Çorumlu kardeşler 8 ülkede 19 fabrika kurdu
Çorumlu Adıgüzel Baklan’ın çocuklarının Almanya, Fransa, İspanya, İtalya, Danimarka, Bulgaristan ve Yunanistan’da toplam 13, Türkiye’de 6 fabrikaları var.
İbrahim EKİNCİ
Almanya’ya çalışmaya giden ilk kuşaktan Çorumlu Adıgüzel Baklan’ın çocukları 1984’te permiyle ikinci el araba ithalatıyla işe başlamışlar. Büyük gayret, büyük çaba… 2016 itibariyle durum şu: Almanya, Fransa, İspanya, İtalya, Danimarka, Bulgaristan ve Yunanistan’da toplam 13, Türkiye’de 6 fabrikaları var. Grupta bin 500 kişi çalışıyor. Türkiye’den yılda 50 bin ton (2 bin TIR yükü!) gıda alarak veya üreterek Avrupa’da pazarlıyorlar. 54 ülkeye ihracatları var. Metro, Real, Globus, Lidl, Netto, Rewe, Edeka gibi zincirlerde satılan Baktat markalı ürünlerin kapladığı rafl arın uzunluğu 15 bin metreye ulaşıyor. Bin 800 barkodları var. Başka bir ifadeyle bin 800 çeşitte ambalajlı ürün tedariki yapıyorlar. Büyük güven kazanmışlar. Bazı marketler, başka üreticilerden ürün teklifi geldiğinde, “Gidin Baktat’a satın, onların üzerinden gelirse alırız” diyor.
Baklan kardeşlerin hikayesindeki sır; aile olmanın hakkını vermeleri, annenin birleştirici etkisi ve müşterilerinin güvenini kazanmış olmaları... Akhisar’da zeytin fabrikasındaki ofisinde konuştuk Ali Baklan’la. Türkiye’deki işlerin başında o var. Bir yandan üretim, tedarik ve ihracat işleriyle uğraşıyor. Bir yandan da yeni bir yapılanma için hazırlık yapıyor. “Baktat Holding” kurulacak. Gençler yeni işler üstlenecekler. Bazı şubeler şirketlere dönüşecek. Ali Baklan 32 yıl geriye dönerek kuruluş günlerini anlattı:
“Babam Adıgüzel Baklan 1961’de davul zurnayla karşılanan ‘Almancı’ kuşaktan. 1977’ye kadar Almanya’da kaldı. Biz de Almanya’ya gittik. Kesin dönüş yaptığında 4’ümüz Almanya’da kaldı. Çalışmaya başladık. Babam 1982’de vefat etti. 1984’te Türkiye’ye permiyle araç getirmek mümkün olunca, ikinci el Alman araçlar getirip sattık. Permi ile getirebiliyorduk. Babamı kaybedince dağılmadık. Annem başımızdaydı. Anadolu adetleri. Anne ne derse o. Biz kardeşler de birbirimize tutkunuzdur. Birlikte çalışmaya devam ettik. Büyük abim ve ben TIR şoförü olarak Türkiye’ye TIR getirip sattık. 2’sini de kullanmaya başladık. Otobüs çalıştırdık. Bu arada gıda işine girdik. Bu karar dönüm noktası oldu…”
“Selefon ambalaj bizi tabandan tavana çıkardı”
İşte bu fikir Baklan kardeşlerin iş hayatındaki büyük atılımın başladığı tarih. 1985’te Türkiye’den işlenmiş paketli bakliyat ve kuru yemiş götürerek Türk dükkanlara satmaya başlamışlar. “Marketler, bakkallar bizi pek desteklemedi. Toptan fiyatına perakende satışa başladık. Depodan satış yaptık. İşimiz rast gitti” dedi Ali Baklan. 200 kilometre öteden müşteri gelmeye başlamış. Depoyu büyütmüşler. Ali Baklan, “Fiyat uygun olunca müşteri sıraya giriyor, sıra kavgası oluyor. İyi ürün götürüyoruz. Seçiyoruz. Arjantin, Meksika fasulyesi, nohutu… 3 yıl perakende işi yaptık. Şirketimizin adı Bak Kardeşler! Hazır aldığımız mallarda zaman zaman sıkıntı olunca 1986’da Sungurlu’da 450 bin liralık yatırım yaptık. Ürün işlemeye, paketlemeye, kaliteyi garantiye almaya çalıştık. Toptancılar talep gelmeye başladı. Türkiye’de kuruyemişi ilk kez biz selefon ambalaja koyduk. Bu bizi Almanya pazarında tabandan tavana çıkardı. Talep arttı” dedi.
Baklan kardeşler bu gelişmeyi görünce ürünü çeşitlendirmişler. Konserve, turşu ürettirmişler. Ama yine kaliteyi, standardı tutturma sorunları çıkmış. Bir üründe sarımsak var, diğerinde yok. Bakmışlar olmuyor 1994’te Gemlik’te yer almışlar. Türkiye’de kriz var o sıralar. “Ama bizi büyüttü. Döviz kazanıyorduk çünkü. TL ile arsa almıştık. Dövizle yarı fiyatına geldi. Gemlik Yağ Sanayi’nin fabrikasını almıştık. Sonra büyüttük 14 bin metrekare kapalı alana dönüştü. Çorum’da bulgur fabrikası kurduk 1989’da. Yine kalite yüzünden. Yeni yerler alarak dağıtım sistemi kurduk. O dönem kardeşim Muharrem Baklan’ı kaybettik. Halil, Mustafa, Ali ve Kadir Baklan kardeşler devam ettik. Almanya’dan sonra Fransa, Hollanda gibi ülkelere girdik” dedi Ali Baklan.
