Aroma, sağlıklı yaşam pazarında 'Active' oldu
Sağlıklı yaşam trendi artık bir moda olmaktan çıktı, ihtiyaç haline geldi. Gıda ve içecek firmaları da bu gelişmeler içinde yerlerini alıyor. Türkiye’nin ilk meyve suyu firmalarından Aroma’da 4 yıl Ar-Ge ile ürettiği Active ile bu alanda büyüyecek
ESRA ÖZARFAT
BURSA - Active’i pazara sunan Aroma, önümüzdeki süreçte farklı meyve tatları, vitamin ve mineral takviyeleriyle Active serisini çeşitlendirecek. Aroma, Active ile gündelik yaşamın hızı içinde beslenmesine özen gösterenleri hedefl iyor. Türkiye’nin ilk meyve suyu firmalarından Aroma Bursa Meyve Suları ve Gıda Sanayi AŞ, 1968 yılında Bursa’nın Gürsu ilçesinde kuruldu. Bursa Entegre Tesisleri’nde meyve konsantresi ve püresi ile mamul üretimi yapan Aroma’nın bugün işlediği meyve miktarı 110 bin ton/yıla ulaşıyor.
Türkiye’nin önde gelen meyve suyu dolum tesislerinden birine sahip olan firma yüzde 100 meyve suyu ile nektarlarını Aroma ve Meyöz, limonatayı Aroma Limonata, meyveli içeceklerini Aroma Tropical, gazlı içeceklerini ise Aroma markalarıyla piyasaya sunuyor. Aroma Ömer Duruk Doğal Kaynak Suyu markası ile su piyasasında da yer alan Aroma, 10 bin metrekaresi kapalı toplam 50 bin metrekarelik alanda 2004 yılından bu yana 2020 metreden çıkan suyu tüketiciyle buluşturuyor. 250 bayi ağıyla Türkiye’nin her yerine dağıtım yapabilme kapasitesine sahip olan Aroma’da 250 kişi istihdam ediliyor.
Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mahmut Atom Duruk, Aroma’nın son yıllarda yeniden bir yapılanma içerisine girdiğini belirterek Ar-Ge ve yenilikçiliği ön plana çıkardıklarını söyledi.
Duruk, mineral ve vitamin yoğunluğuyla gün içerisinde istenilen saatte tüketilebilecek, içindeki tahıl ve lif desteğiyle tok kalmayı sağlayan Aroma Active’i 4 yıllık Ar-Ge çalışması sonunda pazara sunduklarını anlattı. Günümüz insanının kısalan yemek yeme süreleri, atlanılan öğünler nedeniyle ihtiyaç duyduğu mineral ve vitamin desteğini takviye ürünlerden alma yoluna gittiğine değinen Mahmut Atom Duruk, “Aroma Active lif, tahıl parçacıkları ve meyve tadı yüksek bir ürün. İçinde elma, muz, çilek, şeftali ile tahıllar yer alıyor. Kısa zamanda olumlu dönüşler aldık. 200 ml olarak tamamen hızlı tüketime yönelik düşünüldü. Hayat giderek hızlanıyor. Yemek yeme süreleri kısalıyor. Mineral ve vitamin olarak vücut ihtiyaçları artmaya başladı. Takviyeler gerekiyor. Bu anlamda talebin de yüksek olacağı düşüncesiyle üretime başladık. Çalışan kesim tarafından çok takdir ediliyor. Şu anda piyasadaki en doyurucu ürün olduğumuz konusunda iddialıyız. Zamanla diğer meyve tatlarında farklı versiyonları da pazara sunarak Active serisi yapacağız. İlk olarak lif ve tahıl takviyeliyi çıkardık. Önümüzdeki süreçte farklı meyve tatlarıyla, vitamin ve mineral takviyeli Active’i de pazara sunacağız. Toplum bilgilendikçe yeniliğe açık oluyor. Uzunca bir süre Türk toplumu şeftali, vişne ve kayısı tüketti. Zamanla bilinç artınca yüzde 100 ürünlere yönelme başladı. Son olarak da mineral, vitamin veya besin değeri olan ürünlerin eklenti olarak sunulmasına talep oluşmaya başladı” dedi.
