BES'ten çıkış kolay, ölçek yakalanamıyor

NN Hayat ve Emeklilik CEO’su Frank Eijsink, BES’te kâr elde edilememesinin ölçek problemi olduğunu belirterek, “Sistemden çıkış kolay olduğu için Türkiye’de belli bir ölçeğe ulaşmak kolay değil. Bunu suyla doldurmak istediğiniz bir kovaya benzetebilirsiniz. Ama kovanın yan tarafında büyük bir delik var ve suyun bir kısmı dışarı akıyor. Sektör olarak önceliğimizin çıkışları en aza indirerek belli bir büyüklüğe gelmek olduğuna inanıyorum” diye konuştu. Frank Eijsink, NN Hayat ve Emeklilik olarak finansal performanslarının ise yılın ilk yarısını itibarıyla hedefl eri doğrultusunda gerçekleştiğinin altını çizdi. 

NN Hayat ve Emeklilik CEO’su Frank Eijsink, sektöre yönelik beklentilerini ve NN Hayat ve Emeklilik’in hedeflerine yönelik DÜNYA’ya açıklamalarda bulundu. 

NN Hayat ve Emeklilik olarak yılın ilk yarısında Hayat Sigortası alanında geçen yıla göre yüzde 36 büyüyerek 47,4 milyon TL prim üretimine, Bireysel Emeklilik alanında da yüzde 14 büyüyerek 1,8 milyar TL fon büyüklüğüne ulaştıklarını ifade eden Eijsink, “Şirket olarak dengeli büyüme hedefimizin gerçekleşen rakamlarla desteklendiğini görüyoruz ve bu doğrultuda büyüme hedefimizi yeni bütçe döneminde de tutturacağımıza inanıyoruz” dedi.
 
Her yıl katılımcıların yüzde 13’ünü kaybediyoruz 

Sektörün nasıl kâra geçeceği yönündeki sorumuza yönelik ise Frank Eijsink, zaman içinde, birikimler büyüdükçe kârın geleceğini ifade etti. Eijsink, “Bana göre, kârlılık büyük ölçüde bir ölçek problemi olarak karşımıza çıkıyor. Sistemden çıkış kolay olduğu için Türkiye’de belli bir ölçeğe ulaşmak kolay değil. Bunu suyla doldurmak istediğiniz bir kovaya benzetebilirsiniz. Ama kovanın yan tarafında büyük bir delik var ve suyun bir kısmı dışarı akıyor. Problemin büyüklüğü hakkında size bir fikir vermesi açısından; hükümet 2023’te 12 milyon bireysel emeklilik katılımcısı hedefi açıkladı. 2014 sonunda, sistemde 5 milyon katılımcı vardı. Yani bu, 9 sene içinde 7 milyon katılımcı daha elde etmek demek. Kulağa yapılabilir gibi geliyor. Ancak aynı zamanda sistem her yıl katılımcıların yüzde 13’ünü kaybediyor. Her yıl sistemden çıkan katılımcıları bertaraf edip 5 milyondan 12 milyon katılımcıya ulaşmak için kaç yeni katılımcıya ihtiyaç var? Cevap: 19 milyon yeni katılımcı! Bu istatistik beni şok etmeye yetti. Aynı çıkış oranı devam ederse, 2023’te 5 milyondan 12 milyon katılımcıya ulaşmak için 19 milyon yeni katılımcıya ihtiyacımız var. Sektör olarak önceliğimizin çıkışları en aza indirerek belli bir büyüklüğe gelmek olduğuna inanıyorum” dedi.

Yeni şirket olarak girmek o kadar zor değil

Bireysel emeklilik sektörüne yeni bir şirket olarak girmenin o kadar zor olduğunu düşünmediğinin altını çizen Eijsink, “Ama asıl soru şu; 'Bir firma kendisini uzun dönemde rekabet edebilir hale getirecek ölçeğe nasıl ulaşabilir?' Bu ölçeğe ulaşabilmenin 2 yolu var; ilki hızlı bir büyüme için büyük ve güçlü bir dağıtım kanalına sahip olmak, ki bu güçlü büyümeyi sağlayabilecek dağıtım kanalları bugün mevcut, özellikle büyük bankalar bu anlamda önemli bir yer tutuyor. Diğeri ise, sektöre yeni giren bir firmanın büyümek için kendine daha uzun süre tanıması ve öngörülen zararları bir hissedar tarafından sübvanse edilmesi ya da BES dışında daha kârlı ürünlerle bu zararın sübvanse edilmesi. Bugün birçok küçük şirketin bu iki yöntemden birini izlediğine inanıyorum” şeklinde konuştu. 

Sohbette son olarak hayat sigortalarının gelişimine değinen Frank Eijsink, “Hayat sigortası yoğun olarak 'kredili hayat'tan oluşuyor ki bu da kredi tutarının korunmasına yönelik. Aynı zamanda, Türkiye’de hayat sigortası ürünlerinin öncelikle aileyi korumaya yönelik için olduğu konusunda farkındalığın giderek arttığını görüyoruz” dedi.

