Atlas Termik'ten rekor "boru"

Atlas Termik Santral Projesi kapsamında denize döşenen 4 metre çapındaki CTP boruları üreterek bir ilke imza atan Superlit Boru, sulama projelerine ek olarak yakın coğrafyadaki termik santral projelerini de odağına aldı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

YILDIZ TAŞDELEN ERLİ

İSTANBUL - Karamancı Holding bünyesindeki Superlit Boru, dünyada suyun altına döşenen en büyük çaplı CTP (cam takviyeli polyester) boruyu üreterek bir ilk'e imza attı. 

İskenderun'da yapılan Atlas Termik Santral Projesi için denize döşenen 4 metre çapındaki CTP boruları üreten şirket, önümüzdeki dönemde sulama projelerinin yanında termik santral gibi teknik ağırlığı olan işlere odaklanacak. Ağırlıkla altyapı projelerine hitap eden şirket, yurtiçi ve yakın coğrafyadaki termik santral projelerini de radarına aldı. 

Superlit Boru Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Turgay Aytekin, 1961'de çatı kaplama levhaları ve boru üretimine başlayan Superlit'in 2000'li yılların başından itibaren kompozit boru üretimine soyunduğunu hatırlatarak, Romanya, Düzce ve Malatya'daki fabrikalarında toplam 5 üretim hattı bulunduğunu, kurulu kapasitelerinin yıllık 1.000 kilometrenin üzerinde olduğunu anlattı. 

Sulama, içme suyu, termik/hidoelektrik santraller ve atık su projeleriyle ilgilendiklerini ifade eden Aytekin, "Temelde nihai kullanıcımız kamu veya kamuya ait kurumlar ve özel yatırımcılar. Türkiye'deki en önemli müşterimiz DSİ'nin açtığı ihaleleri kazanan müteahhitler" dedi. DSİ'nin ödeneklerindeki aksama ve Rusya pazarının devre dışı kalması nedeniyle bu yıl bütçe hedeflerinin yüzde 20 gerisinde kaldıklarını vurgulayan Aytekin, Romanya ile birlikte 100 milyon dolar ciro beklediklerini, olumsuz sinyallerle başlayan 2015'te de bu civarda ciro hedefl ediklerini kaydetti. 

En fazla potansiyel sulamada 

Turgay Aytekin, yurtiçinde 6-7 üretici bulunduğunu anımsatırken, "Kapasite ve ciro olarak ilk 2'ye giriyoruz. İç piyasada rekabet çok yoğun, mevcut ihale yasası da ürün ve servis kalitesini dikkate almadan fiyat bazlı rekabete zemin hazırlıyor" dedi. Cirolarının yüzde 50'sinin ihracattan geldiğini, Rusya, Irak, Libya, Cezayir ve Etiyopya'nın da aralarında bulunduğu 50'yi aşkın ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Aytekin, önümüzdeki yıl hedef pazarlarının "halen büyük potansiyel taşıyan" Afrika olduğunu, Sahraaltı'da 2 ülkeye daha ihracat yapacaklarını bildirdi. Aytekin, Suriye'ye ihracatlarının durduğunu, Irak'a yapılan ihracatın çok azaldığını, Rusya'daki bütçelerinin ise ancak yüzde 30'unu gerçekleştirebildiklerini kaydetti. 

2010'un Türkiye'deki altyapı projeleri açısından çok kötü bir yıl olduğunu, bu yılın ardından çok önemli bir hızlanma yaşandığını belirten Aytekin, potansiyelin en fazla sulama alanında olduğunu vurguladı. 

"İş yok" diyemeyiz 

Aytekin, "DSİ'nin özellikle Doğu ve Güneydoğu'da sulama projelerindeki iştahı yüksek. Sulamada işin yüzde 70-75'i Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da. Kompozit boru üreticileri olarak iş yokluğundan şikayet edemeyiz ama anlamsız bir fiyat rekabeti var. Bu hem bizi hem müteahhitleri çok zorluyor. Yurtiçindeki oyuncu fazlalığı ve hepsinin aynı kalite anlayışında olmaması büyük etken" diye konuştu. 

Aytekin, ithal kömürle çalışan ve bin 200 megawattlık kurulu gücü bulunan Atlas Termik Santral Projesi için Malatya'daki fabrikalarında ürettikleri 4 metre çapında CTP boru hattınının denize döşenmesiyle bir ilke imza attıklarını belirtirken, bunun sualtı kompozit boru uygulaması olarak da bir ilk olduğunu ifade etti. Aytekin, "Denizden su alındıktan, soğutma işleminden sonra onu deşarj ederken kullanılan hatlarda kompozit boru kullanımı yeni bir şey değil. Çevresel etkilerden dolayı bu hattın bir kısmının denizin içinde yürümesi lazım. Kompozit boruda bu kadar büyük bir çapı başarıyla döşemek önemli bir artı" dedi.

"İçme suyunda çelik boru kullanımı israftır"

Superlit Boru Sanayi Genel Müdürü Turgay Aytekin, geçmişte bazı içme suyu projelerinde proje dizayn ve uygulamadan kaynaklı sorunlar nedeniyle faturanın CTP ürünlerine kesildiğini, "kompozit borunun kullanıldığı içme suyu projeleri sıkıntı yaratıyor" denildiğini hatırlattı. Aytekin, "Sektör olarak yapmış olduğumuz işin önemli sayılabilecek bir bölümünü daha işin başında kaybetmiş oluyoruz. Halbuki kompozit boru; hafifl iği, düşük birim maliyeti, kolay işçiliği ve korozyon avantajı sebebiyle doğru dizayn edilen projelerde cazip bir alternatif olabilir. Kompozit boru özenli bir döşeme ister. O özen gösterilmediği zaman sıkıntı çıkıyor. İçme suyunda çelik ve döküm borulara dönüş var. Ciddi anlamda bir kamu kaynağının israfı söz konusu. Bu algıyı değiştirmemiz lazım" değerlendirmesini yaptı.

Bu konularda ilginizi çekebilir