kapasiteleriyle radyatörde 30’a yakın ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Çelik, Türkiye pazarının da yüzde 80’ine hizmet verdiklerini söyledi.

Bu alandaki üretimlerinde otomotiv endüstrisinden gelen birikimlerini kullandıklarının altını çizen Çelik, “Özgün bir tasarıma sahip olan Warmhaus, kurduğumuz Ar-Ge biriminde tüm diğer ürünlerin eksikleri analiz edilerek sıfırdan geliştirildi. Bütün testlerden pozitif sonuçlar aldık. Fayda maliyet analizi açısından en iyi ürün olduğu konusunda iddialıyız. Pazarda agresif olacağız. Warmhaus markasını büyüterek global bir marka haline getirmek için yatırımlara devam ediyoruz. Bu çerçevede Turquality marka programına girmek için çalışmalar yürütüyoruz. Martta Frankfurt’ta düzenlenen ISH Isıtma, Soğutma ve Havalandırma Fuarı’nda da Warmhaus yoğuşmalı kombinin lansmanını yaptık” dedi.

“2017 de sektörün rekor kıracağı bir yıl olacak”

“2016 yılı hem pazar hem de ihracat rakamları anlamında çok pozitif geçirilen bir yıldı. Araç satışları ve yan sanayi üretimi olarak bakıldığında 2008’de bir rekorlu yılımız vardı. 2017 de büyük bir aksilik olmazsa yine rekorların kırdığı bir yıl olarak görünüyor. İlk iki aylık sonuçlara baktığımızda pozitif bir büyüme var. Bu trend devam ederse sektör hedefl erin üzerine çıkar. Sektörde en çok binek araç ihracatı otomotiv endüstrisinin ihracatını sırtladı. Türkiye’deki OEM’lerin 2016’da devreye giren yeni modelleri etkin oldu.”

“Otomotiv devleri konsolide olmaya başladı”

“Son 15-20 yıldır yeni bir süreç yaşanıyor. Büyüklüğün getirdiği verimlikten faydalanmak için otomotiv devleri konsolide olmaya başladı. Peugeot Citroen birleşti, şimdi Peugeot Citroen Opel birleşti. Fiat’ın içinde 10 marka var. Yanında Chrysler var. Onunda içinde pek çok marka var. Renault Nissan ile birleşti. Bunların hepsi ‘birlikten verimlilik artar ve daha geniş pazarlara ulaşılabilir’ mantığıyla yapılan birleşmeler. Çünkü ana sanayilerin pazarda yer alabilmeleri için çoklu araç segmentlerinde mücadele ediyor olabilmeleri lazım.”

“Türk otomotiv endüstrisi hak ettiği yerde değil”

“Ülke olarak içinde bulunduğumuz coğrafyada komşularda meydana gelen sıkıntılardan dolayı çok fazla problemle mücadele etmek zorunda kaldık. Bu esnada büyüme trendimiz bir miktar sekteye uğradı. Tüm bunlara rağmen, 2016 gibi bir yılda bile otomotiv endüstrisi performansını ortaya koydu. 2023 hedefl erine en yakın sektör otomotiv endüstrisi. Bunun için gerekli olan altyapı aslında mevcut. Kamusal destek de var. Yeter ki ülke biraz önüne bakabilecek siyasi ve politik istikrara kavuşabilsin. Tüm bunların ötesinde Türk otomotiv endüstrisi şu anda hak ettiği yerde değil. Daha çok potansiyeli var. Otomotiv endüstrisi bütün ekonomik verilerde en önde olmasına rağmen bence el üstünde tutulmuyor.”

“Kapasite artışı için yeni OEM yatırımı gerekiyor”

“Mevcut kapasitelerin artırılabilmesi için yeni OEM’lerin Türkiye’ye gelmesi, bizim de bu teşvikleri ülke olarak veriyor olmamız gerekiyor. Otomotiv endüstrisi hem ana sanayi hem yan sanayide doğrudan yabancı sermaye çekme potansiyeli en yüksek sektör. Teknoloji transferi yapabiliyor. Geçmişten bu yana endüstri devrimlerini gerçekleştiren sektörlerin başında gelir. Gelecekte de böyle olacak. Bu anlamda otomotiv makine sektörü ile birlikte özel önem gösterilmesi gereken sektördür.”

“Kur riski almadan yatırım yapmak gerekiyor”

Enerji üretiminin yanı sıra rüzgar kuleleri üretiminde de önemli bir büyüklüğe ulaştıklarını hatırlatan Baran Çelik, Gesbey çatısı altında Bandırma’daki yapılanmaya ilişkin bilgi verdi. 2015 ve 2016'da tesisin yıllık 200 kule üretimiyle tam kapasite çalıştığını dile getiren Çelik, ikinci etap büyüme planlarının da olduğunu söyledi. Çelik, “Döviz fiyatı yatırımcı için güven endeksidir. Artışlar ürkeklik getirir. Ama enerji sektöründe borcunuzla gelirinizi hech edebiliyorsanız önünüzü görebilirsiniz. Kur riski almadan yatırım yapmak gerekiyor” diye konuştu.