İflası ertelenen Verde, ayağa kalkıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Arzu ALP

İZMİR - Türk gıda sektöründe 1928’den bu yana faaliyet gösteren Ulukartal Ailesi, Verde yağlarında bir yıllık iflas ertelemesi yapmasının ardından eski günlerine dönmek için atağa kalktı. Makarna sektöründe Kartal ve Pastavilla markalarıyla yer alan aile, 1996 yılından itibaren Verde markasıyla zeytinyağı üretmişti. Uzun yıllar Türk zeytinyağında ihracat lideri olan Verde Besin Maddeleri Sanayi ve Ticaret için mahkeme 1 yıllık iflas erteleme kararı verdi. Bu karar ile birlikte şirket, alacaklılara karşı korumaya alınırken, Verde markasını İtalya’da 49 yıllığına tescil ettiren Ulukartal Ailesi, eski günlerine dönmek için var gücüyle çalışıyor.

Verde Yağ’ın sahibi Ali Ulukartal, 2012’de iflas erteleme talebi ile mahkemeye başvuruda bulunduklarını, İzmir 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1 Haziran 2012’de şirket hakkında tedbir kararı verdiğini hatırlatarak, “Mahkemenin tedbir kararından sonra üretime 1 ay ara verdik, daha sonra üretime tekrar başladık. Tedbir kararından 15 ay sonra da yani 11 Eylül 2013 tarihinde mahkeme iflas erteleme kararı verdi. 10 Ocak’ta ilan edilen kararla Verde, alacaklılara karşı bir yıl süresince korumaya alınmış oldu. Mahkeme firmamızın gidişatına göre maksimum 5 yıla kadar iflas erteleme konusunda ek süre verebilir. Dibe vurduk, ancak tekrar ayağa kalkıyoruz” dedi.

1 Haziran 2012’de 50-52 milyon TL borçları olduğunu, bu süreçte piyasaya olan borçların tamamına yakınını kapattıklarını, bankalara olan 22 milyon TL düzeyindeki borcu da periyodik olarak ödediklerini anlatan Ulukartal şöyle dedi: “Şu anda 120 çalışanımız var. Geçen yıl 50 milyon dolarlık ihracat yaptık. Ancak bu yıl zeytinde yok yılı. Bu yıl 15-20 milyon dolarlık ihracat hedefliyoruz. Umarız önümüzdeki yıl daha iyi bir yıl olacak.”

‘DİR taleplerine kulak verilmedi’

Verde’nin 1996’dan bu yana faaliyette olduğunu, 2011’e kadar 5 yıl boyunca zeytinyağı ihracatında lider olduğunu, toplam üretimin yüzde 85’inin ihraç ettiğini hatırlatan Ulukartal, “2006’dan 2011’e kadar mahsulde kuraklık vardı. İhracat da olumsuz etkilendi. Türkiye ancak kendi ihtiyacını karşılıyordu. Bu dönemde ihracatçılar olarak yurtdışında kazandığımız pazarları kaybetmemek, rafları öldürmemek adına DİR (Dahilde İşleme Rejimi) kapsamında yağ getirip, işleyip satmayı istedik. Ancak ihracatçının DİR taleplerine kulak verilmedi. Oysa İtalya’nın yıllık zeytinyağı üretimi 350 bin ton. Sadece kendisi 600 bin ton tüketiyor. 300 bin tonu da dünyaya satıyor. Bunu DİR sayesinde yapıyor” diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir