Güneş ve rüzgar enerjisine 530 milyon dolar

Mehmet KARA

Akfen Yenilenebilir Enerji, 2020 sonuna kadar devreye alacağı 9 güneş ve 4 rüzgar enerji santrali için 167 milyon dolarlık özkaynak ayırdı. Kalan 363 milyon doları ise EBRD ve KfW IPEX Bank’tan kredi olarak kullanmak üzere anlaşma imzaladı.

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, grup bünyesindeki Akfen Yenilenebilir Enerji tarafından hayata geçirilecek güneş ve rüzgar santrallerinin finansmanı için sağlanan kredi konusunda, ilgili banka ve finans kuruluşu temsilcilerinin de katıldığı bir basın toplantısı düzenledi.

Nihai hedeflerinin 1000 MW’lik yenilenebilir enerji yatırımı olduğunu yineleyen Hamdi Akın’ın verdiği bilgiye göre, Akfen Yenilenebilir Enerji 2020 sonuna kadar dokuz güneş enerji santrali (GES) ile dört rüzgar enerji santrali (RES) projesini hayata geçirecek. Toplam 530 milyon dolarlık yatırımın 167 milyon dolarlık kısmı özkaynaklardan karşılanacak. Kalan 363 milyon dolarlık kısım için yerli- yabancı finans kuruluşlarından kredi sağlandı.

Buna göre GES kredileri için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile İş Bankası’ndan 103 milyon dolar kredi alındı. 260 milyon dolarlık RES kredisi ise Vakıfbank, Garanti Bankası, Yapı Kredi Bankası ve Türk İş Bankası’nın garantörlüğünde Almanya merkezli KfW IPEXBank ve EBRD tarafından sağlandı.

Toplam 327 megavat kurulu güce sahip 13 santral tamamlandığında 1.2 milyon kişinin yaşadığı hanelerin elektriği tamamen doğal kaynaklardan sağlanmış olacak.

Akfen Yenilenebilir Enerji, 180 milyon dolarlık yatırım değerine sahip dokuz GES projesini Konya, Amasya, Tokat, Van ve Malatya’da kuracak 350 milyon dolara mal olacak dört RES ise Çanakkale ve Denizli’de yer alacak. Söz konusu GES ve RES’ler toplam 327 MW’lik kurulu güce sahip olacak ve yılda yaklaşık 1 milyar kWh elektrik üretimi yapılacak.

Akın'dan yatırımcılara: Elinizi taşın altına koyun

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, yatırım ortamına ilişkin “Her şey eskisi kadar kolay değil” ifadesini kullanırken şunları söyledi: “Özkaynak miktarlarımız arttı. Diğer satışlardan elde ettiğimiz sermaye gelirlerini buralarda kullanmak zorundayız. İyi proje, iyi firma ve doğru ortak bir araya geldiği takdirde Türkiye’de çok da problem olmayacağını, her zaman finansman bulunabilir. 2000’li yıllarda da finansmanı sağlanan projelerin ileriye doğru çok değerli yatırımlar olacağını söylüyorduk. Bugün yatırım yapanların da ileride bunları çok değerli asetler haline dönüştüreceklerinden hiç şüphem yok. Onun için herkesin yatırım yaptığı zaman değil, kimsenin olmadığı dönemde yatırım yapmak çok önemlidir. Şartları değerlendirebilmek, zorlayabilmek lazım. O yüzden yatırımcıların piyasaya entegre olmalarını, ellerini taşın altına koymalarını, yepyeni bir geleceğimiz varmış gibi şartlarını zorlamalarını istiyorum. Yurt dışından para getiririz. Bankalarla anlaşırız. Türkiye’de ikinci bir çıkış döneminin yaşanacağını düşünüyorum.