Onlarca şirket yüzlerce ülkeyi Türkiye'den yönetiyor
Uluslararası şirketlerin bölgesel üssü haline gelen Türkiye'den yönetilen ülke sayısı her geçen yıl artıyor. Onlarca çok uluslu şirket yüzlerce ülkedeki operasyonunu Türkiye'den yönetiyor. Türkiye'den en fazla kapsanan bölgeler Ortadoğu, Kuzey Afrika ve O
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Yıldız TAŞDELEN ERLİ
İSTANBUL - Ekonominin ağırlık merkezinin batıdan doğuya kaydığı belirtilirken, Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgenin bu değişimden etkilenmesinden hareketle uluslararası şirketler, Türkiye'yi sadece yatırım yapılacak bir ülke olarak değil, bölgenin yönetim merkezi olarak da görmeye başladı.
Türkiye, çok uluslu şirketlerce ekonomisi, genç nüfusu, coğrafi konumu ve merkezi bir ulaşım ağına sahip olması nedeniyle tercih ediliyor. Son yıllardaki istikrar ve ekonomik göstergelerdeki başarılar da Türkiye'nin bölgesel üs olarak tercih edilmesinde önemli paya sahip. Birçok firma, Türkiye'yi Ortadoğu, Kafkasya, Avrupa, Afrika ve Orta Asya için önemli bir "operasyonel" merkez olarak görüyor. Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya ülkeleri yönetim açısından en fazla kapsanan bölgeleri oluşturuyor. Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Barometre anketinin 2012 yılı ikinci anketine katılan üyelerin yüzde 33'ünün Türkiye'yi bölgesel üs olarak kullandıkları sonucu ortaya çıkarken, Türkiye'yi bölgesel üs olarak kullanan uluslararası şirketlere her geçen yıl yenilerinin eklendiği görülüyor. Bölge ülkeleri Türkiye'den yöneten şirketlerin kent tercihinde İstanbul ilk sırada yer alıyor. Türkiye'den yönetilen şirketlerin yöneticileri arasında çok sayıda Türk de bulunuyor. Çok uluslu şirketler gibi, bazı uluslararası kuruluşlar da bölge ülkeleri Türkiye'deki ofislerinden yönetiyor.
Uluslararası şirketler, Türkiye'yi farklı açılardan bölgesel üs olarak kullanıyor. Yönetimin yanı sıra yatırım üssü, üretim üssü, ihracat üssü, lojistik üs ya da Ar-Ge merkezi üssü olarak kullananlar da var.
Coca Cola, TeliaSonera, PepsiCo, Microsoft, Intel, BSH ve Visa'nın da aralarında bulunduğu onlarca şirket yüzlerce ülkeyi Türkiye'den yönetiyor. Coca-Cola Avrasya ve Afrika Grubu, İstanbul'da bulunan yönetim merkezinden 84 ülkeyi, PepsiCo'da Güney Doğu Avrupa bölgesinin yönetim merkezi olan Türkiye 18 ülkeyi yönetirken, Microsoft'un, 12 yıldan bu yana Ortadoğu ve Afrika Bölgesi'nin yönetim merkezi İstanbul oldu. 35 ülkeyi Türkiye'den yöneten Unilever, 10 Türkiye kadar bir nüfus büyüklüğünü İstanbul'dan yönetmeye başlarken, Intel'de 22 milyon adetlik bir bilgisayar pazarı Türkiye'den yönetiliyor.
Coca-Cola, 100 bin kişiyi İstanbul'dan yönetiyor
Coca-Cola Avrasya ve Afrika Grubu, Coca-Cola'nın dünyada bulunan 4 yönetim merkezinden biri.Coca-Cola Avrasya ve Afrika Grubu, İstanbul'da bulunan yönetim merkezinden 84 ülkeyi yönetiyor. Grup, Coca-Cola sistemi dahilinde yaklaşık 100 binin üzerinde kişiye istihdam sağlıyor. Türkiye, Kafkasya, Orta Asya ve Avrasya Afrika İnsan Kaynakları Direktörü Tapaswee Chandele, Türkiye'nin dinamik ekonomisi ve genç nüfusu ile güçlü bir ülke konumunda bulunduğunu, Afrika, Avrupa, Orta Doğu ve Asya'yı birleştiren "mükemmel" konumu, Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika'ya hizmet götüren birçok havayolu sayesinde merkezi bir ulaşım ağına sahip olduğunu belirterek, "Ayrıca, Türkiye'nin genç nüfusu, nitelikli iş gücünün fazlalığı ve Türk insanının pratik zekasının bir araya gelmesi, Türkiye'yi çok uluslu şirketler için mükemmel bir üs konumuna getiriyor" dedi.
