Bu yatırım 50 milyon $’lık ithalatın önünü kesecek

Assan, Dilovası‘nda şimdilerde deneme üretimine başlayan boyalı alüminyum üretim tesisi ile 50 milyon $'lık ithalat yapılan bu alanda rekabetin şeklini değiştirecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

99.jpg

Yassı haddelenmiş alüminyumda Türkiye’nin  en önemli üreticilerinden Assan Alüminyum, yeni boyalı alüminyum yatırımı ile Türkiye’nin 50 milyon dolar ithalat yaptığı bu alanda da rekabetin teşkilin değiştirecek. Genel Müdür Remzi Örnek, bundan sonrası için global alanda sektöre yön veren firmalardan biri olma stratejisini yürüttüklerini söylüyor.

Randevu alamadığımız yerde şimdi yönetimdeyiz “Avrupa Folyocular Birliği’nde geçen yıl başkan yardımcısı oldum. Bir zamanlar randevu alınamayan, fiyatımız yetse bile siparişin bize verilmediği bir ortamdan yönetime geçtiğimiz günlere geldik. Benim başkan yardımcısı seçildiğim toplantıda bütün bu süreci yaşayan bazı arkadaşlarımız hüngür hüngür ağladı mutluluktan.” Bu değişimin ardında ne var? Remzi Örnek bunu, “Bir zamanlar fiyatla savaşmak zorundaydık, artık fiyatla savaştığımız günler geride kaldı“ sözleri ile özetliyor. Gerçekten de artık Türk şirketleri Avrupa pazarında rekabette kalite ile, yeni ürünlerle, hizmeti ile ön plana çıkıyor. Örnek, “Zaten ancak bunu becerebildiğinde sana saygı duyuyorlar” diyor.

Assan Alüminyum şimdilerde onu bu rekabette biraz daha farklılaştıracak bir yatırımı tamamlamak üzere: Boyalı alüminyum üretimi için geri sayım başlamış durumda.

Kocaeli Dilovası’nda kurulmakta olan tesis, Avrupa’nın büyük boyahanelerinden biri olacak. Boyalı alüminyum tesisinin üretim kapasitesi yılda 60 bin ton olacak. 2014 yılından itibaren 15 bin tonluk satış sağlanabileceği hesaplanıyor. Bu tesiste yapılacak üretimin yaklaşık yüzde 60’ı ihracata gidecek. 60 bin tonluk kapasitenin tamamının ise 2017- 2018 yıllarında kullanılması öngörülüyor. Assan Alüminyum, boyalı alüminyum yatırımıyla, ithal boyalı ürünleri ikame edecek bir konuma gelmeyi de hedefliyor. Halihazırda Türkiye’de boyalı alüminyum pazarının toplam büyüklüğü 100 milyon dolar civarında ve bu pazarın yarısı ithal ürünlerden oluşuyor. Assan Alüminyum, yerli boyalı alüminyum ürünleriyle, 50 milyon dolarlık bir pazarda söz sahibi olacak.

‘Türkiye’den aldığım mal kötü çıktı‘ demek kolay

Makine denetimleri bitmiş, müşterilerle denemeler başlamış. Şimdi müşterilerden gelen geri dönüşlere göre üretimin hatları belirlenecek. Boyalı alüminyum kalite beklentisinin çok yüksek olduğu bir alan. Remzi Örnek, aslında aylık üretim kapasitelerinin 5 bin tonlarda olabileceğini ancak kalite hassasiyetleri nedeniyle başlangıçta bin tonluk üretime start vereceklerini anlatıyor.

Assan Alüminyum’un hedef pazarı Avrupa. Alüminyum enerji maliyetlerinin yüksek olduğu bir alan. Karlılığı yakaladıklarını belirtiyor Remi Örnek ancak belli ki maliyetler zorluyor. Alüminyumun pazarı gelişmiş ülkeler ve nakliye açısından da bu bir dezavantaj yaratıyor. Peki bu noktada strateji nasıl çiziliyor? “O zaman savaşmak için maliyet kontrolünün yanı sıra kalitede hata yapmayacaksınız. Bir de imaj problemi var; evet çok gelişme var son dönemde ama ‘Türkiye’den aldığım mal kötü çıktı‘ demek, ‘Almanya’dan aldığım mal kötüçıktı‘ demekten çok daha kolay.” İşte bu nedenle 40 milyon dolarlık yatırımla tamamlanan boya tesisinin üretime geçiş süreci ile ilgili çalışmalar çok hassasiyetle yürütülüyor.

İhracatının yüzde 85’i ‘hasta’ Avrupa pazarına...

Assan Alüminyum, Kibar Holding bünyesinde faaliyet gösteriyor. Cami kubbesinden trafik tabelasına, derin dondurucudan televizyon kasasına, şişe kapağından mutfak folyosuna, çeşitli kullanım alanları olan 50’yi aşkın ürün çeşidi sunuyor. Toplam 535 bin metrekarelik tesislerinde 1.000’i aşkın kişiye doğrudan istihdam sağlıyor. Türkiye’de pazar ihtiyacının yarıdan fazlasını karşılıyor. Mevcut ihracatın yüzde 85’i Avrupa’ya. Remzi Örnek, “Avrupa şu anda hasta, büyümüyor. Ama kaliteden taviz de vermiyor. Çalışan kesim artık para kazanamıyor ve bu da etkisini göstermeye başlayacak” diyor.

Karbon salımını ile ilgili Avrupa genelinde alınan önlemler paralelinde son birkaç yılda otomotivde alüminyum kullanımı hızla artıyor. Bu durum Assan Alümnyum için önemli bir pazar yaratmış. Bina izolasyonlarında enerji verimliliği kavramının artması Avrupa’daki alüminyum tüketimini tetiklemiş. Örnek, “Bu sayede Avrupa pazarı genel olarak durağan olmasına rağmen alüminyum sektöründe ortalamanın üzerinde büyüme sağlandı” diyor.
Bunun yanı sıra Assan iç pazar satışlarında 2013 yılının ilk 5 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70’lik artış sağlamış. İç pazarda 2013 yılının ilk 5 ayında tabaka ve levhada yüzde 76, izolasyon ve cami rulosunda ise yüzde 100 büyüme kaydedilmiş.

Globalleşecekseniz rakibi satın alacaksınız

Örnek, önümüzdeki süreçte globalleşme için farklı ülkelerde yatırım da yapmak gerektiğini ancak bunun çok büyük bir değişim olduğunu vurguluyor. “Pazar istediğiniz kadar büyümüyor ve siz büyüme azmindeyseniz, burada rakibi satın alma stratejisinin de uygulanması söz konusu olmalı” diyor. Assan Alüminyum için bugüne kadar yapılan yatırımların toplam tutarı 800 milyon dolar. Şirketin 2012 yılı cirosu 700 milyon dolar seviyesinde. Görülen o ki Assan Alüminyum, sektöründe satın alma fırsatlarını inceliyor ve global üretimde yerini çok daha yukarılara taşıyacak bir adım atmaya yakın görünüyor.

Alüminyum fiyatı nasıl düştü, fonlar metal ticaretine nasıl girdi?

Gezi’nin getirdiği yeni bakış açısının şirket stratejilerine etkisi... “Siz bir hammadde almak istiyorsunuz, borsadaki fiyat 2 bin dolarsa o fiyata mal almak için yola çıkıyorsunuz. Ama bakıyorsunuz ki bu fiyata mal yok, fiyat 2 bin 300 dolar. Neden diyorsunuz, ‘primi’ diyorlar. Prim malın depoda durma maliyeti gibi maliyetleri kapsayacak maksimum 40-50 dolarlık bir miktardır. Hammadde üreticileri makinelerini durdurmadan üretim yapmak durumunda, durmanın maliyeti çok yüksek. 2008 krizinin sonunda, 2009 yılında hammadde üreticileri teslim olmak zorunda kaldı. Daha sonra fonlar, bankalar, ticaret şirketleri bu hammadde üreticilerine gidip ‘Sen malı bana ver, ben satarım’ demeye başladı. Bütün malları toplayıp depolayarak para kazanma dönemi başladı. Bu, düşük faiz politikasının bir sonucu. Şimdi bunun getirisi bize borsa fiyatı artı 300 dolar olarak geldi. Bunu ödemek istemezseniz, ‘mal yok’ deniliyor. Alüminyum fiyatı yerlerde sürünüyor şu anda. Londra Metal Borsası‘nda çok fazla stok var. Metal emtiaların bu borsada fiyat oluşumu reel arz ve talepten kopuk biçimde gerçekleşiyor. Para çok cazip yer bulamazsa emtia piyasalarına gidip spekülatif yönde hareketler yapmaya başlıyor. Londra Metal Borsası çok derin bir piyasa değil, 1-2 milyar dolarlık bir hareket çok önemli bir etki yaratabiliyor. Borsa, fiyatın bir tarafı.”

Gezi'nin getirdiği yeni bakış açısının şirket stratejilerine etkisi...

Remzi Örnek, yeni neslin iş tercihinde artık sanayiyi çok tercih etmediğini, bunun Türkiye açısından endişe verici olduğunu söylüyor. Örnek, yeni nesli yakından takip ediyor. Assan’ın insan kaynaklarında farklılık stratejisi kapsamında yeni elemanlarla 1 saatlik bir sohbet toplantısı düzenliyor. Assan bugünlerde tüm elemanlar için bir strateji oyunu hazırlıyor. Hay Day tarzı bir oyun; bir alüminyum fabrikası ve oynayanlar büyük resmi görüp, fabrikanın çalışmasını sağlayıp kendi stratejik hedeflerini gerçekleştirmeye çalışıyor. Örnek bu noktada ilginç bir anektod anlatıyor: “Bana bu oyun fikrini aylar önce getirdiler. Ben ‘kimse bunu oynamaz’ dedim. Sonrasında Gezi olayları oldu. Kızımla o dönem çok konuştum. O bu tarz bir oyun oynuyordu. Sonra yine geldiler bu oyun fikriyle, bu sefer tamam dedim. Kafanın yattığı bir fikre para yatırmak kolay. Ama ben bunu oynamam diyorsan, e biz de bu çocuklar gibi davranmazdık, onlar farklı davranıyor, o zaman bu oyun da oynanır mı diye düşünüyorsun.”