MİLGEM, dümeni Tayland’a kırdı
Milli Gemi projesine imza atan ASFAT, rotasını Güneydoğu Asya ülkesi Tayland’a kırdı. Tayland Kraliyet Donanması, mevcut 7 fırkateyne 4 tane daha eklemek istiyor. İhale için ASFAT ile Tayland savunma şirketi United Defense Technology ortaklık kararı aldı, şirket kurdu.

Kerim ÜLKER
Türk savunma sanayisi, son 5 yıl içinde ihracatını 3 kat artırdı. 2020'de 2 milyar 278 milyon dolar yurtdışı satışına imza atan Türk savunma sanayisi, 2021'de 3.2 milyar dolara, 2022'de 4.4 milyar dolara ulaştı.
Geçen yıl ise rekorunu tazeledi ve 6.7 milyar dolara ulaştı. Her ne kadar İHA-SİHA ile birlikte kara araçları bu ihracata liderlik etse de deniz gücü de hızla büyüme gösteriyor. Orta Asya’dan Afrika’ya, Güneydoğu Asya’dan Avrupa’ya kadar geniş bir coğrafyada Türk savaş gemileri, korvetleri ihraç ediliyor. Geçtiğimiz aylarda ilk kez bir NATO üyesi; Portekiz ile Türkiye, savaş gemisi üretimi konusunda bir anlaşma imzaladı.
Portekiz Deniz Kuvvetleri Lojistik Destek Gemisi ihalesini Türk şirketi STM kazandı. Lizbon’da imzalanan anlaşmayla Türk şirketi, 2 adet Denizde İkmal ve Lojistik Destek Gemisi inşa edecek, 2028’de Portekiz Filosu’na gönderecek. Şu anda hali hazırda 31 savaş gemisi Türk tersanelerinde inşa edilerek, denizle buluşacak günü bekliyor. Milli Gemi Projesi (MİLGEM) kapsamında çeşitli tersanelerde İSTİF sınıfı 7 fırkateyn, 6 adet Hisar sınıfı Açık Deniz Karakol Gemisi, Yeni Tip Denizaltı Projesi (YTDP) Reis Sınıfı 6 adet denizaltı en fazla dikkat çekenler. Şimdi ise savaş gemisi üretimi için rota, Tayland’a kırılmış durumda.
F-35 programında sipariş iptalleri gündemde
ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’ın Rusya-Ukrayna savaşında Moskova’ya karşı olumlu tutumu, NATO ve üyelerine yönelik bakış açısı ve Atlantik arasında başlayan gümrük savaşları, iki müttefik kanat arasında gerilimi artırıyor. Trump’ın Kanada ve Danimarka’ya bağlı Grönland ile ilgili tutumundan rahatsız olan NATO üyesi Avrupa ülkeleri, ABD’nin tehditlerine karşı yerel ve ortak savunmayı öneriyor. İlk önemli adım Kanada’dan geldi. Kanada Savunma Bakanı Bill Blair, ülkesinin ABD’den F-35 savaş uçakları satın almak üzere imzaladığı 19 milyar dolar tutarındaki anlaşmadan çekilerek başka seçeneklere yönelebileceğini belirtti.
Portekiz askıya aldı
Kanada’nın bu adımından sonra ikinci adım Portekiz’den geldi. Portekiz F-35 Lightning II savaş uçağı tedarikine yönelik planlamalarını, ABD Başkanı Donald Trump’ın tutumu sebebiyle askıya aldı. Konuyla ilgili açıklama yapan Portekiz Savunma Bakanı Nuno Melo, NATO bağlamında ABD'nin son dönemdeki tutumu bizi en iyi seçenekler üzerinde düşünmeye sevk etmeli. Avrupa üretimi savaş uçakları da dahil olmak üzere çeşitli seçenekleri değerlendirebiliriz” dedi.
Fransa alternatif olabilir
İki devletin bu tutumu, Fransa’da farklı bir açılım doğurdu. Elysee’ye çağrılan Fransız savunma üreticilerine, kendilerini ABD savunma tedarikçilerine alternatif olarak konumlandırmaları talimatı verildi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Üreticilerimizden, üstün sistemlerimiz olmasına rağmen, Amerikan satın alan Avrupa ülkelerini hedeflemelerini istedim” diyerek Washington’a üstü kapalı sert uyarıda bulundu. ABD, Birleşik Krallık, İtalya, Hollanda, Avustralya, Kanada, Danimarka, Norveç gibi ülkelerin birincil görev aldığı F-35 Lightning II üretimi programının 2044'e kadar maliyeti 420 milyar dolar olarak belirlenmişti. Türkiye, bu programdan çıkarılmıştı. Portekiz, Kanada, Fransa’nın aldığı kararlar, programın çökebileceğinin sinyallerini veriyor.
Anlaşma Tayland Donanma Karargahı’nda imzalandı
MİLGEM’in aktörü olan Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı Askeri Fabrika ve Tersane İşletmeciliği A.Ş (ASFAT), Tayland Donanması için üretime hazırlanıyor.