TeliaSonera'da Avrasya'nın büyük kısmı Türk yöneticilere emanet
TeliaSonera'da Avrasya'nın büyük kısmı Türk yöneticilere emanet
TeliaSonera'nın Türkiye'den yönetilen Avrasya Bölgesi'ne Türkiye ile birlikte 9 ülke dahil. Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Moldova, Nepal, Özbekistan, Tacikistan ve Rusya, Türkiye'den yönetiliyor. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen atamayla Kcell CEO'su Veysel Aral, TeliaSonera Avrasya Başkanı olarak bu ülkelerden sorumlu olacak. Avrasya Başkanlığı ve Kafkasya Bölgesi CEO'luğunda Halim Ateş, şirketin Nepal'deki operatörü NCell'in CEO'luğunda Osman Turan, Özbekistan'daki operatörü UCell'in CEO'luğunda Ali Ağan, Moldova'daki Moldcell'in CEO'luğunda da Barkın Seçen bulunuyor.
TeliaSonera Avrasya Kurumsal İletişimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Erim Taylanlar; TeliaSonera olarak Avrasya'ya çok büyük önem verdiklerini, buradaki stratejik konumları ve karlılıklarının gerisinde Türk yöneticilerin çok önemli payı bulunduğunu ifade etti. Taylanlar, "Başarılı operasyonların zor koşullarda yürütüldüğü Avrasya ülkelerinde Türk yöneticilerle verimli çalışıyor, hızlı sonuç elde ediyoruz. Türk yöneticilerin yanı sıra Türkiye'nin bölge ülkeleri ile hem tarihsel hem kültürel olarak yakınlığı ve Avrasya'ya yüzünü dönmüş olması, yönetimimizin Türkiye'den yapılıyor olmasına ilave bir sebep olarak gösterilebilir. TeliaSonera, bölgedeki liderlik vizyonu açısından Türkiye'ye ve Türk yöneticilere ayrı bir önem veriyor" diye konuştu.
PepsiCo'da 'Güney Doğu Avrupa'nın merkezi
PepsiCo Türkiye, Güney Doğu Avrupa bölgesinin yönetim merkezi konumunda ve 18 ülkeyi kapsıyor.
PepsiCo Güney Doğu Avrupa Bölge Başkanı Eugene Willemsen, Türkiye'nin PepsiCo'nun en iyi 10 pazarından biri ve PepsiCo için stratejik öneme sahip olduğunu belirtirken, Türkiye'nin, son 10 yılda güçlü bir ekonomik buyume gösterek iki kıta ve iki kültür arasında bir köprü görevi görmeye başladığını söyledi. Willemsen, "Güney Doğu Avrupa bölgesi içerisinde ise Türkiye, genç ve büyüyen nüfusu, canlı ekonomisi ve sunduğu büyüme potansiyeliyle bizim için önde gelen bir pazarlardan biri oldu. Türkiye'nin bölge merkezi olmak için gerekli olan kapasite ve tecrube ile birlikte büyüme ve yönetimsel yetkinliğe sahip oldugunu söyleyebilirim. Türkiye stratejik konumu, güçlü ekonomisi ve donanımlı kadrosu ile bölgesel bir merkez olmak için iyi konumlanmıştır" ifadesini kullandı.
Microsoft Türkiye, 3 kıtada 79 ülkeyi yönetiyor
Microsoft Türkiye, 3 kıtada 79 ülkenin bulunduğu Microsoft Ortadoğu ve Afrika Bölgesi'nin merkezi olarak yer alıyor. Bölge yönetimi, Microsoft Orta Doğu ve Afrika (MEA) Bölgesi'nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ali Faramawy tarafından gerçekleştiriliyor. 3 kıtada 32 ofisten 79 ülkenin yönetildiği MEA Bölgesi, Microsoft açısından stratejik bir konuma sahip, hızlı büyüyen ve dinamik pazarlarından biri. Microsoft Türkiye Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Muhterem Özkan Yavaş, Türkiye'nin, coğrafi olarak bölgedeki önemli iş merkezlerine yakın olduğunu, stratejik bir noktada yer aldığını ve her yere kolaylıkla seyahat etme imkanı sağladığını, ayrıca, sunduğu iş fırsatları, sosyal gelişim, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki potansiyeli, yetişmiş işgücü ve yabancı çalışanlar için sunduğu altyapı ile de ön plana çıktığını kaydetti. "Türkiye'nin sahip olduğu dinamizm, çeşitlilik ve yüksek kaliteli işgücü nedeniyle bölgeyi İstanbul'dan yönetmek oldukça önem kazanıyor" diyen Yavaş, Türkiye'nin dinamik ekonomisi, iş fırsatları ve özellikle de genç ve teknolojiye yatkın nüfusu ile gelişim için büyük bir potansiyel taşıdığını, özellikle teknolojinin etkin kullanımı ile diğer ülkelere ve özellikle de AB'ye yönelik yazılım ve hizmet sağlayıcısı bir ülke olabilme potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Yavaş, "Türkiye, organizasyonumuz içerisinde çok önemli ve farklı bir yere sahip. Hatta 2010 ve 2012 yılında Microsoft Türkiye, gösterdiği başarılı kurumsal ve pazar performansı ile hızlı gelişen ülkeler liginde yarıştığı Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin gibi ülkeleri geride bırakarak 2 kez 'yılın ülkesi' seçildi" dedi.
Unilever, Türkiye'nin 10 katı nüfusu İstanbul'dan yönetiyor
Unilever, Türkiye'nin 10 katı nüfusu İstanbul'dan yönetiyor
Unilever Türkiye, Eylül 2011 itibarıyla Türkiye dahil, Türk Cumhuriyetleri (Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Ermenistan, Gürcistan, Tacikistan, Azerbaycan, Kırgızistan), İsrail, İran ve Kuzey Kıbrıs'tan oluşan mevcut sorumluluklarına ek olarak Kuzey Afrika, Orta Doğu, Rusya, Ukrayna ve Belarus'tan oluşan bir bölgenin de yönetim sorumluluğunu üstlendi. Şirket, yeni sorumluluk alanı olan NAMET&RUB ile 35 ülkeyi Türkiye'den yönetmenin "gururunu" yaşıyor.
Unilever Türkiye Dış İlişkiler Direktörü Ebru Şenel Erim, 30 fabrika ve 12 bini aşkın istihdamın söz konusu olduğu; 10 Türkiye kadar bir nüfus büyüklüğünü Türkiye'den yönetmeye başladıklarını ifade ederken, şunları kaydetti:
"Unilever Türkiye, birçok açıdan bulunduğu bölge içinde liderliğini korurken, mükemmel sistemleri ve yüksek kaliteli iş gücüyle tüm dünyada giderek daha fazla örnek teşkil ediyor ve bu yönüyle de Türkiye'nin itibarını artırıyor. Unilever Türkiye'nin başarılı performansının yanı sıra ülkemizin konumu, ekonomik potansiyeli, lojistik açıdan ulaşılabilirliğinin de bu kararı etkilediğine inanıyoruz.
Unilever olarak, gelişen bir ekonomide faaliyet gösteriyor olmanın da başarılarımızı artırdığına inanıyoruz. Çünkü Türkiye genç ve artan nüfusu, büyüyen ekonomisi ve artan ihracatıyla ekonomik yönden çok şanslı bir ülkedir. Yakın gelecekte Avrupa'nın nüfusu 50 milyon azalacak, ekonomik büyümenin lokomotifini ise Türkiye gibi hızlı gelişen olan ülkeler çekecek. Bu kapsamda biz, Türkiye'ye daha fazla yatırım yaparak ve bu yatırımlardan doğan üretimi daha fazla ihracata yönlendirerek, cari açıkla mücadeleye destek olmak istiyoruz."
