Beypazarı, sodadan sonra gazoz üretimine de girdi
Beypazarı maden suyundan sonra gazoz işine girdi. Yaklaşık 7 ay Ar-Ge yapılan gazoz için ilk olarak 600 bin şişelik üretim planlıyor. Meyveli maden suyu üretim hattında üretilecek gazozlar tüm Türkiye'ye dağıtılacak.
KEZBAN KARABOĞA
ANKARA - Beypazarı Maden Suları, gazoz üretimine başladı. Şu anda 7 farklı maden suyu üreten şirketin, sekizinci ürünü gazoz oldu. Yeni ürünün adı ‘Beypazarı Gazozu'. İlk seferde 600 bin şişe üretilecek, tüm Türkiye'ye dağıtımı yapılacak. Beypazarı Maden Suyu Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Ercan, "ArGe çalışması 7-8 ay sürdü. Etiket, aroma çalışması yaptık. Meyveli maden suyu yaptığımız üretim hattında gazoz da üreteceğiz. Bu röportaj yayınlandığında piyasada oluruz" dedi. 1957 yılında Hacı Cemil Ercan tarafından kurulan aile şirketi Beypazarı Maden Suları'nın halen ikinci kuşak tarafından yönetildiğini, 300 bin adet şişe / saat üretim kapasitesi olan şirketin bu noktaya 6 bin şişe/saatten geldiğini anlatan Ercan, Ciner Holding ile kurdukları cam şişe tesisinden sonra daha hızlı büyüme yakaladıklarını belirtti. Ercan, "Uzun yıllar şişemizi Şişecam'dan tedarik ediyorduk. İstediğimiz miktarda şişeyi alamayınca Ciner Holding ile birlikte 2013'de Bozhöyük'de cam tesisi kurduk. 2014 yılından bu yana şişemizi kendi tesislerimizden tedarik ediyoruz. 2014'de yüzde 16, 2015'de yüzde 18 büyüme yaptık. Büyümemizde en büyük etken kesintisiz şişe oldu. 2016'de aynı oranda büyüme bekliyoruz" diye konuştu. Ercan, "2015 yılında 150 milyon lira ciro yarattık. 2016 yılında 200 milyon lira ciro hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.
Meşrubatçılar istedi
Türkiye'nin en büyük maden suyu tesisi olduklarını anlatan Niyazi Ercan, "300'e yakın bayi ağımız var. Üreticiyiz, iyi bir şişeleyiciyiz, seri üretim yapıyoruz. Ulusal zincir marketlerin tamamında, yerel marketlerde varız. Almanya, Fransa, İngiltere, Dubai, Kıbrıs, Türki Cumhuriyetleri, Arabistan, Irak dâhil 20 ülkeye ihracatımız var. Üretimimizin yüzde 5'ini bu ülkelere gönderiyoruz" diye konuştu. Türkiye maden suyu pazarında yüzde 30 paya sahip olduklarını anlatan Ercan, "3 milyar şişelik bir pazar var. Bunun 1 milyarına yakınını biz karşılıyoruz" dedi. "Yabancıların maden suyu sektörüne ilgisi çok" diyen Niyazi Ercan, "Bize de gelen giden oluyor. Sıkıştıranlar, meşrubat firmalarından arayanlar oluyor. Hiçbirine sıcak bakmadık, bakmayız. Şu anda 80 kişiye istihdam sağlıyoruz. Ankara'da vergi sıralamasına giriyoruz. Bu şekilde devam ederiz" ifadelerini kullandı.
Avrupa'da maden suyu sofra içeceğidir
Türkiye'de bir yılda kişi başına maden suyu tüketiminin meyvelilerle birlikte 10-12 litre düzeyinde olduğunu belirten Niyazi Ercan, "Bu, yurt dışında yaklaşık 180200 litre. İtalya, Almanya, Fransa maden suyu tüketiminin zirve yaptığı ülkeler, su yerine maden suyu tüketiliyor. 'Su' kavramı yok. Masaya oturun, 1 litrelik cam şişe ‘mineral water' gelir yani sofra içeceğidir. Türkiye'nin gideceği daha çok yol var" dedi.
Fabrikadaki ağaçları maden suyu ile suluyor
Maden suyu tüketiminde doğru bilinen bir yanlışı hatırlatan Niyazi Ercan, "Maden suyunu sek içelim, içine limon sıkmayalım. Limon, maden suyunun içindeki mineralleri öldürür. Sodyumu düşük maden suları tüketilmeli. Maden suyu şişesinin saydam olmaması gerekiyor, gün ışığı maden suyunun minerallerini nötralize ediyor. Çünkü maden suyu kişiliğini kaybediyor. Bu nedenle maden suyunu kahverengi, lacivert ya da yeşil gibi renkli şişelerde gün ışığından korumak gerekiyor" diye konuştu. Niyazi Ercan, ilginç bir anekdot da paylaştı. Fabrikada ağaçları, saksıdaki çiçekleri maden suyu ile suladıklarını, şişelerini maden suyu ile yıkadıklarını hatta lavabolarından dahi maden suyu aktığını söyledi. Fakat çiçekleri meyveli değil, sade maden suyu ile sulamak gerektiğini vurguladı.
900 milyon TL'lik pazarda 30 ruhsatlı şirket var
Türkiye maden suyu pazarı 900 milyon liralık bir büyüklüğe sahip. Sektörde 30 ruhsatlı şirket var. Pazarda yerli üreticiler hâkim. Bunların 7-8 tanesi ulusal boyutta oynayan şirketler. Diğerleri bölgesel çalışıyor. Beypazarı Maden Suyu Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Ercan, "İzmir'de 3-4 firma var, Afyon yöresinde, Karadeniz'de, Ege'de, İç Anadolu Bölgesi'nde var ancak hiçbir maden suyu birbirine benzemez. Maden suları, insan karakteri gibidir. Hepsinin içeriği farklıdır. Kimisinde, sodyum yüksektir, kalsiyum magnezyum yüksektir" diye konuştu.