Ön yargılar yüzünden kadına yatırım yapılmıyor
İnoksan Genel Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi Esra Altay, şirketlerde tepe yönetici olacak kişilere yurtdışında eğitim olanakları sunarken kadınlar için daha daha az yatırım yapıldığını dile getirdi
Mutfak ekipmanları sektöründe faaliyet gösteren İnoksan’ın temelleri 1980 yılında atıldı. Bugün 20 bin metrekare kapalı alana sahip fabrikasında üretim yapan İnoksan, 4 bin çeşide ulaşan yardımcı mutfak ürünleriyle; otel, bar, kafe, restoran, turistik tesis, fast food gibi yeme-içme alanlarının bulunduğu mekanlara hizmet veriyor.
Araştırma ve geliştirmeye öncelik veren ve yıllık cirosunun önemli bir bölümünü Ar-Ge çalışmalarına ayıran İnoksan, aynı zamda önemli bir ihracatçı konumunda.
İnoksan Genel Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi Esra Altay, Praesta Türkiye ve Forbes Türkiye işbirliği ile başlatılan “Yönetim Kurullarında Daha Çok Kadın İçin Şirketlerarası Mentorluk Programı”nda görev almış bir isim.
Bir süre TAV Holding bünyesinde çalışan Altay, daha sonra ABD’ye giderek New York Üniversitesi’nde Contuining Education kapsamında finans eğitimi almış. Eğitimine eş zamanlı olarak çalışmaya devam etmiş. Türkiye’ye döndükten sonra İnoksan’da Pazarlama müdürü olarak göreve başlayan Altay, aynı zamanda Galatasaray Üniversitesi Finansal Ekonomi masterını tamamlamış. İnoksan’ da erkek yoğun bir iş yapılıyor olmasına rağmen, üretim tesislerinde kadın mavi yaka çalışanlar mevcut. 60 kişilik ekibin yüzde 25’ini kadın çalışanlar oluşturuyor. Genele bakıldığında ise kadın çalışan oranı yüzde 11.
Esra Altay, “Yönetici konumundaki kadınların oldukça başarılı oldukları, artık hem kadın hem de erkekler tarafından kabul edilen bir konu” diyor.
Kadınların işe farklı bir boyut getirdiğini söyleyen Esra Altay, “Ekipte kadın sayısı arttı ve daha takipçi, titiz ve takım çalışmasının yoğun olduğu bir ortam yaratıldı” yorumunu yapıyor. İş dünyası kadın yöneticilere nasıl bakıyor; kadın yöneticiler en çok hangi konularda zorlanıyorlar; siyaset ve iş dünyasında kotalar gerekli mi? Bu soruların cevaplarını Esra Altay’dan dinleyelim:
Erkek ile kadın arasındaki yarış adil değil
“Yönetici konumundaki kadınların oldukça başarılı oldukları, artık hem kadın hem de erkekler tarafından kabul edilen bir konu. Elbette iş dünyasında kadınların karşılaştığı sorunlar var, ancak kadın yöneticiler bir süre sonra bu ortama uyum sağlıyorlar. Erkekler ise her ne kadar başlangıçta rahatsızlıklarını dile getirseler de, bir süre sonra bu durumu kabulleniyorlar. Kadınların iş dünyasında yönetici olarak önemli avantajları var. Yönetici konumunda genellikle sorunlarla ilgilenebilen, anlayışlı davranma becerisi gösterebilen bir profil sergiliyorlar. Ancak kadınların yönetici konumuna ulaşabilmek için vereceği mücadele ve kendini ispatlama zorunluluğu, erkek meslektaşlarına oranla çok daha fazla. Her şeyden önce kadın, çalışma yaşamı ile aile yaşamını dengelemek zorunda, özellikle de evli ve çocuklu kadınların çocukla ilgili sorumluluklarını ikinci plana atabilmeleri neredeyse olanaksız. Dolayısıyla yarışın adil olduğunu söylemek pek mümkün değil!”
Endişeler, kadının yükselmesini engelliyor
“Politik çatışmalar, aile yaşamlarının zarar görebileceği endişesi gibi etkenlerle orta düzey yönetici konumunda bulunan pek çok kadın, daha fazla yükselmek istemiyor. Kendine güvenen, hırslı, başarma arzusu ve azmi olan, kariyerine önem veren kadınların yükselmeye ve yükseldikleri yerde başarılı olmaya daha fazla aday oldukları söylenebilir.”
Çevresel faktörler kadının yükselmesine engel
“Kadının iş yaşamında varlığının ya da yükselmesinin önündeki engellerden bir diğerinin de çevresel faktörler olduğunu belirtmek isterim. Örneğin; şirketlerde tepe yöneticisi olacak nitelikteki kişilere yurt dışında eğitim gibi olanaklar tanınırken, bu tür yatırımlar kadınlar için daha az yapılıyor. Bu da çoğu zaman, tepe yönetici olarak eğitilecek kadının günün birinde aile yaşamıyla ilgili bir zorlama yaşadığında tercihini ailesinden yana kullanacağı şeklindeki ön yargıya bağlı olarak gelişiyor.”
Kariyerini ailesine tercih edene olumlu bakılmıyor
“Yönetici konumundaki pek çok kadın, aile ile işi arasında tercih yapmaları istendiğinde; çalışma tarzını veya programını değiştirmek ve her ikisini de bir arada götürmek gibi ara çözümler bulmaya gayret ediyor. Tepe yöneticisi konumundaki kadın, aile ve işi arasında denge sağladığında büyük saygı duyulurken, kariyerini ailesine tercih eden kadınlara olumlu gözle bakılmıyor.”
Kadınlar daha cesur ve kararlı olmalı
“Bizim gibi cinsiyet ayrımcılığına kültür olarak direnen toplumsal yapılarda kotaların ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Kota uygulaması, pozitif ayrımcılık olarak yapıldığında mutlaka bunun arkasını besleyecek toplumsal kampanyalar düzenlemek, adımlar atmak gerekiyor. Ancak tüm bunların ötesinde, kadınların daha cesaretli, kararlı ve hırslı olması gerektiğine inanıyorum.”
İnoksan kadın ve erkeğe eşit şartlar sunuyor
Bu anlamda ben kendimi çok şanslı buluyorum. Çünkü İnoksan, kadın ve erkeklere eşit fırsatlar sunan bir şirket. Burada erkeklere tanınan olanaklar, kadınlara da tanınıyor. Dolayısıyla böyle bir vizyona sahip olan İnoksan’da, kadın yönetici veya erkek yönetici olmak personelin bakış açısını çok da etkilemiyor. Ben bir kadın yönetici olarak, bütün çalışanların sorunlarıyla yakından ilgileniyorum ve onlara anlayışla yaklaşıyorum. Dolayısıyla personelimizin olması gereken saygıyı gösterdiklerini rahatlıkla söyleyebilirim. İnoksan gibi bir fi rmada yönetici konumunda olmak önemli bir durum. Saygın bir fi rmada kadın veya erkek yönetici olmanız çok fark etmiyor, zaten bu sektörde saygı görmenize yetiyor aslında.”