Bel Türkiye’yi 3 yılda kâra geçirdi, bölge merkezi oldu

İBRAHİM EKİNCİ 

Gülen İnek (La vache qui rit), Karper, Kiri, Babybel, Boursin gibi markaları bünyesinde bulunduran Fransız peynir üreticisi Bel Group’un Türkiye operasyonlarında önemli bir başarı hikayesine imza atıldı. 2006’da Karper markasını alarak pazara giren grubun Türkiye’deki fabrikasında 3 bin ton üretim yapılıyor, kapasitenin %30’u kullanılıyordu. 2010’da “3 yılda Bel Türkiye’yi kara geçirme” kararı alındı. Yatırım başlatıldı. Kapasite kullanımı arttı. Ciro iki kata çıktı. Sürekli iki haneli büyüme gerçekleşti. Şirket tam da planladığı gibi 2013’te kara geçti. Önemli nokta, bu operasyon aynı zamanda yönetim değişikliği ile gerçekleşti. 2010’da Bel Group Türkiye’nin başına Genel Müdürü olarak Aytekin Yıldız atandı. Boğaziçi İşletme mezunu Yıldız, daha önce Sabancı’da çalıştı. 1997’de Danone’a geçti. 2000 yılında Danone’da direkt CFO’ya raporlama yapacak ve özel açılan bir pozisyon olan business process reengineering görevini üstlendi. 2002’de Paris’teki merkezde görev aldı. 2009’da Bel Group’a katıldı. 2010’da da Türkiye Genel Müdürü olarak operasyonun başına geçti. 2010-12 yılları arasında yürüttükleri başarılı operasyon ile CEO özel ödülü aldı. 

Ciroyu ikiye katladı 
Aytekin Yıldız’la şirketin son yıllardaki hızlı büyüme hikayesini şöyle anlattı: “2010’da planladık. Grup, bu krediyi bize verdi. Kolay değildi ama başarı hikayesi çıkarmaya kararlıydık, başardık da. Endüstriyel stratejimizi değiştirdik. Kapasite kullanımı arttıkça ihracata yöneldik. Ortadoğu’ya ihracata başladık ve şu anda ihracatın payı %60’a geldi. Irak ve Ürdün gibi ülkelerde pazar payımız çok yüksek. Peynir denilince akla gelen markayız. 2013’te kapasite artırma kararı aldık. Sürekli iki haneli büyüme oldu, yeni ürünler geldi ve 2013’te kara geçtik. Ciromuz iki katına çıktı. Genç yetenekli profesyonellerle güzel bir ekip oluştu. Kredibilitemiz arttı, bölge merkezi olduk. Malta, Kıbrıs, Filistin bize bağlı. Kapasite kullanımını ortalamada %75 seviyesine taşıdık. Birkaç yıl daha hızlı büyürsek yeni bir yatırım gelebilir. Burada hala istediğimiz büyüklükte değiliz.” 

Bel’in insan odaklı bir firma olduğunu ve insana yatırımı sevdiğini belirten Genel Müdürü Yıldız, “Ben bunun bir örneğiyim aslında. Bel Group, 400 milyon tüketiciye ulaşıyor. Besleyici ve sağlıklı olma iddiamız var. Afrika’da bazı ülkelerde pazar payımız %70 - 80’lerde. Türkiye’ye 2006’da Karper’e ortak olarak geldik. 2012’de şirketin diğer kısmını da aldık. Çorlu’da ana markalarımızı ve Kiri labneyi üretiyoruz. Kapasitemiz 12 bin ton. Bel Group, üçgen ve sürülebilir peynirler üretiyor. Portföyümüzde kaşar, beyaz peynir türü ürünler yok. Ama olabilir. Grup, Fas’ta süt üretimi yatırımı yaptı. Sürülebilir peynir pazarı son 10 ortalamada her yıl yüzde 13 büyüyor. Niş bir kategori. Tüm peynir kategorileri içinde payı %3 ama hızlı büyüyen bir kategori. Sürülebilir peynirlerin pratik tüketimi yeni yaşam trendlerini destekliyor” dedi. 

“Üçgen peynirde lideriz” 
Türkiye’de pazara sundukları ürünlerin %98’ini Türkiye’de ürettiklerini belirten Yıldız, “Fabrikamızda 200 kişi çalışıyor. Hammaddeyi de Türkiye’den sağlıyoruz. İhracat ürünlerinde bazı hammaddeleri yurtdışından getiriyoruz. Bu da kur artışı zorluğu çıkardı, hala zam yapmamakta direniyoruz” diye konuştu. 

Bel ürünleri pazarda büyük zincirlerde var. Distribütörler kanalıyla da diğer satış kanallarına ulaşıyor. Türkiye’de en çok bilinen markası, La vache qui rit ve Karper. 50 yıllık Karper markasını koruduklarını belirten Yıldız’ın verdiği bilgilere göre Bel Group, Türkiye’de üçgen peynir pazarının lider durumunda. Türkiye cirosu 100 milyon lira. Cironun %65’i ihracattan. Çorlu’daki fabrikasında La Vache qui rit (Gülen İnek), Karper ve Piknik markalarının yanı sıra Kiri markasının Labne ürünü üretiliyor. Fabrikaya 20 milyon TL yatırım yaptı.

Beşinci kuşak yönetimde
Bel Group, 1865’te Fransa’da kurulmuş, uluslararası bir aile şirketi grubu. Dünya çapında 28 peynir üretim tesisi ve 31 ofi sinde 12 binin üzerinde çalışanı var. Şirketinin yönetimi 5. kuşakta. Markaları 120’den fazla ülkede tüketiliyor. Markalı sürülebilir peynirde uzman. 5 ana markası var: La Vache qui rit, Mini Babybel, Kiri, Leerdammer ve Boursin. Bu 5 ana markaya Türkiye’deki 50. yılını kutlayan Karper ve Piknik, Fransa’da ve Japonya’da Apericube, Afrika ve Ortadoğu’da Régal Picon, Ukrayna’da Shotska ve Belçika’da Maredsous gibi 20’nin üzerinde yerel marka eşlik ediyor. Dünyada her 20 saniyede bir 2 bin 300 porsiyon, günde 10 milyon üçgen porsiyon La Vache qui rit tüketiliyor. Her gün tüketilen üçgen peynirleri 500 Eiff el Kulesi’nin yüksekliğine ulaşıyor.

TÜRKİYE'DE PEYNİR SEKTÖRÜ

• Türkiye’nin peynir üretimi 510 bin tonla Fransa’nın yarısı kadar. Pazarın büyüklüğü 2 milyar dolar civarında, yarısı endüstriyel ürünlerden oluşuyor.
 
• Türkiye peynir üretiminin %50’si beyaz peynir, %35’i kaşar, %10’u çeşni, %3-4’ü sürülebilir ambalajlı peynirden oluşuyor. 

• Son 2 - 3 yıldır çift haneli büyüme gösteren sürülebilir peynir pazarının cirosal büyüklüğü 300 milyon TL.