Hakan Birhan: Sürdürülebilir finans ekosisteminin derinleşmesi için pozisyon alıyoruz

Yeşil dönüşüm sürecinde konulan sürdürülebilirlik hedeflerinin kilidini finans sektörü açacak. Sürdürülebilirlikte finansın ve bankaların rolüne ilişkin konuşan Garanti BBVA Yatırım Bankacılığı ve Finansman Direktörü Hakan Birhan, “Yeşil tahvil ihracı yapmak isteyen müşterilerimize de destek sunarak sürdürülebilir finans ekosisteminin genişlemesi ve derinleşmesi için pozisyon alıyoruz” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sürdürülebilirlikte finansın ve banka­nın rolü nedir? Ban­kaların önemine binaen siz Garanti BBVA olarak stra­tejilerinizi sürdürülebilir­liğe nasıl uyarladınız? Sür­dürülebilirlik çalışmaları­na ne zaman başladınız?

Günümüzde finans sektö­rü, sürdürülebilir iş modelle­rine geçişin önemli bir parçası haline geldi. Bunun en önemli sebebi, bankaların dolaylı et­kisi olarak da tanımlanan fi­nanse ettikleri müşterilerinin çevre ve toplum üzerindeki et­kileri. Biz de sosyal eşitsizlik­ler, iklim krizi, enerji ve doğal kaynak krizi gibi konuları göz ardı ederek iş yapış şeklimi­zi sürdürmeyeceğimizi, sek­törümüzün bu dönüşümde­ki önemini uzun zaman önce fark ettik ve sürdürülebilirliği ana iş stratejimize entegre et­tik. Sürdürülebilirlikte odak­landığımız iki ana başlığımı­zı iklim kriziyle mücadele ve kapsayıcı büyüme oluşturu­yor. 18 yılı aşkın süredir çevre, enerji verimliliği, sosyal eşit­sizlikler, toplumsal cinsiyet eşitliği, nitelikli eğitime eri­şim, döngüsel ekonomi ve ka­dın girişimcilerin desteklen­mesi gibi konulara odaklanı­yor, yeşil ve sosyal dönüşümü finanse ediyoruz.

Yeşil tahvil ilkelerinize ilişkin bilgi verir misiniz? İlk yeşil tahvil ihracınız ne zaman gerçekleşti? Yeşil tahvillerin ve yatırım araç­larının sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşabilme hu­susundaki rolü nedir?

Yeşil finansman payımızda en yüksek oran yenilenebilir enerji projelerine ait. 2014’ten beri yeni elektrik üretimi yatı­rımlarına, sadece yenilenebi­lir projeler olduğunda finans­man sağlıyoruz. Ülkemizdeki rüzgâr ve güneş enerjisi pro­jelerinin %20’sinden fazlası­nın finansmanında rol aldık. Ayrıca tüm yeşil projelerin fi­nansmanına yönelik katkı­mız açısından yeşil tahviller de önemli bir yatırım aracı. Bu tahvilleri yenilenebilir ener­ji, enerji verimliliği, su yöne­timi, döngüsel ekonomi gibi alanlardaki projelere finans­man sağlamak için kullanarak çevresel sürdürülebilirliğe katkı sunmayı hedefliyoruz. 2019’da gerçekleştirdiğimiz, Yeşil Tahvil Prensipleri ile uyumlu ilk yeşil tahvil ihracı­mız sürdürülebilirlik alanın­daki taahhütlerimizi somut­laştıran ve piyasalara güçlü mesaj veren bir adım oldu. Bu ihraç, pozitif çevresel etki ya­ratan projelere yönelmek iste­yen yatırımcıların ilgisini çek­ti, Türkiye’nin sürdürülebilir finans alanındaki mevcut po­tansiyelini desteklemek için bu araçları aktif olarak kulla­nıyor ve genişletiyoruz. Yeşil tahvil ihracı yapmak isteyen müşterilerimize de destek su­narak sürdürülebilir finans ekosisteminin genişlemesi ve derinleşmesi için pozisyon alıyoruz.

Garanti BBVA olarak ik­lim değişikliği etkileri kap­samında önceliklendirdi­ğiniz konular ve yöneldiği­niz alanlar nelerdir?

İklim kriziyle mücadele­de finans sektörüne kritik rol düştüğünün bilinciyle ‘yeşil finansmanı’ bir adım öteye ta­şıyarak ‘geçişin finansmanı’nı stratejimizin önemli unsuru haline getirdik. Bu çerçeve­de sanayinin karbon salımı­nı azaltarak sıfır emisyon he­define ulaşmasını sağlayacak projeleri destekliyoruz. Ener­ji verimliliği yatırımları, yeni­lenebilir enerji kaynaklarına geçiş, sürdürülebilir üretim modelleri, yakıt dönüşümü ve döngüsel ekonomi gibi kritik dönüşüm alanlarına yönelik finansman ve danışmanlık çö­zümlerimizle sektörel dönü­şümlerin hızlanması için ça­lışıyoruz. Örneğin, Türkiye’de gerçekleşecek karbon fiyat­lama mekanizması, emisyon yoğun müşterilerimizin geçiş risklerini artıracak. Farkın­dalığı yüksek müşterilerimi­ze doğrudan emisyon azaltı­mı için finansman opsiyonları sunarken, gelişme seviyesin­deki müşterilerimize de da­nışmanlık hizmetlerimizle destek oluyoruz.

