Belirsizlik kalktı, kredi talebi yüzde 50 arttı

Yılın ilk çeyreği iş dünyası açısından tedirgin geçti. 30 Mart’taki seçimlerden sonra ‘bekle-gör’ havası geçince ikinci çeyrek için daha pozitif konuşuluyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ECE CEYHUN

SAMSUN - “Tek işimiz reel sektörü finanse etmek” diyen T-Bank Genel Müdürü Dinçer Alpman, 30 Mart’tan sonra piyasada işlerin açıldığını söyledi. Alpman, “Gelen kredi talebinde en az bir yüzde 50’lik artış olmuştur” dedi. 

Yaklaşık 8 yıl önce MNG Bank’ı satın alarak Türk bankacılık sektörüne adım atan Türk Telekom’un sahibi Lübnanlı Hariri ailesinin ana hissedarı olduğu Turkland Bank’ın (T-Bank) gündeminde büyüme var. Yüzde 50 hissesi BankMed’e, yüzde 28’i Arab Bank’a, yüzde 22 hissesi ise Arab Bank İsviçre’ye ait olan T-Bank, 5 yıllık stratejik planı çerçevesinde 15 milyar liralık aktif büyüklüğe ve 60 şubeye ulaşmayı hedefl iyor. Başta proje finansmanı gibi belli alanlara derinleşmeyi düşünen bankada otel finansmanı da bankanın derinleştiği alanlardan biri. 

Durgunluk yerini canlılığa bıraktı 

Geçtiğimiz hafta Samsun’da 28. şubesini açan T- Bank Genel Müdürü Dinçer Alpman ile açılış töreni öncesi bir grup gazeteciyle yaptığı toplantıda gelecek planlarını anlattı ve mevcut durum hakkında bilgi verdi. İlk çeyrekte piyasalarda yaşanan durgunluğun yerini canlılığa bıraktığını ve yerel seçimlerden sonra kredi talebinde tekrar bir artış gözlendiğini belirten T-Bank Genel Müdürü Dinçer Alpman, “Biz biraz orta ölçekli işletmeler yani OBİ ve ticari tarafta olduğumuz için yatırımları da finanse ediyoruz. Dolayısıyla piyasanın tansiyonunu hissedebiliyoruz. 3-4 ay duraksama olmuştu. Tekrar kredilerde açılma başladı ve en az yüzde 50 civarında talepte artış var. Bankacılık sektöründe krediler ilk çeyrekte yüzde 3.5 civarında artmıştı. Bizde bu oran yüzde 4’e yakın” dedi. İmalat sanayii üretimindeki yüzde 4.4’lük artışı ‘büyümenin 2014 yılında da devam edeceğinin göstergesi’ olarak yorumlayan Alpman, kur ve faizlerdeki gerilemenin bu büyümeyi bir miktar daha destekleyeceğini savundu. Bu yıl Türkiye ekonomisinde yüzde 3.5 ile 4 arasında büyüme öngören Alpman, “Tabii geçen seneki gibi farklı krizler yaşamazsak. Onun dışında Türkiye’nin 2008 yılından beri en büyük şansı bankacılık sektörünün güçlü olması. Krizden sonra gerek BDDK gerek TMSF’nin aldığı kararları ile sektörümüz güçlendi. Avrupa’da sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 8 olmasına rağmen bizde yüzde 15.8. Son 10 yılda bankaların bilanço yapısında ciddi değişiklik oldu. Sektör topladığı mevduattan fazlasını kredi olarak kullandırıyor” diye konuştu. 

Kitlesel bankacılığı düşünmüyor 

T-Bank’ın bilançosunun yüzde 70’inin kredilerden oluştuğunu belirten Genel Müdür Dinçer Alpman, ağırlıklı KOBİ bankacılığına odaklandıklarını, kitlesel bankacılığa girmeyi ise düşünmediklerini açıkladı. Kredilerin sektörel dağılımında inşaat ve üretim sektörünün en yüksek payı aldığını belirten Alpman, şunları söyledi: 

“100 lira mevduat topluyoruz 120 lira kredi dağıtıyoruz. Topladığımız bütün kaynaklar reel sektöre kredi olarak gidiyor. KOBİ’nin çok küçük tarafında yokuz. Aslında OBİ bankacılığı yapıyoruz. Yani yıllık cirosu 4 milyon TL ile 20 milyon TL arasında olan şirketler ilgi alanımızda. Şu anda bankada yaklaşık 6 bine yakın kredi hesabı olan müşterimiz var. Türk Telekom en küçük müşterimiz. Türk Telekom ile son derece mesafeli bir ilişkimiz var. Her işlem için ihaleye çıkar. En iyi fiyatı verirsek alabiliriz yoksa alamayız.” 

Yatırımın dönüşü bu yıl alınacak 

Alpman, bugüne kadar yaptıkları yatırımların meyvesini bu yıl almaya başladıklarını ve sektörün tersine karlılıkta çok iyi artışlar yakaladıklarını da söyledi. İlk çeyrekte yüzde 16 kar artışı sağladıkları bilgisini veren Alpman, haziran bilançosunda ise karın yüzde 25 yukarıda olacağını belirtti. Alpman”- Bu sene verim senesi nitelemesini de yaptı. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, merakla beklenen Bakanlar Kurulu sunumunu dün yaptı.

T-Bank, Samsun ile Karadeniz'e açıldı

tbank-001.jpg

Samsun ile Karadeniz’deki ilk, toplamda 28’inci şubesini açan T-Bank Genel Müdürü Dinçer Alpman, “Samsun bizim için çok önemli bir il. Samsun’da uluslararası bir havalimanı, 3 liman, gelişmiş demiryolu ve karayolu ağı bulunuyor. Hem sanayi - ticaret dinamiği, hem tarımın gelişmişliği, hem de ulaşım alternatifl eriyle Samsun’un bankamızın önemli şubelerinden biri olacağına inanıyoruz. T-Bank’ın farkı, kurum ve kuruluşlara özel çözümler sunmasından geliyor” dedi. Şubeleşme planları hakkında da bilgi veren Alpman, 2007 yılında 5 şube, 2008 yılında ise 10 şube açtıklarını hatırlatatarak “Lehman krizi ile birlikte şube açılışlarına ara vermiştik, şimdi yine orijinal plana geri döndük. Bu seneyi 37 şube ile kapatacağız. 2015 yılında 8 şube açma planımız var. Buna 2 veya 3 şube daha ilave edebilir. Eğer piyasada işler yolunda giderse önümüzdeki yıl 47 ile 50 şubeye ulaşmış olacağız” dedi. Bankanın 30’uncu şubesi ise önümüzdeki günlerde İstanbul - Altunizade’de açılacak.

Kredilerde bu yıl yüzde 35-40 büyüyecek 

Geçen yıl kredilerde yüzde 38 büyüdüklerini kaydeden Alpman, şöyle devam etti: “Şu anda yaklaşık 2 milyar TL, 400 milyon dolar nakit kredi tutarımız var. 2014 yılında kredilerde yüzde 35-40 büyüme hedefl iyoruz. Bizim finansman kaynağımız yüzde 70’i mevduat, yüzde 30’u yurt dışı borçlanmadan oluşuyor. Artı 2007 yılından beri her sene nakit sermaye artırımı yapan bankayız. Serbest sermayemiz 600 milyon TL civarında. Bunun tamamı nakit kullanılabilir durumda. O da bilançonun önemli fonlama kaynağıdır.” 

Dolar-TL kuru 2.10 ile 2.15 arası dalgalanır 

Amerikan Merkez Bankası Fed’in para politikaları nedeniyle dolar TL kurunda hızlı bir yükseliş öngörmeyen Alpman, “Fed’in politika değişikliği ile emerging marketlerden paranın tekrar ABD’ye döneceği beklentisi oluştu. Ama bizim gibi ülkelerde sistemin buna izin vereceğini pek sanmıyorum. Böyle durumlarda faizler artar. Hiçbir hükümet ister Türk hükümeti isterse gelişmekte olan başka bir ülke o kadar devalüasyonu kaldıramaz. Bu parayı çekmek için reel faizleri artırmanız gerekir. Çeşitli siyasi veya siyaset dışı krizlerden dolayı kurda pikler olabilir. Ama bu yükselişin kalıcı olacağını düşünmüyorum. Dolarda 2.10 ile 2.15 arası dalgalanma bekliyorum” değerlendirmesini yaptı. 
Mevduat faiz oranları %10’ların altına indi 

Alpman, Merkez Bankası’nın politika faizinde yaptığı son indirimin mevduat ve ticari kredi faizlerine yansıması konusunda ise şunları söyledi: “Ticari kredi faizlere yansıması ancak mevduat faizlerinde benzer trendin oluşmasıyla gündeme gelir. Mevduat faizleri 2014 yılının ilk çeyreğinde seçimlere kadar yüzde 12’leri aşmıştı. Yüzde 13’lere varan mevduat faizleri vardı. Şu anda büyük bankalarda yüzde 10’ların altını görüyoruz. Aşağı doğru bir trend oluştu. Hem seçim sonrası ortam hem son hamle bu düşüşte etkili oldu.” Alpman, rotatif kredilerin yüzde 13-14 seviyesinde olduğunu da aktardı. 

Piyasanın altında faiz oranı reklama girer 

Mevduatta orta ve üst gelir kesimi hedefl ediklerini ancak en yüksek faizi veren bir banka konumunda hiç olmadıklarını belirten Alpman, temel stratejilerini şöyle özetledi: “KOBİ kredilerinde rekabetçiyiz. Piyasanın altında verirseniz bu reklamasyon olur. Biz yapabileceğimiz fiyatlamayı yaparız. Diğer şartları müşteriye uygun hale getiririz. Geri ödeme sürelerini uzatırız."

Bu konularda ilginizi çekebilir