Asırlar boyunca zamanın peşinde
Saatçiliğin birçok ilklerinin sahibi, dünyaca ünlü Japon saat markası Citizen, 100 yıllık tarihini ve yenilikçi ruhunu İstanbul’da düzenlediği ‘The Flow of Time’ sergisiyle taçlandırdı. Saat meraklılarının yoğun ilgi gösterdikleri sergide 1960’lardan günümüze dek yedi heritage saat modeli ve yenilikçi tasarımlarının yanı sıra Japon kültüründen esin kaynaklarını da tanıttı.
Günay DEMİRBAĞ
Citizen, 100. yılını İstanbul’da ‘The Flow of Time’ sergisiyle kutladı. 212 Karaköy’de gerçekleşen etkinlikte, markanın 1960’lardan bugüne uzanan mirası ve Japon kültüründen ilham alan yenilikçi tasarımlar sergilendi. Bünyesinde birçok saat markasını barındıran ve Citizen Türkiye tek yetkili distribütörü olan Arıkan Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serdar Arıkan ve Citizen Saat Avrupa Genel Müdürü Mr. Hiroyuki Ota ile hem marka hem de sergi hakkında görüştük.
Sayın Serdar Arıkan bir saatçi olarak zaman sizin için ne ifade ediyor?
Bir saatçi olarak yaptığımız her tasarımda, materyal seçiminden makina uyumuna kadar her aşamada, zamanın yaşama kattığı anlamı somutlaştırmaya çalışırız. Zaman bizler için sadece bir akış değil; keşiflere, yeniliklere, paylaşılan duygulara ve estetik kusursuzluğa açılan kapılardan oluşan sonsuz bir evren. Bu evreni, ürettiğimiz saatlerle insanların bileklerinde taşınabilir kılmak, bizi heyecanlandıran en temel sorumluluğumuzdur.
Citizen ‘The Flow Of Time’ sergisi ile 100 yıllık teknoloji hikayesi
Citizen ‘The Flow Of Time’ sergimiz ile saat zanaatanin 100 sene evvelki başlangıç noktasından, günümüzde geldiği son teknolojisine birebir şahitlik edilecek keyifli bir deneyim yaşatmayı amaçladık.
Yüz yıllık bir mirasın birikimini hissederken aynı zamanda tasarımın ve mühendisliğin sınırlarını zorlayan inovasyonlara yakından bakmaya davet ettik. Bu etkinlik, yalnızca bir saat sergisi değil; aynı zamanda farklı kültürlerin buluşma noktası, estetiğin ve işlevselliğin birleştiği bir deneyim platformu oldu. ‘The Flow Of Time’ etkinliği ile her adımda bir asrı aşan ustalığın inceliklerini keşfederek ve markamızın ana sloganı olan ‘Better Starts Now’ felsefesi ile daha iyiye ulaşmanın her zaman kişiye özel olarak yeniden tanımlanabileceği yaklaşımı hissettirildi.
Markamızın DNA’sında yer alan dayanıklılık ve kalite anlayışı, sürdürülebilirliğe olan bağlılığımızı yansıtıyor. Türkiye’de de tüketicilerimize uzun ömürlü, yüksek teknolojili, çevreye duyarlı tasarımlar sunarak, ‘az tüket, uzun süre kullan’ anlayışını destekliyoruz. Ek olarak Promaster ailesinde yer alan Diver ürünlerimizde kullanılan çevre dostu Benebiol materyali ile daha sağlam ürünler aracılığıyla Eco-Friendly tüketimi desteklemekteyiz.
Citizen’in Türkiye pazarındaki durumu ve Arıkan saat markaları arasındaki yeri nedir?
Citizen, Türkiye pazarında yenilikçi teknolojileri, üstün kalite anlayışı ve çevre dostu yaklaşımıyla saat sektörünün öncü markalarından biri olarak konumlanmaktadır. Özellikle uzun ömürlü ve bakım gerektirmeyen Eco-Drive teknolojili modeller ile tüketicilere hem estetik hem de işlevsellik sunan ürünlerimiz, modern yaşamın temposuna uyum sağlamaktadır. Gelişen tüketici beklentilerine duyarlı yaklaşımımız, sürdürülebilirlik odaklı vizyonumuz ve güçlü satış sonrası hizmetlerimizle Türkiye’de güvenilir ve prestijli bir marka algısı oluşturmayı sürdürüyoruz.
En çok satan Citizen modelleri hangileri?
Türkiye’de Citizen markasının en çok tercih edilen saat modelleri arasında Eco-Drive teknolojisini kullanan ürünler öne çıkıyor. Belirli radyo kulelerinden aldığı sinyallerle kendi zaman ve tarihini otomatik olarak güncelleme teknolojisi olan ‘’Radio Controlled’’ mekanizması, yok denecek kadar hafif olması antialerjik üstün materyal teknolojisiyle de yüksek kullanım özelliği sunan Super Titanium modellerimiz de en çok tercih edilen yüksek performans ve üstün kaliteli modeller arasındadır. Bunun yanı sıra, Tsuyosa ve Zenshin ve Series 8 gibi otomatik mekanizmaya sahip, modern ve klasik çizgileri birleştiren tasarımlar da popüler tercihler arasında yer alıyor.
'Bizim için zaman, insanların hayatlarındaki özel anları simgeler'
1918 yılında kurulan Citizen’ın, Japonya’daki üretim üslerinde sürekli olarak saatler üretmeye devam ettiğini belirten Citizen Saat Avrupa Genel Müdürü Mr. Hiroyuki Ota, “Better Starts Now” felsefemiz doğrultusunda gelişen ileri teknolojilerimizi, titizlikle işçilikle harmanlıyoruz” dedi. “Made in Japan” etiketi, güvenilirliğimizin ve yeniliğimizin simgesi olduğunu ifade ederek, özellikle Japonya’da üretilen mekanizmalar ile yüksek güven ve güvenilirlik sağladıklarını vurguladı.
Citizen, son 100 yıl içinde saat endüstrisinde nasıl bir evrim geçirdi?
1918 yılında kurulan Citizen, adını “herkesin, vatandaşların” anlamıyla, saatlerimizi uzun yıllar boyunca kullanıp değer vermesini umarak koymuştur. Bugün, bu misyonu gururla sürdürüyoruz ve markamızın ismi de kimliğimizi simgeliyor. Citizen, kurulduğundan bu yana her zaman yenilikçi bir DNA’ya sahip oldu. Saatlerin olasılıklarını sürekli keşfederek, Eco-Drive ve GPS saatler gibi dünya çapında birçok ilk ve ileri teknoloji ürününü sunduk. Bu yaklaşımımız, ‘Better Starts Now’ ile “Kim olursanız olun, ne yaparsanız yapın, her zaman daha iyisini yapabilirsiniz ve şimdi bunun için doğru zaman” diyor. Bu anlayışla, her zaman daha iyi bir şeyler yaratma arayışımızı sürdürüyoruz.
Eco-Drive teknolojisi pil atığını azaltıyor
Mekanik saatlerden başlayarak, saat endüstrisinde çığır açan Eco-Drive teknolojisi, markamızın en önemli yeniliklerinden biridir. 1976 yılında dünyanın ilk analog ışıkla çalışan quartz saatini piyasaya sunduk ve o günden bu yana çevre dostu Eco-Drive ürünlerini satmaya devam ediyoruz. Bu teknoloji, pil atığını önemli ölçüde azaltarak, çevreye duyarlı bir yaklaşım sunuyor. Bu da Eco-Drive’ı, mekanik saat işimizin yanına ekleyerek önemli bir mihenk taşı yapıyor. Japonya’da Eco-Drive, 1996 yılında “Eco Mark” sertifikasını alarak çevresel sorumluluğumuzu tescilledi. Ayrıca, 2014 yılında Japonya Çevre Derneği tarafından “Eco Mark Ödülü Altın Ödülü”nü kazandı. Bu ödül, toplumsal sorumluluğumuzu ve markamızın çevreye olan duyarlılığını vurgulamaktadır.
Citizen’ın saat dünyasının “ilk”lerinden hangileri sizi en çok gururlandırıyor?
Bize göre en önemli tarihi kilometre taşlarından biri, 1976 yılında dünyanın ilk ışıkla çalışan analog quartz saatinin piyasaya sürülmesidir. O zamanlar, güneş enerjisinin çevre bilincinin artmasıyla daha yaygın bir şekilde kullanılacağını fark ettik ve bu konuda çoktan araştırmalarımıza başlamıştık. Eco-Drive teknolojisini geliştirerek, bu alanda öncülük ettik ve bugün dünya çapında bu teknolojinin öncüsü olarak tanınıyoruz.
“1970’te dünyanın ilk titanyum kasalı saatini sunduk”
Citizen, 50 yıldan fazla bir süredir titanyum malzemelerini saatlerde kullanma konusunda önemli bir ilerleme kaydetti. Titanyum, hafifliği, cilt dostu özellikleri ve paslanmazlık direnci ile ideal bir saat malzemesi olarak öne çıkıyor. 1960’larda, Apollo programı ile birlikte titanyum, havacılık endüstrisinde dikkat çekmeye başladı. Titanyumu seçmemizin nedeni, bu özelliklerinin yanı sıra titanyumun işlenmesinin zor ve çizilmeye yatkın olmasından dolayı geliştirdiğimiz özel işleme teknikleridir. 1970’te dünyanın ilk titanyum kasalı saatini sunduk. Super Titanium™ adı verilen, yüksek dayanıklılığa sahip titanyum işleme teknolojisi olan Duratect ile geliştirilmiş bir titanyum alaşımımız var. Son olarak, uzay uygulamalarında da kullanıldı ve HAKUTO-R Ay iniş programında yer alan iniş aracının iniş takımlarında yer aldı.
Zaman sizin için ne anlama geliyor?
Bizim için zaman, insanların hayatlarındaki özel anları simgeler. Her birey, yolculukları boyunca önemli anlar yaşar, bir dönüm noktası, bir kutlama veya anlamlı bir sessiz an. Yarattığımız ürünler, bu anlara eşlik ederek zamanı özel bir şekilde kaydeder ve derin bir yankı uyandırır.