Dünyagöz, Avrupa’da 26 ön teşhis kliniği açacak

KEZBAN KARABOĞA

İSTANBUL - Dünyagöz’ün gündeminde 145 milyon liralık yatırım programı var. Bu yıl haziran ayında Ankara Sincan ve Çayyolu’nda, Sakarya, Çorlu ve Erzincan’da; aralık ayında Gaziantep, Konya, Sultanbeyli, Ümraniye, Beylikdüzü, Küçükçekmece ve Bağcılarda yeni Dünyagöz şubeleri hizmete açacak. Bu yatırımlar 2014 yılında tamamlanacak ve yatırım tutarı 75 milyon lira olacak. 2015 yılında hizmete girecek arsaları alınmış ve projeleri onaylanan 5 hastane var. Bu hastaneler Kayseri, Adana, Eskişehir, Diyarbakır ve İzmir’de hizmete girecek. Bu hastaneler için 2015 yılında 70 milyon lira yatırım yapılacak. Dünyagöz, yurtdışında ise şu anda 4 adet olan klinik sayısını 2 yıl içinde 30 adete çıkaracak. Bu klinikler sadece ön tanı hizmeti verecek. Ön teşhis merkezlerinin toplam yatırım maliyetli yaklaşık 5 milyon dolar seviyesinde. Gelecek 2 yıl içindeki yatırım planları hakkında bilgiler veren Dünyagöz Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi Gülferi Yıldırım, “Avrupa’da 2 yılda 2 noktada tam teşekküllü hizmet veren hastaneleri hizmete açacağız. Bu 2 hastanenin toplam yatırımı 10 milyon euro. Ayrıca şu an Londra’da özelleştirmeden hastaneler satılacak onları takip ediyoruz. 1 veya 2 hastane satın alabiliriz. Sağlık turizminde de 2013 yılında 40 bin yabancı hasta ağırladık. 2 yıl içerisinde bu sayıyı 150 bine çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. Yıldırım, “Bu yatırımlarla birlikte 2013 yılında 250 milyon lira olarak gerçekleşen ciromuzu 2014 yılında 400 milyon liraya çıkarmayı ve  yine bu yıl 700 kişi ve 2015 yılında da 800 kişi olmak üzere bin 500 kişiye yeni istihdam yaratmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

İran ve Irak’tan göz tedavisi için geliyorlar

2013 yılının Dünyagöz grubunun 17’nci senesi olduğunu belirten Yıldırım, geçtiğimiz yılı hem Türkiye ekonomisi hem de Dünyagöz grubu için değerlendirdi. Yıldırım, “2013 yılı Türkiye için nispeten stabil olduğu bir yıldı. Biz ise hedeflerimize ulaştık. 2013 yılında 500 bin hasta muayene ettik. 1 milyona yakın işlem gerçekleştirdik. Bunların 100-110 bin tanesi büyük cerrahi, göz ameliyatıydı” dedi. 2013'te yurtdışından gelen 40 bin yabancı hastaları olduğunu belirten Yıldırım, “Bu hastaların yaklaşık yüzde 80’i, lazer tedavisi için Avrupa ülkelerinden geldi. Kalan yüzde 20’si ise İran, Irak ve Türki cumhuriyetlerden... Avrupalılar Türkiye’yi tercih ediyor. Doktorlarımız tecrübeli, teknolojimiz iyi. Bir de fiyat avantajımız var. Avrupa’da  3-4 bin euro arasında olan iki göz lazer tedavisi bizim sağlık turizmi paketimizle hastaya maliyeti; ameliyatı, uçağı, otel konaklaması, şehir turu, transferleri dahil, 2 bin ile -2 bin 200  euro arasında oluyor” dedi.

‘Branş çocuk hastaneciliği’ bir ihtiyaç

Sağlık sektöründe her alanda yaşanan ihtisaslaşmayı değerlendiren Yıldırım, “Çok daha farklı branşlarda ihtisaslaşmaya ihtiyaç var. Dünya, her alanda uzmanlaşmaya gidiyor. Ancak uzmanlaştığınız diğerlerinden farklılaşıyorsunuz. Toplumun da artık bu yöndeki bilinci artıyor. Sektörde ihtisaslaşmanın biraz geç kaldığını düşünüyorum. Ama bundan sonra da sektörde yeni bir yer yapmak çok da mümkün değil. Bu nedenle yeni satın almalar olacaktır. Gelecekte de büyük hastanecilik, branş hastaneciliği artacaktır. Örneğin Amerika’da çok yaygın olan branş çocuk hastaneciliğinin yaygınlaşması iyi olabilir. Sadece çocuklara bakacak branş hastaneleri çok büyük bir ihtiyaç” dedi.

Dialogue in the Dark sergisine destek veriyor

Sağlık sektörünün insanları ürküten bir yanını gerçekleştirdikleri sosyal sorumluluk projeleri ile kırdıklarını belirten Dünyagöz Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi Gülferi Yıldırım, “Sektörde gerçekleştirdiğimiz projelerle hasta ile doktoru biraz dahasamimileştirecek bir noktaya getirdik. 2010 yılına kadar Türkiye’nin her yerini adım adım gezen bir TIR’ımız vardı. Ücretsiz göz taramaları yaptı. İmkanı olmayan kişilerin tedavisini yaptık. Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji Laboratuvarı (GETEM) ile konuşan kitaplar projesini gerçekleştirdik. Kadıköy ve Etiler  hastanelerimizde ses kayıt odalarımız var. Hem biz hem de hastane personelimiz hem de gönüllüler, GETEM’in okunması beklenen kitaplarını okuyoruz. Okunan kitapları GETEM’everiyoruz. Şu günlerde ise ‘Dialogue in the Dark’ sosyal sorumluluk projesine destek veriyoruz. Dünyada 40 ülkeyi ziyaret etmiş, dünyanın bir çok yerinde sabit, kalıcı hale gelen bir sergi. Türkiye’de aralık ayında başladı. Hazirana kadar devam edecek. Ancak Türkiye’de de kalıcı olacak gibi duruyor. Gayrettepe metro istasyonundaki sergi alanında görme engelli rehberler eşliğinde görmeden vapura binmek, istiklal caddesinde yürümek, karşıdan karşıya geçmek nasıl bir duygu 1.5 saat karanlıkta diyalog deneyimini yaşıyorsunuz. Ben de bu sergiyi deneyimledim. Bu deneyimden sonra görme engellilere karşı inanılmaz bir saygı duymaya başladım” diye konuştu.