Zorunlu katılım büyük şirketlere yarar

Sektör için ölçeklerin önem kazanmaya başlayacak ve ne kadar büyükseniz o kadar verimli olabileceksiniz” diyen NN Hayat ve Emeklilik CEO’su Frank Eijsink, “Yani zorunlu katılım büyük oyunculara bir ivme kazandıracak ve küçük oyuncular ise pazardan çıkmak zorunda kalabilecekler. NN Hayat ve Emeklilik olarak, pazarın 6. şirketi konumundayız ve bu durumdan yararlanabileceğimizi inanıyoruz. Ayrıca ölçek açısından da oldukça ilerdeyiz. Yani yüksek otomasyona sahibiz, örneğin sadece akıllı telefonlarını kullanarak müşterilerimize BES sözleşmelerinde istedikleri değişiklikleri yapma imkânı veren mobil uygulamamız mevcut” diye konuştu.emeklilik sektörüne yeni bir şirket olarak girmenin o kadar zor olduğunu düşünmediğinin altını çizen Eijsink, “Ama asıl soru şu; 'Bir firma kendisini uzun dönemde rekabet edebilir hale getirecek ölçeğe nasıl ulaşabilir?' Bu ölçeğe ulaşabilmenin 2 yolu var; ilki hızlı bir büyüme için büyük ve güçlü bir dağıtım kanalına sahip olmak, ki bu güçlü büyümeyi sağlayabilecek dağıtım kanalları bugün mevcut, özellikle büyük bankalar bu anlamda önemli bir yer tutuyor. Diğeri ise, sektöre yeni giren bir firmanın büyümek için kendine daha uzun süre tanıması ve öngörülen zararları bir hissedar tarafından sübvanse edilmesi ya da BES dışında daha kârlı ürünlerle bu zararın sübvanse edilmesi. Bugün birçok küçük şirketin bu iki yöntemden birini izlediğine inanıyorum” şeklinde konuştu. Sohbette son olarak hayat sigortalarının gelişimine değinen Frank Eijsink, “Hayat sigortası yoğun olarak 'kredili hayat'tan oluşuyor ki bu da kredi tutarının korunmasına yönelik. Aynı zamanda, Türkiye’de hayat sigortası ürünlerinin öncelikle aileyi korumaya yönelik için olduğu konusunda farkındalığın giderek arttığını görüyoruz” dedi.

İrat ürünlerinin katma değerine inanıyorum

1 Ekim’de başlayan yeni dönemdeki gelişmeleri dikkatle izlediklerine değinen Frank Eijsink, “ Hazine artık, irat ürünleri sunmayı da mümkün hale getirdi. Hazinenin, sigorta şirketlerinin irat ürünleri sunma konusundaki endişelerini ortadan kaldırmak için oldukça proaktif olduğunu görüyoruz ve bu işbirlikçi yaklaşımlarından memnunuz. Ben şahsen irat ürünlerinin katma değerine kesinlikle inanıyorum. NN, faaliyet gösterdiği diğer ülkelerde bu tip irat ürünleri konusunda büyük bir tecrübeye sahip. Türkiye’de bu ürünlerin ticari başarısını yakından takip edeceğiz. Bunun sonucunda mevcut Emeklilik Gelir Planı ürünümüzle devam etmek ya da irat ürünlerini de ürün gamımıza eklemek konusunda karar vereceğiz” dedi.

Aktif olarak satın alma arayışı içinde değiliz

Sektördeki satın alma ve birleşme yönlü beklentilere yönelik öngörülerini paylaşan Frank Eijsink, Hayat Sigortası ve Bireysel Emeklilik branşlarında, birleşme ve alımların eskisine göre daha az gündemde olduğunu söyleyebileceğini ifade ederek şunları söyledi: “Birkaç sene önce yapılan alımlar, gerek makro-ekonomik gerekse BES getirisinin istikrarlı olacağı beklentileri veya sektör dinamiklerine yönelik beklentiler doğrultusunda, yani belki de gerçekleşmeyecek gelecek beklentilerine dayanarak yapılmıştı. Ama artık şirketler büyük paralar harcamadan önce çok daha dikkatli hareket ediyorlar. NN Hayat ve Emeklilik olarak biz, organik bir büyüme stratejisine sahibiz ve bugün aktif olarak emeklilik ya da sigorta şirketi alımı arayışı içinde değiliz.”

EIJSINK'TEN KISA KISA

►*Ben, küçük olan ama dünyadaki en büyük kurumsal emeklilik sistemine sahip bir ülkeden, Hollanda’dan geliyorum. İnsanların emeklilikleri için para biriktirebilmelerine yardımcı olabilmek için kurumsal sistemlerin kendi içinde doğal bir disiplin getirdiğine ve birikim yapmayı kolaylaştırdığına inanıyorum. 

►Zorunlu katılım ile sektör, yapılan toplam birikim açısından mutlaka bir ivme kazanacaktır. Aynı zamanda, genel anlamda, marjlar üzerinde bir baskı oluşacak ve sözleşme başına gelirde daha fazla düşüş yaşanacak. Kâr edebilmek için, maliyet etkinliği son derece önem kazanacak. 

► İsteğe bağlı her emeklilik sistemi ilk dönemde zarar eder. Bu oldukça normal çünkü müşterileri para biriktirmeye ikna etmek için danışmanlara yatırım yapılması gerekir. En başta, sistemdeki birikimlerin en düşük olduğu dönemlerde bile bu danışmanlara ödeme yapmak gerekir. 

►5 yıl sonrasını tahmin etmek oldukça zor diye düşünüyorum. Esnek olmak, iyi bir tahminci olmaktan daha önemli. Şu an, mevcut banka ve acente kanallarımızla organik olarak büyüme üzerine yoğunlaşmış durumdayız ve çıkışları azaltabilmek için müşterilerimizle uzun dönemli ilişkiler kurmayı hedefliyoruz. 

►Türkiye’de emeklilik sisteminde uzun, sürdürülebilir bir gelecek için bu yaklaşımın en doğrusu olduğuna inanıyoruz. Aynı zamanda, koruma ihtiyacını karşılayan hayat sigortası ürünlerine de yatırım yapıyoruz.