Fiba yeni liman arıyor

Fiba Holding Kurucu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, liman işini çok sevdiklerini ve başka liman alma niyetinde olduklarını açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL – Fiba Holding Kurucu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, liman işini çok sevdiklerini ve başka liman almaya da baktıklarını açıkladı.

Özyeğin, Deloitte Sohbetleri kapsamında düzenlenen “Türkiye'de Global Oyuncu Olmak için Stratejik veya Finansal Ortaklık Gerekli mi?" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, dünyada gelişen, büyüyen ülke sayısının 2008 yılı sonrasında oldukça azaldığını söyledi. Büyüyen ülkelere BRIC, Meksika, Türkiye’yi örnek gösteren Özyeğin, “Güney Kore var. Aslında pek konuşulmuyor ancak, küçük ülke olarak Afrika ülkeleri, Çin’den hızlı büyüyen ülkeler bunlar. Yüzde 12-15 büyüyen Afrika ülkeleri var. Son 8-10 yıldır. Dolayısı ile artık bir uluslar arası şirketin, gelişmesine destek olacak, büyüyebileceği ülke sayısı azaldı dünyada" diye konuştu.

Özyeğin, 10 yıllık bir perspektife bakıldığında ABD’nin bile eskisi gibi yüzde 3.5-4 gibi değil, yüzde 2-2.5 gibi sınırlı büyüyeceğini, Avrupa’nın büyüyüp büyümeyeceğinin belli olmadığını, kendisine ise Avrupa’nın büyümeyecek gibi geldiğini söyledi. Özyeğin, “Avrupa’nın borçluluk oranlarını çözmek için sürekli vergileri artırmaları lazım bundan sonra. Birçok sebepten dolayı ben, Avrupa’nın da önümüzdeki yıllarda da küçüleceğine inanıyorum" dedi.

Japonya büyümüyor

Japonya’nın da 1990 yılından beri büyümediğini dile getiren Özyeğin, “23 yıldır büyümeyen bir ülke var karşımızda. Japonya’nın Nikkei borsa endeksi, 1990 yılında 40 bindi. Son zamanlarda yükseliyor ancak, şu anda bile 13 bin civarında. Hiçbir zaman 15 bini geçmedi son 23 yılda Japonya’nın borsa endeksi" dedi.

Avrupa bankalarının gelişmekte olan ülkelerden mecburen geri çekildiğine dikkati çeken Özyeğin, “Sadece borç vermekten değil, aynı zamanda birçok ülkeden de çıkıyorlar. Türkiye’den çıktıkları gibi. Mesela, Denizbank’ı Belçikalılar sattı, Ruslar aldı. Yunanistan’dan çıkıyorlar, Romanya’dan çıkmaya çalışıyorlar, çıkamıyorlar Avrupa bankaları. Sermaye olarak. Sadece kredi olarak değil. Kendi bilançolarını toparlamaya çalışıyorlar" değerlendirmesinde bulundu.

Gözlerime inanamıyorum

[PAGE]



Gözlerime inanamıyorum

Özyeğin, Türkiye’nin ise şanslı olduğunu ve son 1-2 yılda Türk bankalarının uzun vadeli paraya kavuştuğunu söyledi. İlk defa olarak, 2012 yılının son üç ayında Türk bankalarının çok ciddi bono ihracına başladığına işaret eden Özyeğin, “Bugün İspanya düzeldi diyoruz, İspanya bonosu son 15 günde yüzde 4.7 ile 5.2 faiz getiriyor. Türk bonolarına bakıyorsunuz, 10 yıllık bizim özel banka, devlet bonolarımız ondan daha değerli. Bu tabi inanılmayacak bir şey. Ben, bir bankacı olarak ekrana baktığım zaman gözlerime inanamıyorum. Gözlüklerimi filan değiştiriyorum, rakamlar doğru mu diye, arada sırada" diye konuştu.


Türk bankalarının 5-10 yıl bu faizlerle borçlanmaları ve özelleştirmeler, şirket satın alma ve özelleştirmelerde çok önemli bir kaynak teşkil ettiğini vurgulayan Özyeğin, “Türk bankaları, bu bonoları ihraç etmeden önce, gerek yabancı, gerek yerli bonoları, yani TL bonoları Türkiye’de, tasarruf mevduatının ortalama vadesi 43, 45, 50 gündü. Böyle bir vadeyle Türk bankaları, sermayelerinden uzun vadeli kredi veriyor diyebiliriz. Şimdi bakıyoruz, birçok özelleştirmede 1-1.5 milyar dolar enerji ihaleleri, dağıtım ihaleleri, hiçbir Avrupa bankası yok finansmanında. Hepsi Türk bankaları finanse ediyor. Bu Türkiye’nin büyümesini destekleyen bir olay" dedi. Özyeğin, eskiden Türk bankalarının birbirleri ile oturup iş yapmadığını, şimdi ise Türk bankalarının birbirleri ile çalışmayı öğrendiklerini ve buna alıştıklarını kaydetti.

Başka liman almaya da bakıyoruz

Liman konusuna da değinen Özyeğin, hiç bilmemelerine rağmen bu işe bir ortakla girdiklerini, sonra ortağı da satın aldıklarını açıklayarak, “Liman işini de çok sevdik açıkçası, başka liman almaya da bakıyoruz" açıklamasında bulundu.