Türkiye'den birçok isim, Intel'de bölge yöneticisi olarak görev yapıyor
Intel'in Orta Doğu ve Afrika Bölgesi, 2004 yılında Ayşegül İldeniz'in bölge direktörü olarak atanmasından bu yana Türkiye'den yönetiliyor. İldeniz tarafından Türkiye'den yönetilen bölgede Türkiye'nin yanı sıra Mısır, Güney Afrika, BAE ve Suudi Arabistan'ın da aralarında bulunduğu 67 ülke yer alıyor. Pazar büyüklüğü açısından bakıldığında 22 milyon adetlik bir bilgisayar pazarı Türkiye'den yönetiliyor. Bölgede Intel'in 12 ofisi bulunuyor.
Intel Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Ayşegül İldeniz, uluslararası şirketlerde Türk yöneticilerin tercih edilmesinde öncelikle doğu-batı sentezinin büyük önem taşıdığına inandığını, bunun Intel'in Türkiye'yi bölgesel merkez olarak seçmesi için de geçerli olduğunu, Türk yöneticilerin başarısı, Türkiye'nin bilişim dünyası ve Intel için önemli bir pazar olması nedeniyle Türkiye'den birçok ismin Intel'de bölge yöneticisi olarak görev yaptığını anlattı. Hızla büyüyen Türkiye'nin teknoloji alanında global programlara öncülük eden ülkeler arasında yer aldığını belirten İldeniz, "Teknoloji ve bilişim alanında Türkiye'de gerçekleştirilen birçok uygulama ve proje dünya çapında diğer ülkelere örnek oluyor, öncülük ediyor" dedi. İldeniz, Türkiye'nin birçok şirket için bölgesel bir üs haline geldiğini de söyledi.
Türkiye, uzun zamandır "yenilikçilik üssü" olarak çalışıyor
Visa Europe'ta Türkiye'ye bağlı iki ülke bulunuyor. Romanya ve İsrail pazarları 2007 yılından bu yana Türkiye'den yönetiliyor.
Visa Europe Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Bölge Genel Müdürü Berna Ülman, Türkiye, Romanya ve İsrail'in kart kullanım alışkanlıkları ve tüketici davranış biçimleri açısından benzerlik gösteren pazarlar olduğunu belirterek, banka kartı kullanımının daha yoğun olduğu Batı Avrupa pazarlarının aksine, bu pazarlarda kredi kartları kullanımının toplam kartlı ödeme sistemleri harcamalarının içindeki payının daha fazla olduğunu söyledi. Türkiye'nin özellikle yenilikçilik alanında birçok projeyi önceden deneyimlediğini ve bu tecrübesiyle benzer pazarlardaki stratejilerin gelişmesine öncülük ettiğini belirten Ülman, "Türkiye, tüketicilere sunduğu ödeme çözümleri ve teknoloji alanındaki yenilikçi yaklaşımıyla uzun zamandır yenilikçilik üssü olarak çalışıyor. Pazarı takip eden değil, yönlendiren konumdayız. Visa Türkiye ofisinden yönetilen fonksiyonlar yakın coğrafyamızda Romanya ve İsrail'in yanı sıra Yunanistan ve Bulgaristan gibi pazarları da kapsıyor" diye konuştu.
SAS Türkiye'ye bağlı 7 ülke var
SAS Türkiye'ye bağlı 7 ülke var
Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan, Azerbaycan, Gürcistan ve Nepal, SAS Türkiye'ye bağlı olarak yönetiliyor.