Japonya ve Çin vişne suyu istiyor
Sektörde büyüme yaşanmamasına rağmen geçen yıl Aroma olarak yüzde 7 büyüme yakaladıklarını belirten Mahmut Atom Duruk, Amerika dahil olmak üzere tüm dünyaya ürün gönderdiklerini, son olarak da Çin ve Japonya’dan talep aldıklarını anlattı. Uzak Doğu’da özellikle vişnenin önem verilen bir meyve olduğunu, oradaki tüketicilerin kendi üretimleri olmasına rağmen ithal ürünleri prestij olarak tükettiklerini vurgulayan Duruk, geçen yıl toplamda 7 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını, hammadde dağıtımının da Almanya üzerinden yapıldığını aktardı. Duruk, bu yıl yüzde 10 oranında bir büyüme beklediklerini söyledi. Mahmut Atom Duruk, Aroma markasının borsaya açılmasıyla ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı; “Aroma karlı çalışan bir müessese. Borsa üzerinden halka açılması doğru bir adımdır.
Şu anda hesap planları hazır, firma iç yapısı hazırdır. Yönetimin alacağı kararla yürüyecek bir hadisedir. Bu nedenle tarih ifade edemiyoruz.”
Mineralli gazlı içecek pazarına girdi
Geçen yıl bir başka yenilik olarak Limon Aromalı Doğal Mineralli Gazlı İçecek ve Aroma Elma Aromalı Doğal Mineralli Gazlı İçecek segmentinde de üretime başladıklarını dile getiren Duruk, meyve suyunu cam şişede en fazla üreten firma olduklarını kaydetti. Mahmut Atom Duruk şöyle konuştu:
“Şişecam’dan dolayı geçen yıl yaşanan tedarik sıkıntısı sadece bizi değil, maden suyu ve su üreticilerini de olumsuz etkiledi. Biz Ar-Ge’sini yaptığımız ürünleri pazara sunma noktasındayken pazara giremedik. Meyve suyu için yeteri kadar şişe alamadık. Bu sene bu sıkıntıyı aştığımızı umuyoruz. Pet şişeye girmedik ama belki ileride dünyayla entegre olmak için girebiliriz. Geçen yılki ciromuz 180 milyon lira olarak gerçekleşti. Son yıllarda Aroma’da ciddi bir değişim yaşandı. İç yapıda Ar-Ge geliştirildi. Bünye güçlendirildi. Kendisini reorganize etti, rasyonaliteyi arttırdı. Rekabetçiliğe yöneldi ve otomasyon arttı. Şu anda 3 makinemiz günde 1 milyon paket ürün yapıyor. 3 bin 600 ton konsantre depolama kapasitemiz bulunuyor. Bu da 20 bin ton meyve demektir. Bundan sonra revizyon yatırımları olacak ve artık Ar- Ge’ye ağırlık vereceğiz.”
Doğal kaynak suyu da üretiyor
Aroma Meyve Suları Gıda Sanayi AŞ, meyve suyunun yanı sıra doğal kaynak suyu üretimiyle de sektörde yerini alıyor. 2004 yılından bu yana Uludağ’da 2020 metre yükseklikte yer alan Aroma Ömer Duruk Doğal Kaynak Suyu Tesisleri’nde şişelediği suları, yurtiçine ve yurtdışına gönderiyor. Mahmut Atom Duruk, bu yıl su sektöründe de yüzde 10 büyüme beklediklerini söyledi. Uludağ’ın eteklerinde 50 bin metrekare açık alan içerisinde 10 bin metrekare kapalı alana sahip tesiste; 0,33 litre, 0,5 litre, 1,5 litre, 5 litre, 8 litre ve 10 litre pet şişe ile 19 litre damacana dolumu yapılıyor.
