Netaş 5G’ye giden yolu tamamladı!
ABD’li teknoloji şirketi Genband, gerçek zamanlı iletişim hizmeti veren platformunun Ar-Ge’sini Netaş’a taşıdı. Şirket de kendi laboratuvarında 5G’ye giden yolu tamamladı.
Özlem ERMİŞ BEYHAN
Dünya 5G ile buluta taşınacak ve gelecek bulutta inşa edilecek. Çünkü sanal gerçeklik, bu bant genişliklerini gerektiriyor ve gelecek, sanal gerçeklik üzerinden kurgulanıyor. Peki biz bu geleceğin neresindeyiz? Netaş CEO’su C. Müjdat Altay’ın anlattıklarına bakılırsa tam merkezindeyiz... C. Müjdat Altay, Netaş’ın 4.5G’nin üzerine 5G’yi nasıl inşa ettiğini, bu alanda Avrupa’da ‘söz söyleyen’ haline nasıl geldiklerini ve aldıkları büyük projeleri anlattı. Bir de geçtiğimiz ay ABD’li Genband’e ait Kandy markasının Ar-Ge’sini İstanbul’a çekmiş Netaş. Eski ekonomide fabrika yatırımının ülkeye çekilmesi ne kadar önemliyse, Kandy’nin Ar-Ge’sini Netaş’a taşıması da o kadar önemli. C. Müjdat Altay şu sözleri gururla söylüyor: “Kaç firma teknolojide tüm dünyada alanında ilk 10’da olduğunu söyleyebilir? Biz söylüyoruz. 10’uncu da değiliz; çok daha yukarılardayız.”
Akıl işinde yoğunlaşıyor
►Netaş hangi işlere yoğunlaştı son dönemde?
Biz çok sabırlı bir şirketiz. 2008 yılında başladık 4G’ye ve tüm gelişmelere rağmen sabırla devam ettik. 2008’den 2013’e kadar kendi özkaynaklarımızla geldik, sonrasında büyük bir öngörüyle hükümetimiz bizi destekledi. Başlarda herkes hayal olarak bakıyordu. Operatörler de sahip çıkınca, biz bu yolda ilerlemeye başladık. 2008’de biz bu trene atladık ve artık inme şansımız yok. Avrupa’da artık bu işin içindeyiz, bu işi yapan firma özelliği kazandık. Resme bütün bakmak gerek, biz böyle yaparız. 50 yıllık bir firmayız biz. Önümüzde yapacak çok şey var. Hedefimiz, akıl üzerinde yoğunlaşmak. Bundan yıllar önce Sayın Başbakanımız Binali Bey, Netaş’ta ilk bunu söyledi: “Artık dünya alın terinden akıl terine döndü” diye... Biz o çizgiyi hiç kaybetmedik. Netaş son yıllarda 250 milyon doların üzerinde dijital dönüşüm projeleri almış durumda; bunu sadece akıl işinde gerçekleştiriyoruz. Bu, eğitim, sağlık, spor, enerji, ulaşım ve adalet alanlarında da geçerli.
► 4.5G’yi geliştirdiniz, şimdi sırada 5G var. Ne aşamadasınız?
3G lisansları verilirken 2008 yılında biz 4G çalışmalarına başladık. Binali Bey’i davet ettik ve 4G’yi başardığımızı gösterdik. Onun üzerine ULAK projesinin temeli atıldı. 2013’te imza atıldı ve tamamen Türk teknolojisi ürünü olan baz istasyonları ile video görüşmesi yapıldı. 3 operatörümüz yerli baz istasyonu ULAK’ı kullanacaklarını deklare ettiler. Ben buradan milyarlarca liralık bir döviz tasarrufu bekliyorum. 4.5G’ye evirdiğimiz ULAK projesinin en büyük yararı bu teknolojiyi çok iyi biçimde öğrenmemiz oldu. Cumhurbaşkanımızın 4.5 G’ye geçilmesi sözü ile Türkiye’nin önü açıldı; eski teknolojiye yatırım yapmamış olduk. Zaten bizim geliştirdiğimiz teknoloji de buna uyumluydu. ULAK projesi paralelinde biz 5G çalışmalarına başladık. Şimdi laboratuvarlarımızda 5G’ye giden yolu da tamamladık. (Burada söze Teknoloji ve İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Ufuk Gürpınar giriyor)
5G’ye geçiş, artık daha farklı bir network dönüşümü gerektirecek. Çekirdek elemanları değişecek, altyapı değişecek, çekirdek şebeke elemanları buluta geçecek. Bunun için gerekli hazırlıkları yapıyoruz. Global işbirlikleri yaptık. OFDM teknolojisini yakaladık. Bir anda 6 biti gönderebildiğiniz, bunun için saniyede 150 milyar işlem yapmanız gereken çok kompleks bir teknoloji bu. Çok kapsamlı bir sayısal sinyal işleme teknolojisine sahip olmanız gerekiyor. 5G ile her şey buluta çıkıyor. Internet of Things, IoT buluta çıkacak. Bütün bilgi bulutta olacak. Daha da önemlisi sanal gerçeklik var artık ve bu videonun da üzerinde bir bant genişliği gerektiriyor. Bugün 4.5G teknolojisinde o bant genişliğini sağlayamıyoruz. Sanal gerçeklik- medya, Internet of Things de Netaş’ta olacak. Bu teknolojilerde sağlam adımlarla ilerliyoruz.
Kandy, Türk lokumu oldu
►Burada 4.5G’yi yapmamış olsanız 5G teknolojisine ulaşmak artık hayal olacaktı değil mi?
Kesinlikle. 4.5G’yi yapmadan 5G’ye geçemezsiniz zaten. Teknoloji bir yol, burada zıplamak mümkün değil. Bir yerden bu yola katılmak ve eziyetlerini, sıkıntılarını çekmeniz gerekiyor ki yukarı doğru çıkasınız. 5G önemli. Örneğin, akıllı şehir için sürücüsüz arabalar, bunun için de 5G ile buluta taşınmak gerekli. Gelecek burada şekillenecek. (Sözü Multimedya İletişim, Web ve Mobil Uygulamalar Direktörü Ayşe Belma Kaya alıyor)
5G’ye giden yolda biz AB ile entegre olma kararını uyguladık. AB’nin stratejik fonlarını araştırdık. Avrupa’nın süper ligi diyebileceğimiz Celtic Plus, Horizon 2020, Networld gibi platformlara katıldık. Karar vericilerle aynı masada oturuyor Netaş. IoT’de 5 projemiz sürüyor. Medya alanında bir projemiz kabul edildi. Bu projede standartlar oluşturuluyor. Bizim bir projemizin de burada olması çok önemli. Telefonica, IBM, İspanya’nın devlet televizyonu RTVE ve University Collage of London ile birlikte çalışacağız. Projenin toplam bütçesi 8 milyon 2020'de dünya Netaş platformunu kullanacak dolar. Faz 2’de yer almak Netaş’ın bu teknolojiler gelişirken içinde yer almasını sağlayacak bir kanal açmış olacak.
►Araştırma Geliştirme alanında neler yapıyor Netaş?
Bizim 700 kişilik çok değerli bir Ar- Ge merkezimiz var. Son olarak bu ekip büyük bir başarıya ulaştı ve bulut üzerinde sesli ve görüntülü iletişim hizmetleri sunan Kandy ürününün tüm Ar-Ge’sini bünyesine çekti. Genband firmasının bir markası olan Kandy’ye biz Türk lokumu diyoruz. Bu tabii kolay olmadı. Bu ArGe’yi almak için çalışan, 5 ülkede 5 laboratuvar vardı. Hindistan’da, İsrail’de, Ukrayna’da ve Amerika’da... Ama biz aldık. İsrail’den Ar-Ge işi kaptık. Çok hi-tech bir iş bu. Bu firmanın tüm teknoloji Ar-Ge’si Türkiye’ye taşınmış olacak. Buradan bulut operatörlüğü de yapacağız. Uçtan uca, mobil uygulama geliştirmeden platform geliştirmeye, destek hizmetlerinden operatörlüğe çok geniş bir hizmet sunuyor olacağız. Bu gelişme, Türkiye açısından da çok önemli. Bilgi iletişim teknolojisine ülkeler ne kadar yaklaşırsa refahları o kadar artıyor. Daha az maliyetle daha üretken, daha verimli olmayı sağlıyor bu teknoloji.
AR-GE desteklerinde sorun yok, sorun: Kimse yerli teknoloji almak istemiyor
C. Müjdat Altay’a “Neden Türkiye’nin Netaş gibi birkaç firması yok?” diye soruyoruz. Yanıtlıyor: Ben 40 yıldır Ar- Ge’ciyim. Türkiye’de dahiler var, müthiş mühendisler var. 2000li yılların başından itibaren hükümetler ArGe’ye çok önem verdi, destek verdi. Bu sayede ArGe’nin payı binde 4’lerden yüzde 1’in üzerine çıktı. Şimdi ihtiyacı anlatmak için bir deneyden örnek vereyim. İlkokulda bir şişenin dar ağzından haşlanmış yumurtanın geçmesi deneyi yapılırdı. Sadece iterseniz, yumurta kırılır. Ama şişenin içine mum koyup yakarsanız o zaman içeri çekiliyor. Bu bana şunu öğretti; hayatta bir şey başarmak istiyorsanız hem iteceksiniz hem çekeceksiniz. Şu anda Türkiye’de Ar-Ge itiliyor ama ürün çekilmiyor. İtenler şimdi, “acaba yanlış şirketlere mi destek verdik, yanlış politikalar mı uyguladık?” diye soruyor. Hayır kesinlikle. Ama gelin bir gencin ürününü satmaya çalışın, imkansız.
Teknolojide yabancı mal alıyorlar. Yerlinin önünde büyük engel var. 60 milyar dolarlık teknoloji ithalatımız var. Bunun yüzde 10’u Ar-Ge olsa, siz yabancı firmalara 6 milyar dolar Ar-Ge teşviği veriyorsunuz demektir. Yerliye karşı çok seçiciyiz, tahammülsüzüz. Yabancı olunca bir hata bile yapsa “koskoca firma” deniliyor. İşin özü bu. Türkiye’deki teknoloji firmalarını parça parça ediyoruz. Bakın, hepsi sıkıntıdadır. Devletle iş yaparız, parayı almakta zorlanırız. Yukarıda herkes bizi destekliyor. Ancak imzaları atacak kişiler daha korkarak bakıyor Türk malı ürünlere. Ona öyle bir sorumluluk veriliyor ki, sıkıntı olursa ona yansımasından korkuyor. O korkunun, çekincenin ortadan kalkması gerekiyor. Yerli malı haftasını artık elma armutla değil teknoloji ile yapmak lazım. Yüzde 15 indirim o imzanın sorumluluğunda kilitleniyor. Farklı sistemlerle bunun aşılması şart. Yurtdışında tüm büyük firmalar önce kendi ülkelerinde büyük projeye imza atmıştır.”
Akıl işinde 6 proje aldı soruşturmalara 3. boyut kattı
1- Netaş eğitimde Fatih projesini aldı. Kendi fazımızı bitirdik. Şimdi operatörler çalışacaklar, biz de onlarla altyapıda çalışmaya devam edeceğiz.
2. Sağlıkta kamu özel girişimi ile yapılan hastane projelerinin alt yapısını hazırlıyoruz. Böylelikle akıllı sağlığa girmiş olduk.
3. 45’e yakın stadı akıllı stad hale getirdik. Vodafone Arena en önemli örnek.
4. Akıllı spordan sonra akıllı enerjide de varız. Tüm enerji sistemini buluttan kontrol eden bir yazılım yazdık. Dağıtım şebekelerinde kullanılıyor.
5. 6 tane akıllı şehir projemiz var. Yeni İstanbul Havalimanının ilk altyapı projesini biz aldık, dünyanın en büyük havalimanını akıllı hale getiriyoruz. Barselona’da İsbak ile akıllı şehirler kapsamında bir işbirliği anlaşması imzaladık. Akıllı kavramını İstanbul’a yüklediğinizde yapacak çok şey var. Nasıl daha güzel şeyler yaparız birlikte, ona bakıyoruz.
6. Adalette bütün mahkeme salonlarını ve hüküm evlerini video konferansla donattık. Adalet Bakanlığı’nın projesinin altyapısını biz gerçekleştirdik. Artık soruşturmalara 3. boyut ilave edildi, bir hükümlünün ifade vermesi için şehirden şehre taşınması gerekliliği ortadan kalktı.
Çinlilerle henüz son imzalar atılmadı
Çinlilerle ortaklık nasıl gidiyor?
Çin’lilerle ortaklığın gidebilmesi için öncelikle bu ortaklığın geçekleşmesi, imzaların atılmış olması gerekir. Henüz böyle bir şey olmadı. Hisselerin devri süreci devam ediyor ve son imzalar atılmadı. Netaş’ta ortağımızdan bağımsız olarak, her zaman olduğu gibi Türkiye için çalışıyoruz.
Cezayir’de son aldığınız ihale ne kadar önemli?
Cezayir’deki o ihale kapsamında ülkede çok uluslu bir şirket için 6 tane veri merkezi kuruyoruz. Dünya devlerinin elinden aldık o ihaleyi. On milyarlarca dolar ciroya sahip rakipleri geride bıraktık.