SAS Türkiye Genel Müdürü Hakan Erdemli, söz konusu ülkelerin hem kültür hem de konum olarak Türkiye'ye yakın olduğunu belirtirken, Türkiye'nin son yıllarda bilgi teknolojileri alanında yapmış olduğu gelişimden faydalanmak isteyen ve Türkiye'yi yakından takip eden bu ülkelere, Türkiye'de kazandıkları bilgi birikimini bölge sorumluluğu ile birlikte taşımayı hedeflediklerini kaydetti. Erdemli, "Türkiye'nin gelecek yıllardaki başarısı, Türkiye'nin uluslararası rekabet avantajı yaratması, doğrudan yabancı yatırım çekmeyi başarması ve ayrıca., bölgesi dahilinde ve çevresinde uzmanlık merkezlerinin geliştirilmesidir. Bu uzmanlık merkezlerin gelişmesi adına şirketleri desteklemek için yüksek vergi indirimleri, krediler ve hibeler sağlayan Ar-Ge teşvik programları uygulanıyor ve bunların daha da artmasıyla Türkiye'nin bölgesel üs haline gelmesi daha da kolaylaşacak" değerlendirmesinde bulundu.
Gefco, bütün Orta Doğu'yu Türkiye'den yönetiyor
Lojistik hizmet sağlayan Gefco, bütün Orta Doğu'yu Türkiye'den yönetiyor.
Gefco Türkiye Genel Müdürü Fulvio Villa, şu an için kendi kuruluşlarının Irak, İran ve BAE'de mevcut olduğunu, diğer ülkelerde ise acenteleri bulunduğunu ifade ederek, Orta Asya ve Orta Doğu'nun Gefco için çok önemli bölgeler olduğunu, bu doğrultuda Gefco Türkiye'nin Gefco Global için Orta Doğu, Türk Cumhuriyetler ve Avrupa'yı birleştiren bir köprü konumunda yer aldığını söyledi. Türkiye'yi doğu ve batı arasında işlevi giderek artan önemli bir platform olarak gördüklerini kaydeden Villa, Türkiye'nin özel konumu, son yıllarda Türkiye'nin ekonomik dengesini koruması, ayrıca taşımacılık sektöründe istikrarlı bir ivme göstermesinin Türkiye'nin değerini artırdığını ve tercih edilen ülke konumuna getirdiğini bildirdi. Villa, "Bugün Türkiye'nin zaten bölgesel bir üs haline geldiğini ve öneminin de bölgenin öneminin artışıyla paralel olarak artacağını düşünüyoruz" dedi.
Türkiye, ödeme sistemlerinde bölgenin en öncü ülkesi
Türkiye, ödeme sistemlerinde bölgenin en öncü ülkesi
Güvenli elektronik ödeme sistemleri firması VeriFone'nun Güney Avrupa ve Rusya bölgesinde Türkiye dahil 29 ülke bulunuyor ve bölge, İstanbul'daki merkez ofis tarafından yönetiliyor. Türkiye'den Rusya, Macaristan, İsrail, Bulgaristan, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, Romanya, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Moldova, Sırbistan, Slovakya, Slovenya, Arnavutluk, Kosova, Bosna, Makedonya, Kazakistan, Türkmenistan, Tacikistan, Özbekistan, Kırgızistan, Beyaz Rusya, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Ukrayna ve Karadağ yönetiliyor.
Bankacılık ve finans sektörünün gelişmesine paralel olarak ödeme sistemleri alanında da bölgenin "en öncü", "en inovatif", dolayısıyla "en etkin" ve "güçlü ülkesi" haline gelen Türkiye'den insan kaynağı ve teknoloji transfer edilir oldu. Bunu son 10 yılda deneyimleyen VeriFone, önce 2008'de Balkanlar ve İsrail'i İstanbul merkeze bağladı. Gerçekleşen başarının ardından 2011'de de Doğu Avrupa, Rusya ve CIS ülkelerinin idaresi İstanbul'a verildi. Bölgenin adı Güney Avrupa ve Rusya oldu. Türkiye'nin başarılı geçmişi, gelişen ödeme sistemleri bunu tetiklerken, Türkiye ofisinin başarısı da bölgenin gelişmesine yol açtı.
BP'de Türk yöneticiler, başka ülkelerdeki iş kollarından da sorumlu
BP'nin Avrupa, Afrika ve Avustralya-Asya Akaryakıt Grubu Başkanlığı'nı yürüten Tufan Erginbilgiç, BP'de Türk yöneticisinin geldiği en üst noktalardan birine ulaştı. Bu görev ile Erginbilgiç'in sorumluluk alanı akaryakıt ile ilgili rafineriler, ikmal, lojistik, istasyonlar ve müşteri satışları gibi tüm operasyonları kapsadı.
BP-Castrol Madeni Yağlar iş kolunda Rusya, Türkiye ve Nordik Ülkeleri Madeni Yağlar Satış Direktörlüğü görevini yürüten Ömer Dormen de, çalışmalarını Avrupa ve Afrika Bölgesel Liderlik takımının bir parçası olarak Avrupa ve Afrika Otomotiv Yağları Başkan Yardımcısı'na bağlı olarak sürdürüyor.
Nisan 2012 tarihine kadar BP Türkiye Ülke Başkanlığı görevini yürüten Can H. Suphi ise hali hazırda BP'nin Londra merkezli Baş Denetçisi görevini sürdürüyor.
Yaklaşık 8 yıl Castrol Türkiye ve Hazar Bölgesi Direktörlüğü görevini yürüten Fikret Şen, Ocak 2012 itibariyle Castrol'ün Satış-Pazarlama Liderlik Ekibi'nin üyesi olarak Avrupa ve Afrika Bölgesi Kanal Stratejileri ve Uygulama Direktörlüğü'ne atandı.
Şirketlerimizin yüzde 33'ü Türkiye'yi bölgesel üs olarak kullanıyor
Şirketlerimizin yüzde 33'ü Türkiye'yi bölgesel üs olarak kullanıyor
YASED Genel Sekreteri Özlem Özyiğit, Türkiye'nin, kendi geniş iç pazarının yanı sıra çevre ülkeler de eklendiğinde çok büyük bir bölgeye erişim sağladığını, lojistik konumu ve bölgedeki diğer ülkelere kıyasla sahip olduğu ve daha da iyileşmesi için önemli çabalar harcanan yatırım ortamı ve göreceli istikrar ile önemli bir cazibe merkezi haline geldiğini ifade ederek, "Ağırlıklı olan faktör coğrafi konum ve bunu destekleyen lojistik avantajlar, hava trafiği burada özellikle önem taşıyor. Belki de bu faktörlerden en önemlisi çevre ülkelere kıyasla sahip olduğumuz kaliteli işgücü" dedi.
YASED'in yılda iki kez üyeleri arasında düzenlediği Barometre anketinin 2012 yılı ikinci anketine katılan üye şirketlerin yüzde 33'ünün Türkye'yi bölgesel üs olarak kullandıkları sonucunun çıktığını bildiren Özyiğit, Türkiye'yi bölgesel üs olarak kullanan şirketleri şöyle sıraladı:
"Alstom, Axa, BASF, Benetton, BMS, Bosch, BP, BSH, Citibank, Coca-Cola, FMC Biopolymer, Coface, Diaverium, General Electric, GlaxoSmithKline (GSK), Hafele, Hewlett-Packard (HP), Hugo Boss, Hyundai, Imperial Tobacco, İpragaz, ISI, JTI, LG, Lifung, Maphre, Mercedes-Benz, Metro Group, Microsoft, Pepsi, Pirelli, Procter&Gamble (P&G), Samsung, Schott Orim, Siemens, Tetrapak, Unilever ve Vaillant şirketlerini örnek olarak verebiliriz. Bu liste kapsayıcı değildir, bölgesel üs olarak kullanan başka pek çok uluslararası şirket de mevcuttur."
Yatırım çekme potansiyeli yüksek olan Türkiye'de son dönemde yakalanan politik istikrar, mali sektörün sürdürülebilir olumlu bir pozisyonda devamı, potansiyel doğrudan yatırımcı ilgisini sağlıkla çekiyor olmasının büyük önem taşıdığını kaydeden Özyiğit, hukuk güvenliği, vergi ve teşvikler, kayıt dışı ekonomi ile mücadele ve fikri mülkiyet hakları gibi konularda gerçekleştirilen her düzenleme ve iyileştirmenin uluslararası firmaların yönetimlerini Türkiye'ye kaydırma kararında kuvvetli etkenler olduğunu vurguladı.