Kordsa Global en büyük rakiplerine teknoloji satacak

Teknoloji ihracatında çıtayı yükselten adım Kordsa Global’den geliyor. Dünya çapında 236 patente ulaşan şirkete, en büyük rakiplerinden teknoloji talebi geldi. CEO Cenk Alper, “Türkiye için büyük bir adım atıyoruz” dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

YENER KARADENİZ 

İSTANBUL - Türkiye patent liginde tırmanan kord bezi üreticisi Kordsa, “işte gerçek teknoloji ihracatı bu” dedirten noktaya geldi. Sabancı Grubu bünyesinde 40 yıldan fazla süredir faaliyet gösteren Kordsa’nın, ana işi olan “lastik güçlendirme malzemeleri”nde kat ettiği yol, rakiplerinin de dikkatini çekti. Şirketin, sektörde 1935 yılından beri kullanılan resorinol - formaldehit gibi çevreye ve insan sağlığına zararlı kimyasallar içeren formülü değiştiren teknolojisi Çin dahil birçok güçlü rakibinden teknoloji talepleri almaya başladı. Şirket resorinol ve formaldehit yerine reçine ve latex solüsyonlarından çok özel bir terbiye kord bezi üretiminde çok önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Bu teknoloji sektörün önde gelen yayını European Rubber dergisinde yayımlanmış, Tire Technology International Awards 2014 ödülü almıştı. Şirketin geliştirdiği Capmax teknolojisi de hafif araç lastikleri pazarında, üretim maliyetlerini düşürerek verimliliği artırıyor. Kordsa'nın rakiplerinin dikkatini çeken de işte bu teknolojileri oldu. 

CEO Cenk Alper, “Rakiplerimizden teknolojimizi kullanmaya yönelik talepler var. Bunun ekonomik modelini çıkarmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde bu konuda ilerleyeceğiz. Teknoloji ihracatını sadece kendi iştiraklerimize değil rakiplerimize de yapacağız. Kordsa ve Türkiye için çok önemli bir adım. Bu konuda da Türkiye’ye liderlik yapmak istiyoruz” dedi. 

Kordsa, 8 ülkede, 9 işletme ile global bir şirket. Kordsa’yı dev rakiplerine ‘teknoloji ihracatı’ noktasına getiren en önemli unsur, Ar – Ge ve teknoloji yatırımları oldu. DuPont gibi bir uluslararası devle ortaklığın deneyimlerini geliştirdi. 2007 Ar-Ge ve Tek Kord yatırımları gerçekleşti. 2008’de İzmit’te Global Teknoloji Merkezi’ni açtı. 2010’da Turquality Global Marka Programı’na katılan şirketin bugün dünya genelinde 236 patenti var. Günümüzde açık inovasyon kavramı çerçevesinde teknoloji lisanslamasının konuşulduğuna dikkat çeken Kordsa CEO’su Cenk Alper, Türkiye’de bu yıl gerçekleştirdikleri 14 yeni patent başvurusunun da etkisiyle patent liginde 10’uncu sıradan 6’ncılığa yükseldiklerini söyledi. Alper’in verdiği bilgilere göre, şirketin yeni ürünlerden elde ettiği ciro 40 milyon doları aşmış durumda. Hedefi bu rakamı 150 milyon dolara çıkarmak. 

Merkezde 10 profesör, 80 doktora öğrencisi çalışacak 
Kordsa’da Ar – Ge çalışmaları bütün hızıyla devam ediyor. Şirket bu alanda çok önemli bir adım atarak Sabancı Üniversitesi ile Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi kuruyor. Bu merkez İstanbul Teknopark’ta olacak. İlk defa Türkiye’de sanayi ve üniversitenin aynı çatı altında olacağına dikkat çeken Alper, “65 milyon TL başlangıç yatırımı ile Sabancı Üniversitesi, Kompozit Teknolojileri Enstitüsü kuruyoruz. Merkezde, 10 profesör ve 80 doktora öğrencisi çalışacak. Bunun yanında Kordsa üretim tesisi, ortak Ar-Ge laboratuvarları ve Kordsa’nın genel merkezi de aynı çatı altında olacak. Bir tarafta profesörler araştırma yaparken bir katta ürün geliştirmesi, bir katta da üretim yapılacak. Bu Türkiye’de bir ilk… Temeli atıldı, inşaat devam ediyor. Nisan 2016’da devreye alacağız” dedi. 

