‘Kazak ortak Şekerbank'ta kalabilir’
Şekerbank Genel Müdürü Servet Taze, Kazak ortak Kazkommertsbank’ın hisse satışıyla ilgili bir gelişme olmadığını belirterek, konjonktüre bağlı olarak belki de Kazak ortağın kalabileceğini söyledi.
Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR
KAPADOKYA - Şekerbank Genel Müdürü Servet Taze, Kazak ortak Kazkommertsbank’ın Şekerbank’ın sermayesinin toplam yüzde 30.28’ini satması ile ilgili henüz somut bir gelişme olmadığını belirterek, Kazakistan ekonomisindeki iyileşmelere ve konjonktüre bağlı olarak belki de Kazakların Şekerbank’ta kalmayı isteyebileceklerini söyledi. Taze, Kazak bankanın hisselerini satması durumunda, önalım opsiyon hakkının diğer ana hissedar olan Şekerbank Munzam Sandığı Vakfı’nda (SEMVAK) olduğunu belirterek, hisselere talip olup olmayacakları ile ilgili olarak ise bunun o dönemki konjonktüre bağlı olacağını söyledi. Taze, “Bir hisse satışı durumunda her iki tarafın da ön alım opsiyon hakkı var. Biz satacak olursak onlara, onlar satacak olursa önce bize gelmek zorundalar... Satışla ilgili şu ana kadar bizimle paylaşılan bir gelişme yok. Kazak ortağımızın kendi hisselerini satış süreci onların tarafında yürütülen bir süreçtir, paylaşmak durumunda değiller. Ancak şunu söylebilirim şuanda bankada taliplerin detaylı inceleme yapabilmesi için açılmış bir veri odası bulunmuyor” dedi ve ekledi: “Ortada net bir teklif olduğunda önalım opsiyon hakkı diğer ana hissedar olan SEMVAK’ta olduğu için onlara gelmek durumundalar. Mevcut sözleşme banka ile değil, SEMVAK ile diğer Kazak ana hissedar arasında.”
'Kazakistan’da işler değişebilir'
Taze, sandığın söz konusu hisseleri alıp almayacağı ile ilgili olarak da “Bugünden net bir şey söylemek mümkün değil, konjonktür neyi gerektirecek?.... Yani belki de (Kazaklar) kalmayı isteyecekler...Kazakistan’da işler değişebilir. Petrol fiyatları ülkenin içinde bulunduğu durumdaki iyileşmeler, farklı dinamikler olabilir” diye konuştu. Taze, olası satış durumunda, sandığın ve buna paralel bankanın nasıl bir yol izleyeceğinin, iki ana hissedar arasında bir konu olduğunu ifade etti.
Kazak Samruk-Kazyna’nın Şekerbank’taki yüzde 19.37 hissesinin tamamının Kazkommertsbank’a satışı için anlaşma 2015 sonunda imzalanmış ve Kazkommertsbank’ın da ulaştığı toplam yüzde 30.28 pay ile ana hissedarlardan biri olacağı açıklanmıştı. Kazkommertsbank’ın, Şekerbank’ın sermayesinin toplam yüzde 30.28’inin yeni bir stratejik yatırımcıya satılması için yetki verdiğini de 2015 sonunda açıklamıştı. Toplam 1.16 milyar lira ödenmiş sermayesi bulunan Şekerbank’ta mevcut durumda Şekerbank Personeli Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı’nın yüzde 35.44 hisse payı bulunuyor.
'Hissemizi küçük yatırımcı için aldık'
Şekerbank’ın açık artırmayla satışa çıkarılan yüzde 9.4 hissenin 175 milyon liraya satın alındığını hatırlatarak, bunun prosedürlerin devam etmesinden dolayı henüz ortaklık yapısına yansımadığını da belirten Taze şunları söyledi: “Şekerbank’ın sahibi yüzde 9.4 oranda Şekerbank oldu. Banka kendi hissesini devraldı. Malum bizim yüzde 35’imiz halka açık. Gerek küçük yatırımcının haklarının korunması, gerek çalışanların motivasyonu ve gerekse piyasaya, ‘Biz bankamıza inanıyor ve güveniyoruz. O yüzden de, geleceğine ciddi anlamda yatırım yapıyoruz’ mesajı vermek istedik. Dolayısıyla icradan böyle bir satışın her ne kadar bankayla hiç bir ilgisi olmasa da, ana faaliyet alanımızla ya da hakim ortaklık yapısını değiştirecek bir durum olmasa da, biz piyasaya vermek istediğimiz mesajın bir göstergesi olarak hisseleri kendimiz aldık. Böylesi bir hisse alımını bir banka olarak Türkiye’de ilk biz gerçekleştirdik. Bunun finansmanı da kendi iç kaynaklarımızdan karşılandı.”
3 yılda 650 bin yeni çiftçi ve KOBİ’ye ulaşacak
Toplam kredi portföyünü yüzde 88’ini ticari kredilere ayıran Şekerbank, 3 yılda 650 bin yeni çiftçi ve KOBİ’ye ulaşmayı hedefl iyor. Servet Taze, “KOBİ’lerde müşteri başına 63 bin TL’lik kredi ile özellikle Anadolu’da tabana yaygın bir müşteri portföyüne sahibiz. Enerji verimliliği yatırımlarının finansmanında bir ilk olan EKOkredi ile bugüne kadar 80 bini aşkın kişiye 682 milyon TL’nin üzerinde kaynak sağladık. 2018 sonuna kadar 45 bin kişiyi daha enerji tasarrufu ile tanıştıracağız” dedi. Taze, son bir yılda yaklaşık 8 bin kadın girişimciye 310 milyon TL finansman sağladıklarını, 2018 yılına kadar özellikle kırsal bölgelerde olmak üzere 28 bin kadın girişimciyi destekleyeceklerini kaydetti. Stratejilerinin önemli bir unsurunun da finansal kapsayıcılık olduğuna işaret eden Servet Taze, Türkiye’de bankacılık sistemine dahil olmamış 600-700 bini esnaf ve mikro işletme olmak üzere 15 milyona yakın kişi olduğunu söyledi. Mikro finansman yöntemiyle daha önce hiçbir banka ile çalışmamış kesime ulaşıldığını kaydeden Taze, “Yüz yüze yapılan görüşmelerde esnaf ve çiftçilerin işini nasıl kuracağını ya da geliştireceğini birlikte oluşturuyoruz. Yani balık vermiyor, tutmayı öğretiyoruz” dedi.
Tekliflerin 4’te 3’ünü reddettik
Çok ciddi anlamda yurtdışından fonlama konusunda taleple karşılaştıklarını kaydeden Servet Taze, “Uluslararası kurumlar finansman alternatifi ile geliyor bize. Üç aydır bu teklifl erin dörtte üçüne hayır dedik. Başarılı modellerimiz var. Bankanın pasif tarafta mevduat yapısı kuvvetli. Özkaynağı kuvvetli. Müşteri potansiyeli kuvvetli. 2 haftadır da 4’lü bir banka grubu 300 milyon dolar 7 yıl vade yapar mıyız diye bu programa destek vermek istiyorlar. Bize 300 milyon dolar fazla. Belki 100 milyon dolarını kullanabilir miyiz bunu değerlendiriyoruz" dedi.
Kredi verirken seçici olunacak
Takibe alınan kredi (NPL) oranları hakkında konuşan Servet Taze, bazı bankaların sorunlu kredilerde varlık yönetim şirketlerine yüksek satışlar yaptığına dikkat çekerek, “Bu satışlar olmasaydı sektörde negatif nitelikli kredilerin oranı yüzde 4.5 – 5 bandında olabilirdi. Biz sektördeki büyük tutarlı meblağlar kadar agresif elden çıkarmalar yapmayıp, bilakis bilançoya taşıyıp sonuna kadar kovalayıp, NPL satışında daha küçük tutarlarda piyasada olmayı tercih eden bir grubuz. Her halükarda bu seviyeler bizim için de sektör için de yönetilebilir seviyelerdir. Mart 2016 itibariyle takipteki kredi oranımız yüzde 6.6” dedi. Taze, bölgesel ve global risklerin daha da arttığı bir süreç yaşandığını, bu nedenle önümüzdeki dönemde kredi verirken daha seçici olunacağını dile getirdi.