Arkasından Turgutlu’da 44 bin metrekare arazi üzerinde 18 bin metrekare kapalı alanlı turşu, konserve üretimi fabrikası kurmuşlar. Bursa Serbest Bölge’de bir yer daha, derken 6’ncı fabrika Akhisar’da açılmış. Burada da zeytin işliyor, zeytinyağı üretiyorlar. Ali Baklan, “Avrupa’da Türk markası olarak marketlere ürün veren bir markayız. 54 ülkede ürünlerimiz satılıyor. 30 ülkede alıcılar yabancı market zincirleri ve toptancılardır. Metro, Real, Globus, Lidl, Netto, Rewe, Edeka… Alman marketlerde markalarımızın bulunduğu rafl arın uzunluğu 15 bin metreye ulaşmıştır. Yeni market açan geliyor, ‘size şu kadar raf veriyoruz, doldurun’ diyorlar. Bir ürün teklif edildiğinde, ‘Gidin Baktat’a verin, onların üzerinden gelsin’ diyorlar. İtibarımız var, güveniyorlar. Numune bile istenmediği oluyor” diye konuştu.
Baklan kardeşler Türkiye’de üretim yaparken, bir yandan gümrüksüz ithalat yapabilmek için başka ülkelerde üretime girmişler. ABD pazarına da el atmışlar. Ali Baklan, “ABD marketlerine girdik. 2002’de başlamıştık. Bir buçuk yılda 800 müşteriye ulaştık” dedi.
Türkiye pazarına da ürün veriyorlar. Toplamın yüzde 30’u iç pazar. Ali Baklan, satmakta değil üretmede, siparişlere yetişmede sıkıntı olduğunu söyledi. En büyük ciroyu zeytin ve zeytinyağında yaptıklarını belirten Ali Baklan, organik ürünlerde de çok iyi konumda olduklarını, 2008’den beri ürettiklerini, paradan çok konunun gönüllüsü olduklarını belirtti.
Emekli emniyetçi 10 yıl sonra itiraf etti
Baklan kardeşlerin hikayesi böyle. İkisi ilkokul, ikisi ortaokul mezunu dört kardeşin “inanılmaz” başarısı her kesimin dikkatini çekmiş. Muhtemelen rakiplerinin kasıtlı ihbarları sonucu Alman emniyeti de gruba şöyle bir göz atmış. Ali Baklan anlatıyor:
“Çok çalıştık. Birlikle rüyamızda görsek inanamayacağımız yerlere geldik. Almanya’da işimiz öyle kolay olmadı. Hızlı büyüme dikkat çekti. Devlet de şüphelendi. Bazı şikayetler de olmuş olabilir. Bir polis, emekli olduktan 10 yıl sonra bize itiraf etti. Bizim depolara gece girip kontrol etmişler. Acaba kaçak iş mi var, diye. Bakmışlar işler dürüstçe yürüyor, sonra hiç ilgilenmemişler. Ürünlerimiz, fabrikalarımıza gelen herkes sigortalıdır. Sigortasız işçi de çalıştırmayız. Bana kızıyorlar. 4 yıl Akhisar fabrikamızın yolunu yapmadılar. Kendim yaptım. Sektörlerde birlik beraberlik olmalı. Rekabet kaliteyle olur.”
Yeniden yapılanma gündemde
Ali Baklan, grubun yeniden yapılanacağını anlattı. Bu konuda şunları söyledi: “Bazı şubeleri şirket haline getiriyoruz. 16 şirket ortaya çıkacak. 1 Ocak 2017’den sonra değişiklikler yaparak 2018’de holding altyapısını hazırlamış olacağız. 2020’de borsaya açılmak istiyoruz. Çocuklar da büyüdü. Bursa, Çorum fabrikalarının başında gençler var. Türkiye’deki tüm şirketlerin yönetim kurulu başkanlığı bende. Almanya’da Mustafa Baklan başkanlık ediyor. Aile anayasası hazırlattık. Ayrılmak isteyen olursa hisselerini ilk olarak şirkete teklif eder. 10 yılda parasını alır. 15 yaşındaki çocuklarımıza kadar herkese imzalattık. Çocuklar kendilerine araba alabilir. Ama hangi kuşak kaç motora kadar araba alabilir, bellidir. Başka sektörler düşünmüyoruz. Gayrimenkulle ilgilenmiyoruz. Oturduğumuz evler hariç bir şeyimiz yok. 5 ortakla Sümerbank fabrikasını almıştık. Yerini kiraya verdik. Ortak olmak isteyen fonlar var. Mitsubishi 2 şirket için alım yapmaya geldi, biri bizdik. Büyük holdingler geliyor.
Avrupa'daki şirketler
✓Bak Kardeşler (Mannheim)
✓BLG Baklan (Stutgart)
✓Bak Berlin (Berlin)
✓Bak Köln (Köln)
✓Mannheim (Mannheim)
✓Bak France (Strasbourg)
✓Bak Frisch Kehl (Auenheim)
✓Bak Finanz (Mannheim)
Türkiye'deki şirketler
✓Baktat Gıda Sanayi (Bursa)
✓Sungurlu
✓Buseb (Bursa)
✓Turgutlu
✓Akhisar
✓Manisa (Egetad AŞ)
✓Çorum (Baktat AŞ)