Yeşil dönüşüm için müşte­rilerimizin kendi sektörlerin­de gelişim gösteren, emisyon azaltımı odağında şekillenen alternatif yakıt kullanımı, kar­bon yakalama teknolojileri gi­bi yeni teknolojilere erişimi konusunda da destek sunu­yoruz. Ülke ekonomisinin en önemli parçalarından olan sa­nayiye verdiğimiz finansman desteğini, uluslararası sürdü­rülebilirlik standartları ve en iyi uygulamalarla uyumlu ha­le getirip müşterilerimizi bir adım öteye taşıma konusunda çözüm ortağı olmayı öncelik­lendiriyoruz.

Garanti BBVA olarak sürdürülebilir finansman hedefleriniz nelerdir? Ye­şil kredi verirken hangi kriterleri göz önünde bu­lunduruyorsunuz?

BBVA’nın sürdürülebilir kalkınmanın finansmanına 2018-2025 arasında 300 mil­yar euro katkıda bulunma he­defi doğrultusunda bizim de 400 milyar TL sürdürülebilir finansman taahhüdümüz bu­lunuyor. Bu doğrultuda, ken­dimize bu yıl koyduğumuz he­def 120 milyar TL’ydi. 8 ayda 110 milyar TL’lik yeşil ve sos­yal finansman sağlayarak he­defimizin büyük kısmını ger­çekleştirdik. Bizim için diğer önemli konu ise yeşil ve sos­yal finansmanın dengeli git­mesi. Kurumsal segmentte 8 ayda kullandırdığımız kredi­lerin %10’una yakını sürdürü­lebilir finansmandan geliyor. BBVA’nın AB Taksonomisi ile uyumlu sürdürülebilir faali­yetlerin finansmanı standar­dı bulunuyor biz de aynı stan­dardı kullanarak projeleri de­ğerlendiriyoruz.

Cleantech yatırımları­na olan ilginin artışı ve bu alandaki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu alandaki finansman mo­dellerine ilişkin bilgi verir misiniz?

Yenilenebilir enerji, elekt­rikli araçlar ve benzeri kanıt­lanmış ‘bankable’ teknolo­jilerin dışında yenilikçi tek­nolojiler de net sıfır ekonomi için son derece önemli olacak. Özellikle yakın zamanda in­celediğimiz ve öngördüğümüz çimento, havacılık ve ulaştır­ma gibi sektörlerde alternatif hammaddeler ve yakıtlar; çe­likte doğrudan indirgenmiş demir ve yeşil hidrojen; daha verimli ve yüksek kapasiteli pil depolama sistemleri, akıl­lı şebeke ve yük yönetim tek­nolojileri; ortaya çıkan yenile­nebilir teknolojiler ve karbon yakalama ve depolama tekno­lojileri bundan sonra daha da önemli hale gelecektir. Örne­ğin Avrupa’da hidrojenli yeşil çelik üretimi ve karbon yaka­lama-depolama gibi projelerin finansmanı ciddi devlet teş­vikleriyle mümkün olabiliyor. Günümüzde ‘karma finans’ (blended finance) konsep­ti olmadan bu projelerin tica­ri bankalar tarafından doğru­dan desteklenmesipek müm­kün değil. Bunun için AB’deki İnovasyon Fonu gibi teşvikle­rin ülkemizde de hızlı şekilde devreye girmesi gerekiyor.

BBVA, cleantech alanın­da yeni teknolojiler geliştiren 200’e yakın şirkete temiz tek­noloji start-up fonları aracı­lığıyla 100 milyon dolar civa­rında doğrudan yatırım yaptı. Biz de müşterilerimizi denk­lemin içerisine dahil edebi­leceğimiz inovatif bir meka­nizma üzerinde çalışıyoruz. Amacımız müşterilerimizin bu fonların yatırım yaptığı ik­lim teknolojilerindeki geliş­meleri yakından takip etme­si, getiri elde etmeleri ve hızlı bir şekilde sektörlerinin kar­bonsuzlaşmasına fayda sağla­yacak teknolojilerin hızlandı­rılmasına katkı sağlamaları. Bu fonlarda yer alan teknolo­jileri geliştiren şirketlere de doğrudan erişimlerini sağla­yarak kendi süreçlerini kar­bondan arındırmak için en yenilikçi teknolojilere en hız­lı şekilde ulaşmalarını sağla­mayı amaçlıyoruz.