Gülsan, Osmanlı Marmelatları serisiyle satışları artırmak istiyor

Gıda sektörüne kahvaltılık reçel, helva, tahin, bal, pekmez, marmelat, özler, kakaolu fındık kremaları, tereyağ, üçgen peynir, tulum peynir, limon sosları, nar ekşisi, şalgam, elma ve üzüm sirkesiyle hizmet veren Gülsan Gıda, inovatif çalışmalarla pazardaki dinamizmini koruyor. Son olarak ürün gamlarına ‘Osmanlı Marmelatları' adlı serinin eklendiği bilgisini veren Gülsan Gıda İş Geliştirme ve İnovasyon Direktörü Ahmet Yasir Danacı, bu seride şimdilik incir, nar, erik, gül ve limon çeşitlerini piyasaya sürdüklerini söyledi. Osmanlı Marmelatları'nda sağlık unsurunu gözettiklerinin altını çizen Danacı, "Marmelatlarımızın içinde tarçın, karanfil ve zencefil mevcut. İçerikte kesinlikle koruyucu madde, renklendirici ve glikoz yer almıyor" dedi.

Ürün çeşitliliğiyle geniş bir kitleye hitap eden Gülsan Gıda, 1948 yılından beri gıda sektörü içinde yer alıyor. Firmanın ürün gamında mutfakta ve çoğu alanda temizlik sirkesi olarak kullanılan beyaz sirke de yer alıyor. Firmanın iş hacmini Ar-Ge ve inovason esaslı çalışmalarla artırma gayreti içinde olduklarının altını çizen Ahmet Yasir Danacı, değişen tüketici tercihlerini doğru anlayıp, sektöre yenilikçi bir bakış açısı kazandırmaya çalıştıklarını söyledi.

Firmanın üretim teknolojisi ve kapasitesi hakkında da bilgiler veren Ahmet Yasir Danacı, fabrikalarında Türkiye'de henüz örneği bulunmayan pişirme kazanları ve seri üretim bantlarının yer aldığını öne sürdü. Makine parklarını sürekli yenilemeleri sayesinde yüksek kapasite ile çalıştıklarını kaydeden Danacı, ayda 375 ton civarı reçel, 300 ton pekmez, 120 ton tahin, 60 ton kakaolu fındık kreması ve 90 ton helva yapabilecek imkana sahip olduklarını bildirdi.

Gülsan Gıda'yı ihracatçı kimliğiyle öne çıkarmak istediklerine vurgu yapan Ahmet Yasir Danacı, ürünlerinde British Retail Consurtium (BRC), ISO 9001 ve ISO 22000 belgelerine sahip olduklarını söyledi. Özellikle BRC belgesi sayesinde, birçok firmanın dikkat etmesi gereken özel koşullara sahip olmalarının avantajını ihracatta yakaladıkları değerlendirmesini yapan Danacı, "Dolayısıyla global pazarda hareket kabiliyetimizin oldukça yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Bu tip özel belgeler olmadan bazı ülkelere ürün satmanız mümkün olmuyor. Ama biz belgeye takılmadan bütün gıda işletmelerinin bu tip şartları yerine getirmesinin gerekli olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

Öte yandan Gülsan Gıda çatısı altında imal edilen ürünlerin Meysu, Nevbağ ve Meybuz markalarıyla piyasaya sürüldüğünü aktaran Ahmet Yasir Danacı, halen 10 bini kapalı, 5 bini açık toplam 15 bin metrekarelik alanda, 140 kişilik bir ekiple yola devam ettikleri bilgisini verdi. Bugün itibarıyla beş kıtada, 55 ülkeye ürünlerini gönderdiklerini dile getiren Danacı, cirodan ihracatın aldığı payın ise yüzde 15'i bulduğunu kaydetti.

2017'yi verimli bir yıl olarak geride bırakmaya hazırlandıklarına değinen Danacı, "Söz konusu dönemde Avrupa, Amerika ve Uzakdoğu'da yeni müşteriler edindik. 2018 yılında henüz keşfedilmemiş bölgelerde yeni müşteri arayışımız devam edecek. Ayrıca Çin'e enerjimizin büyük kısmını harcayacağız" dedi.