Hedef, yüksek teknolojiye mikrobiyoloji kabiniyle ulaştı
Hedef, steril ortamlarda kontrollü mikrop üretilmesini sağlayan, en ucuzu 7 bin dolar olan “Mikrobiyolojik güvenlik kabini” üretti. Şirket bu ürünüyle ithalatını azaltacak ve maliyetlerini yüzde 40 aşağıya çekecek.
COŞKUN ÇARDAK - ESKİŞEHİR
Hedlab markasıyla yurtiçinde ve yurtdışında anahtar teslimi laboratuvar kuran Hedef, yeni ürünleri “Mikrobiyolojik güvenlik kabini” ile yüksek teknolojili ürünlere de girdi.
Mikrobiyolojik güvenlik kabinlerinin steril ortamlarda kontrollü mikrop üretilmesini sağlayan teknolojik bir ürün olduğunu açıklayan Hedef Eğitim Genel Müdürü Şakir Çelik, “Bu ürünü ülkemizde bir firma üretiyordu. İç pazardaki talebin büyük çoğunluğu ise dışarıdan gelen ürünlerle karşılanıyordu. Buradaki dış alımı azaltmak, hatta tamamen kesmek düşüncesiyle üretimine karar verdik ve sonuca erdirdik” dedi.
Bu ürünle şirketlerinin yüksek teknolojili ürünlere de geçiş yaptığını vurgulayan Çelik, iç ve dış pazarda iyi bir yer elde edeceklerini söyledi. Ürünün kullanıcıyı, çevreyi ve numuneyi koruma amaçlı olduğu bilgisini veren Çelik, “En ucuzu 7 bin dolar. Biz, uzun ve zahmetli bir Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarından sonra yüzde 40 daha az maliyetle üretmeyi başardık. Maliyette elde ettiğimiz üstünlüğü hem iç hem de dış pazarlarda rekabet anlamında değerlendireceğiz” dedi.
Benzer bir yüksek teknolojili proje üstünde daha çalıştıklarını anlatan Şakir Çelik, ‘Bitki büyütme ve iklimlendirme’ kabini projelerinin de tamamlanmak üzere olduğunu kaydetti. Tarım Bakanlığı destekli projede, Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü ile beraber çalıştıklarını söyleyen Çelik, “Bunda da çok az sayıda üretici var. Biz hem teknolojiyi daha yukarı çekeceğiz, hem de daha iyi bakım ve teknik servis hizmeti vereceğiz. Bilimsel çalışmalarda önemli bir yeri var. Kabin arıza yaparsa, bilim insanlarının en az üç yıllık çalışmaları boşa gidebiliyor. Hijyenin gerektiği her alanda kullanılabiliyor” bilgilerini verdi.
Dış satışlarda patlama olacak
Geçtiğimiz yıl iç ve dış satışlarda önemli başarılar elde ettiklerini belirten Çelik, “Geçen yıl TÜBİTAK’a anahtar teslimi laboratuvar kurmuştuk. Bir diğer üretim konumuz olan eğitim araçlarına tekrar ağırlık vererek Devlet Malzeme Ofisi’nin tedarikçi listesine girdik. Libya’nın tüm devlet kriminal laboratuvarlarını da yaptık“ dedi. Bu ve benzeri projelerin sektörde sahip oldukları olumlu algıyı daha da artırdıklarını vurgulayan Çelik, bu yıl dış satışlarında da patlama yaşayacaklarını kaydetti.
Umman ile çok büyük bir anlaşma imzaladıklarını müjdeleyen Çelik, ”35 milyon dolarlık bir laboratuvar işi. Umman Eğitim Bakanlığına yapacağız ve 5 yıl sürecek bir proje. Her yıl 100, toplamda da 500 okula laboratuvar kuracağız. Bu yılın ikinci yarısında başlıyoruz“ diye konuştu. Çelik, Umman projesinin yanı sıra imzaladıkları diğer anlaşmalarla dış satımlarını yüzde 100 artırarak 20 milyon dolara çıkaracaklarını da sözlerine ekledi.
Akıllı-dijital kürsü de yapıyorlar
Eğitim alanında da yeni ürünlerle çeşitliliklerini artırdıklarını anlatan Şakir Çelik, yaptıkları “Akıllı kürsü”yü de eğitimin hizmetine sunduklarını anlattı. İlk defa Anadolu Üniversitesi’ne verdikleri bu sistemi anlatan Çelik, “Eğitimci ders anlatırken, elinde kağıt kalem olmayacak. Notları doğrudan ekrandaki yansımaya aktarıyor. Sistem, akıllı tahtaların daha gelişmiş hali. Bu sistem ile eğitim kalitesi ve verimliliği üst seviyeye çıkıyor. Markası, ismi hepsi hazır, seri üretim yapacak duruma geldik. Yakın zamanda bu ürünümüzü de pazara sunacağız” dedi.