Belçikalı devden Türkiye'ye 100 milyonluk yatırım

Belçika'nın dünyaca ünlü yiyecek markası La Lorraine, 100 milyon liralık yatırım yaparak Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde fabrika kurdu.

Unlu mamul, pasta ve fırıncılık sektöründe Belçika'da 9 üretim tesisi bulunan ve 77 yıldır bu alanda faaliyet gösteren La Lorraine, Çek Cumhuriyeti, Romanya ve Polonya'nın ardından Türkiye'de yatırım yaptı. Yüzde 100 Belçika sermayeli bir aile işletmesi olan La Lorraine'nin Manisa Organize Sanayi Bölgesi, 4. Kısım'daki Hasan Türek Caddesi'ndeki 20 bin metrekaresi kapalı 40 bin metrekarelik alana, 100 milyon liralık yatırımla inşa edilen yeni tesisi, törenle hizmete açıldı.

Törene Manisa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ziya Elmalı, Manisa Organize Sanayi Bölgesi Başkan Vekili Mustafa Sarıgözoğlu, Manisa Organize Sanayi Bölgesi Müdürü Funda Karaboran, La Lorraine CEO'su Guido Vanherpe, La Lorraine Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Clement De Meersman, La Lorraine Türkiye Genel Müdürü Burak Deniz, yerli ve yabancı çok sayıda davetli katılldı.

La Lorraine CEO'su Guido Vanherpe törendeki konuşmasında, Türkiye'ye fabrika yatırım kararını geçen yıl aldıklarını belirtip, 12 üretim merkeziyle bugüne kadar dünyadaki 1500 satış noktasına ulaştıklarını söyledi. Manisa'daki üretim merkeziyle birlikte 2017 yılı sonunda 5 bin satış noktasına ulaşmayı ve geçen yıl 620 milyon euronun üzerinde olan cirolarını ikiye katlamayı hedeflediklerini dile getirdi. Vanherpe, hedefledikleri 5 bin satış noktası içerisinde marketler, restoranlar, oteller ve kaferyaların olduğunu kaydetti.

Bu dönemde yabancı bir yatırımcının Türkiye'ye gelip özellikle bu sektörde büyük bir yatırım yapmasının diğerlerine de iyi bir örnek olacağını belirten La Lorraine Türkiye Genel Müdürü Burak Deniz, Türkiye'deki unlu mamül sektörüne canlılık ve dinamizm katacaklarını belirtip, Türk tüketicisine Avrupa'nın tecrübesini getireceklerini söyledi. Ekmek grubunda çok iddialı oldularını belirten Deniz, diğer ürünlerinde olduğu gibi daha nitelikli, katma değeri yüksek ürünler üreteceklerini belirtti.

"Ekmekte de iddialıyız"

Ürünlerle ilgili de bilgi veren Deniz, "Ekmeğimizin en büyük özelliği bütün içeriğinin hazırlanıp yüzde 80 oranında pişirildikten sonra eksi 30 derecede şoklanıp, depolanmasıdır. Bu ortamda ürünün bir yıl ömrü vardır. Bu süreç içerisinde ürün satış noktalarına gönderilir. İyi oteller, kaliteli restoranlar bu ürünü 5 dakika pişirme süresi içerisinde tüketiciye çıtır çıtır, sıcacık sunabilme imkanına sahip olur. Bu konseptimizin adını 'Bake Off' diye adlandırıyoruz. Konseptimizin bir diğer avantajı ise istenildiği zaman istenildiği kadar ürünü pişirebilme imkanına sahip olunduğu için atıktan kaynaklı israftan kurtulmuş olunuyor. Bake-Off konseptimiz diğer ülkelerde de geçerli. Sadece Belçika'da taze ekmek ürünümüz var ve orada da taze ekmekte lideriz. Belçika'nın dışındaki 24 ülkede 'Bake-Off 'dediğimiz donuk ekmek grubu var. Türkiye fabrikamızda da tamamen böyle bir üretim gerçekleştiriyor olacağız. Bu konseptte ürün besin değerini hiçbir şekilde kaybetmiyor. Tam tersine paketli ürünlerin raf ömrünü uzatmak için içerisine konulan koruyucu maddeler ve bazı asitler bizim ürünlerimizde kullanılmıyor. Biz aslında günlük, hatta anlık süt gibiyiz. Bu sayede 5-6 dakika gibi kısa bir sürede taze ve sıcak ekmek, çörek ve kruvasan elde edebiliyoruz" dedi.

"Türkiye'de kişi başı unlu mamul tüketimi 160 kilogram" 

Türkiye'de kişi başı yıllık unlu mamül tüketiminin 160 kilogram olduğuna dikkat çeken Deniz, şöyle devam etti:

"Tam olarak bilinmese de bu da 20 milyar dolarlık bir unlu mamül pazarı demek oluyor. Kişi başına unlu mamül tüketiminin de yüksek olması bizim açımızdan cazip bir durum. Bu ortamda deneyimlerimizden ve bilgi birikimimizden yola çıkarak kaliteli ve hijyenik ürünlerimizi ülkemiz insanı ile buluşturduk. Bu noktada pazara iyi bir giriş yaptığımızı söyleyebiliriz. Şu anda doğru zamanda doğru yerde olduğumuzu düşünüyoruz. Manisa yatırımından önce Türkiye pazarına 2014 yılında girdik ve burada unlu mamuller alanında sektöre öncülük ederek pazarı büyütmeyi hedefliyoruz. Bugün Migros ve Macro'larda bulunuyoruz. Ürünlerimiz bu satış noktalarında pişiriliyor ve anında servis ediliyor. Onun dışında çok kaliteli, 5 yıldızlı otellerde, nitelikli restoranlarda ve kafeteryalarda varız. Şu an itibari ile tüketiciye direkt donuk ürün satarak onların da evlerinde ürünlerimizi pişirebilmesine imkan tanıyabilecek aşamaya gelmedik ancak ilerleyen dönemlerde o aşamaya da gelmeyi hedefliyoruz."

İstanbul, Antalya, İzmir, Bursa ve Ankara'da bulunan La Lorraine'nin satış noktalarına yıl sonuna kadar Adana'yı da ekleyeceklerini vurgulayan Deniz, Türkiye üretim tesisinden, başta Ortadoğu'dakiler olmak bölgedeki farklı ülkelere de ihracat yapmayı planladıklarını kaydetti.

Deniz, Türkiye'ye yatırım yaparken lokasyon olarak İzmir'e, dolayısıyla limana yakın olan Manisa'yı tercih etmelerinin sebebinin de bu olduğunu açıkladı. Konuşmaların ardından protokol üyeleri açılış kurdelesini keserek tesisi hizmete açtı. Açılışın ardından davetliler tesisi gezip, bilgi aldı.