Bilgi kirliliği nedeniyle meyve suyu tüketimi artmıyor
Aynı zamanda Meyve Suyu Endüstrisi Derneği ( MEYED) Başkanlığı görevini de yürüten Mahmut Atom Duruk, Türk meyve suyu sektörünü de değerlendirdi. Türkiye’de kişi başına düşen meyve suyu tüketiminin yıllık 9 litre olduğunu ifade eden Duruk, bu rakamın Avrupa tüketiminin dörtte biri olduğunu kaydetti. Tüketicilerin bir bilgi kirliliğine maruz kalarak çıkış yolu aradığını ve merdiven altı üretimlere yöneldiğini belirten Mahmut Atom Duruk şunları söyledi; “Türkiye’de bilgi kirliliği dolayısıyla meyve suyu sektöründe tüketim oranlarında bir sabitlik söz konusu. Artmıyor. Bu aynı zamanda tüm gıda sektöründe yaşanıyor. Tüketici belki suya yöneliyor, evinde bir şeyler yapma yoluna gidiyor. Sokak sütü ve sokak salçasına dönüyor. Doğal beslenme talebi güzel ama tüketici buralarda vücuduna fark etmeden beklemediği darbeler alıyor. Dr. Öz bir gün elma sularında siyanür var, dedi. Dünyada elma suyu tüketimi düştü. Doktorların aldıkları beslenme dersi saati tıp fakültesi süresince sadece 10 saat. Ama doktorlar en çok beslenme konusunda konuşuyorlar. Beslenme uzmanı, gıda mühendisi, ziraat mühendisi de konuşmuyor. En çok konuşan doktorlar. Burada bir bilgi kirliliği var. Bunu aklı başında doktorlar da kabul ediyor. Reyting uğruna büyük bir hata yapılıyor. Çözüm toplumun bilinçlenmesi, okumasıdır. Bir kutu meyve suyunda ya da sütte koruyucu katkı olmadığını doktorların yüzde 80’i bilmiyor. Bilmediği için bu şekilde anlatınca bilgi kirliliği yaratıyor. Tüketici de kendini korumak için ürünü kendi yapma gayreti içine giriyor ya da birine yaptırıyor. Bu da sektörün merdiven altına kaymasına neden oluyor. Tarım Bakanlığı bu noktada tedbir almadığı için bunu tüketici bilinciyle aşacağız. Bu da deneme yanılma yoluyla öğrenilecek. Türk gıda sektörünün 10 milyar dolara yakın ihracatı var. Amerika, Japonya dahil dünyanın her yerine ihracat yapılıyor. Ama bakıyorsunuz Türkiye’de birkaç kanalda bir haber çıkıyor. Bütün dünyaya mal üreten firmaların üretimleri düşüyor.” Türkiye’deki meyve üretiminin büyük kısmının hammadde olarak yurt dışına ihraç edildiğine dikkat çeken Duruk, “Toplum bilinçli olmuş olsaydı, bir Almanya, bir Amerika gibi meyve suyu tüketiyor olsaydı bugün Türkiye’de meyve bulamıyor olurduk. Bu yıl active ürünler ve fonksiyonellerle meyve suyu sektörü adım adım büyüyecek. Firmalara tavsiyemiz fonksiyonel ürünlere tüketici algısının artırılması. Meyve suyunun yararları bir şekilde firmalar tarafından anlatılmalı” diye konuştu.
3.5 milyon öğrenciye ulaştı
Türk voleybolunun gelişmesi için Türkiye Voleybol Ligine 5 yılda 15 milyon katkı koyan Aroma, Türkiye genelinde okullara 6 bine yakın file top takımı vererek, 3,5 milyon öğrenciye ulaştı. Aroma son olarak Voleybol Vakfı tarafından, İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Türkiye Voleybol Federasyonu’nun katkılarıyla her yıl geleneksel olarak düzenlenen “Türkiye Mini Voleybol Şenliği’ne de destek verdi.
Rakamlarla Aroma
- 7 milyondolarlık ihracat
- 2013 cirosu 180 milyon lira
- 3 makineyle günde 1 milyon paket ürün -
- 3 bin 600 ton konsantre depolama kapasitesi
- İşlediği meyve miktarı 110 bin ton/yıl
- 2014 büyüme hedefi yüzde 10
- İstihdam 250 kişi
- Türkiye geneli bayi ağı 250 Türkiye Voleybol Ligine 5 yılda 15 milyon TL katkı