“Yurtdışında satın alınacak firmalar listesi” yaptı 
Kordsa yurtdışında yine firma alacak. CEO Alper, “Bir liste yaptık. Bu firmaları inceliyoruz. Havacılık ve uzay sanayinde onaylanmış ürünleri olan şirketleri alıp pazara girişimizi hızlandırmak istiyoruz” dedi. Sabancı Holding Kordsa hisselerinin yüzde 20’sini nitelikli yatırımcılara arz etti. Ancak, global büyümeyle halka açıklık oranı yüzde 9’a düşmüştü. Cenk Alper, “Bu çok sağlıklı bir değer değildi. Sabancı Holding, yüzde 20 daha halka arz etti. Ve halka açıklık oranı yüzde 29'a ulaştı. Şimdi BIST 100’e girdik. Sabancı Holding’in sene başında anons ettiği henüz halka arz edilmemiş bir yüzde 5’lik kısım daha var” dedi.

8 ÜLKEDE 9 FABRİKASI VAR
Kordsa, 1973’te Sabancı Holding tarafından kuruldu. Aralık 2000’de ABD’de faaliyet gösteren DuPont de Nemours & Co. ile Sabancı Holding ortaklığı olan Dusa International’e bağlandı. Mayıs 2005’te Sabancı Holding, DuPont hisseleri aldı. Temmuz 2005’te şirket adı Kordsa International LLC olarak değiştirildi ve faaliyetlerini ABD merkezli olarak sürdürmeye devam etti.Aynı yıl şirket, Sabancı Holding’e bağlı Sakosa ile birleşerek polyester iplik ve kord bezi ürünlerini de bünyesine kattı. Temmuz 2006’da merkezini İstanbul’a taşıdı ve Kordsa Global adını aldı. Ürettiği Kord bezi, lastiğinin gövdesi, lastiğe mukavemet ve esneklik veren kauçuklaştırılmış katlardan meydana gelen bir ürün. Endüstriyel iplik, kord bezi, tek kord ve endüstriyel bez olmak üzere 4 ara ürün imalatı gerçekleştiriyor. Naylonda en büyük üretici, polyesterde 2. sırada. Almanya, Mısır, Endonezya, Tayland, Çin, ABD, Brezilya dahil 8 ülkede, 9 tesisi var.2015 yılı ikinci çeyrek satışları %11.4 artışla 869 milyon TL’ye ulaştı. Geçen yılı 1.7 milyon TL satışla tamamlayan şirketin bu yılı %10-20 satış artışıyla tamamlaması hedefleniyor.

‘Sıfır hata’ peşinde
Kordsa iyileştirme çalışmaları ile maliyetlerde büyük avantajlar elde etmiş. Son 4-5 yılda maliyetleri yaklaşık yüzde 20 aşağıya çektiklerini belirten Cenk Alper, şöyle konuştu: “Uzun vadeli maliyet iyileştirme planı ile yola çıktık. Şu an bu planın ortasındayız. Artık daha çok mavi yaka çalışanların bu işe katkısını artıracak faaliyetlere önem veriyoruz. TPM (Toplam Üretken Bakım-Total Productivity Maintenance) programları uyguluyoruz. Bu programla ciddi iyileştirmeler gelecek. Sıfır makine duruşu, sıfır hata, sıfır iş kazası hedefleri ile yola çıktık. Toyota’nın da uyguladığı bir model. 8-9 aşamalı çok kapsamlı bir program. Japon danışmanlar ile çalışıyoruz. Programın her aşamasında ciddi verimlilik artışı sağlanıyor. Bütün fabrika müdürlerimiz bu konuda eğitim almaya ve kıyaslama çalışmaları yapmak için Japonya’ya gittiler. Ziyaret ettiğimiz fabrikalarından birinde 13 aşamalı bir üretimi olan bir Japon fabrikasının, bu çalışmalar sonrasında prosesini 3 aşamaya indirmiş. Ancak gördüğümüz ortak nokta bu programa sabırla devam etmek” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir