Kaledonya, Bosna Hersek’ten yeni ihracat kapıları açacak

Zehra ORUÇ

BURSA - Türkiye’de üretim yapan firmaların ürünlerini, kendi markaları aracılığıyla ihracata aktaran Kaledonya, üretim atağına geçiyor. Bosna Hersek’teki bir firmaya ortaklığa hazırlanan şirket, ürün çeşitliliğine giderek, fabrikanın kapasitesini artırmayı ve ihracat rakamlarını yükseltmeyi planlıyor. 

Faaliyetlerini “Robinfood” ve “Zarrin” markalarıyla yürüttüklerini anlatan Kaledonya Dış Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Murat Bayizit, “Robinfood markası ile mısır, Hollanda’dan patates, Bosna Hersek’ten frambuaz ithal ediyoruz. Zarrin ile de domates salçası, reçel ve turşu ihracatı yapıyoruz” diye konuştu. İthalat aracılığıyla 7 yıldır Türkiye’ye getirdikleri mısırı bırakarak, bu yıl çilek ve bezelyeye yöneldiklerini aktaran Bayizit, ithalatta favori ürünlerinin de çilek, bezelye ve kayısı olacağını vurguladı. 

Amerika’da 9 bölgede distribütörlüğü var 

İhracatta ise kiraz ile ses getirdiklerinin aktaran Bayizit, “Hem taze hem de dondurulmuş gıdada önemli bir payımız var. İhracat listemizde Uludağ çileği, vişne, kayısı, ıspanak, pırasa ve brokoli yer alıyor. Yurtdışında distribütörlük kanalıyla gelişiyoruz. Amerika’da 9 ayrı bölgede distribütörlüğümüz var” dedi. İhracat ürünlerine nar suyunu da eklediklerini belirten Bayizit, şu ifadeleri kullandı:

“Zarrin markası ile Kanada da dahil olmak üzere Amerika ve Ortadoğu'ya ürün gönderiyoruz. Bu marka altında 5 kalem ürün var. Ürünler arasında domates salçası, Ankara’nın çubuk turşusu, Antalya’dan reçel, Sri Lanka’dan çay, Belçika ve Finlandiya’dan kıtlama şeker bulunuyor. Yaklaşık 4 yıldır Amerika’ya ürün gönderiyoruz. Kanada’ya da Bursa siyah inciri ve kestane ihraç ediyoruz. Yıllık ihracatımız 40 konteyner. Bu rakam ihracattaki payımızın yüzde 80’ine tekabül ediyor.” Bayizit, direkt ihracatın cirodaki payının ise yıllık yüzde 50 olduğunu söyledi.

Bosna’da üretip Türkiye’ye ihraç edecek 

Yurtdışında üretime yöneleceklerinin altını çizen Bayizit, bu yatırım için Bosna Hersek’i tercih ettiklerini vurguladı. “Bosna Hersek’teki bir fabrikaya ortak olarak hem üretimimizi hem de ihracatımızı artıracağız” açıklamasını yapan Bayizit, “Buradaki üretim, arada gümrük olmadığı için sorun teşkil etmiyor. Bosna Hersek’te ürettiğimiz ürünleri Türkiye’ye ihraç edeceğiz. Ayrıca Bosna Hersek’in Avrupa’ya olan yakınlığını da değerlendireceğiz. AB destekleri giderek artırıyor, biz de bu desteklerden faydalanmak istiyoruz. Halihazırda ahududu üretilen fabrikada ortaklığımızla birlikte çilek, vişne ve kiraz üretimine de yöneleceğiz. Fabrikanın yıllık meyve üretim kapasitesi bin ton. Yeni işbirliğinin ardından kapasitemizi 3 bin tona çıkacağız. Üretimin tamamını ihracata aktarmayı planlıyoruz. Türkiye’den yapamadığımız ihracatı Bosna Hersek’ten yapmayı hedefl iyoruz” dedi. Bayizit, ortaklığı önümüzdeki yıl haziran ayına kadar gerçekleştirmeyi hedefl ediklerini açıkladı. 

Zarrin markas ile dünyaya açılacak 

Özellikle İran’da bilinen bir marka olan Zarrin’i Amerika’nın dışına da çıkardıklarını söyleyen Bayizit, “Bu ürün grubunu Avrupa’daki etnik pazara da sunuyoruz. Bu amaçla markamızın Avrupa lansmanını İngiltere’deki bir fuarda yaptık. Tanıtımlarımıza önümüzdeki yıl Dubai ile devam edeceğiz. Bu yıl ağırlıklı olarak markalaşma çalışmaları yürüteceğiz” diye konuştu.

Geçen yıl yüzde 85 büyüdü

Ciroda geçen yıl yüzde 85 büyüdüklerini aktaran Murat Bayizit, “Geçen yılki büyümede en büyük etken Moldova ile yaptığımız mısır anlaşmasıydı. Ciddi oranda ithalatımız oldu. Bosna Hersek’te ithalat yaptık. İç piyasada da İstanbul’daki bazı zincir restoranların proje bazlı sos üretim işini yürüttük. Bu yıl da mevcudu korumayı hedefl iyoruz” diye konuştu.

İhracat için kuruldu ithalata da yöneldi

Şirketlerinin dondurulmuş gıda ihracatı yapmak için geçen yıl kurulduğunu belirten Kaledonya Dış Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Murat Bayizit, iç piyasadaki açığı kapatmak için zamanla ithalata da başladıklarını söyledi. Konserve ve reçel fabrikaları ile yemek sanayiine direkt ithalat-ihracat gerçekleştirdiklerini aktaran Bayizit, Türkiye’de bulunmayan ya da fiyatı pahalı olan ürünleri de ithal ettiklerini söyledi.