Pakistan Donanması için dört adet Babur sınıfı inşa edilen projede yer alan ASFAT ile Tayland’ın devlet savunma şirketi United Defense Technology (UDT) ortaklık kararı aldı. ASFAT ve UDT, Tayland Kraliyet Donanması’nın (RTN) dört yeni fırkateyn ihtiyacını karşılamak ihaleye katılmaya hazırlanıyor. Anlaşma, Başkent Bangkok’taki Kraliyet Tayland Donanması Karargahı’nda imzalandı.
Azerbaycan'dan ilk üretim lisansını aldı
Dünya savaş tarihinin kırılma noktalarından biri, Azerbaycan’ın 30 yıllık aradan sonra Karabağ topraklarını Ermenistan’dan alma mücadelesiydi. 2020 yılında Eylül ayında başlayan 44 günlük çatışmaların ardından sona eren hasrette en önemli güçlerden biri de ilk kez topyekun kullanılan drone teknolojisiydi. Savaş tarihini değiştiren o mücadele ve arkasından Rusya’nın Ukrayna topraklarını işgal etmesi, bu teknolojinin geleceğine de yön verdi. Artık uçakların ve tankların savaşını drone’lar yönetmeye başladı. Türkiye’nin savunma ihracatında da en önemli kalemlerden biri olan bu teknoloji, Türk şirketlerini dünyanın sayılı üreticilerinden biri yaptı. Hemen hemen her kıtada artık Türk üretimi İHA ve SİHA’ları görmek mümkün. Hem de üretim tesisleri kurarak. Baykar Makine’nin lokomotifi olduğu üretimde Ukrayna, Suudi Arabistan ve Orta Asya ülkelerinde yerinde üretim ve anlaşmalar yapılıyor. Azerbaycan bunlardan biri. Geçtiğimiz günlerde bununla ilgili Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, Bakü’de önemli bir görüşme yaptı. Azerbaycan Savunma Bakanı Albay General Zakir Hasanov, Bayraktar ile yaptığı toplantıda teknolojik yenilikler yoluyla ortak üretimin artırılması ve Azerbaycan ile Türkiye arasındaki askeri-teknik iş birliğinin genişletilmesine odaklanıldı. Bayraktar, Azerbaycan’da ilk üretim lisansını aldıklarını belirtti. Her iki taraf da savunma iş birliğinin mevcut durumu ve gelecekteki beklentileri hakkında görüş alışverişinde bulundu.
Bakü’de 200 mühendis ve teknisyen var
Görüşmenin sonunda Bakan Hasanov, Haluk Bayraktar’a iki ülke arasındaki savunma bağlarının güçlendirilmesine yaptığı katkılardan dolayı ‘Askeri İşbirliği Alanındaki Hizmetlerinden Dolayı’ madalyasını takdim etti. Karabağ Harekatı (Tek Vatan Muharebesi) sırasında Baykar tarafından geliştirilen Bayraktar TB2 SİHA’lar, Azerbaycan’ın zaferindeki ana faktörlerden olmuştu. Geçen zaman zarfında Bayraktar AKINCI TİHA’yı da tedarik eden Azerbaycan’daki toplantıyla ilgili olarak Haluk Bayraktar, “Azerbaycan’da insansız hava aracı teknolojisine yönelik çalışmalar yapmak üzere kurduğumuz Bayraktar Technologies firmamızda çalışan 200’ü aşkın mühendis ve teknisyenimizle bir araya geldik. Can Azerbaycan ile işbirliğimizin güçlenerek devam ediyor” ifadelerini kullandı. Görünen o ki; yapılan toplantıda bu işbirliği daha da güçlenecek, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik ortak teknolojiye dönüşecek.
Estonya Ordusu’na Türk zırhlısı
Avrupa’nın doğu bölümünde yaşanan gerilim, savaş tedirginliğini de beraberinde getiriyor. Özellikle tamamı Rusya ile sınır komşusu olan eski SSCB üyesi Baltık ülkeleri, ordularını güçlendirmek için yeni siparişler veriyor. Türkiye, bu alanda özellikle zırhlı araç konusunda en önemli tedarikçi durumuna gelmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde Estonya ordusuna Türk yapımı 40 zırhlı araç teslim edildi. Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen ARMA 6x6 ve NMS (YÖRÜK) 4x4 tekerlekli zırhlı araçlar, hızlı teslimat takvimiyle Estonya Savunma Kuvvetleri’ne güç kattı. Estonya Savunma Kuvvetleri’nin ihtiyacı olan tekerlekli zırhlı araçlar için düzenlenen ihaleyi kazanan ve teslimatlarına başlanan Otokar ARMA 6x6 ve Nurol Makina NMS 4x4 için Nursipalu Eğitim Alanı’nda tanıtım etkinliği düzenlendi.
Estonya Savunma Bakanı Hanno Pevkur yaptığı konuşmada, “Üreticilerin verdikleri sözü tutarak tüm kalan araçları da yıl içinde teslim etmelerini umuyorum. Zor zamanlardan geçtiğimizin farkındayız. Ordumuzun en iyi ekipmanlarla donatılması için elimizden geleni yapmalıyız. Ülkemizi ve halkımızı savunmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız” dedi.