Alman patrondan yatırımcılara Türkiye daveti
SunExpress Üst Yöneticisi Jens Bischof, "Yatırımcılara tavsiyem yatırım kararlarını masabaşı araştırmasına göre almamaları. Buraya (Türkiye'ye) gelin, bu ülkeyi, çevreyi, altyapısını görün ve kendi algınızı yaratın" dedi.
Güneşli destinasyonlara turist taşıma amacıyla 30 yıla yakındır faaliyet gösteren SunExpress'in Üst Yöneticisi (CEO) Jens Bischof, Türk turizminde büyük bir sıçrama gördüklerini belirterek "Yatırımcılara tavsiyem, yatırım kararlarını masabaşı araştırmasına göre almamaları. Buraya (Türkiye'ye) gelin, bu ülkeyi, çevreyi, altyapısını görün ve kendi algınızı yaratın." dedi.
Bischof, "CEO Söyleşileri" kapsamında AA muhabirine, Türkiye'deki yatırım ortamına ilişkin izlenimleri, SunExpress'in faaliyetleri ve sosyal yaşamına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türk Hava Yolları (THY) ile Lufthansa'nın ortak kuruluşu SunExpress hakkında bilgi veren Bischof, 1989'da kurulan şirketin faaliyetlerine Türkiye ve Avrupa arasında charter seferler düzenleyerek başladığını, 2001'den sonra ise Türkiye ve Avrupa arasında tarifeli uçuşları da ekleyerek Türkiye’den yurt dışında tarifeli sefer düzenleyen ilk özel hava yolu olduğunu anlattı.
Bischof, 2006'da sivil havacılığın liberalleşmesiyle Türkiye'de iç hat uçuşlarına da başladıklarını aktararak 2010'da Anadolu şehirlerinden de Avrupa'ya seferler düzenlemeye başladıklarını, şu an 10 Anadolu şehrinden 17 destinasyona uçtuklarını söyledi.
Türkiye'nin en iyi tatil hava yolu şirketi
Almanya'dan Kanarya Adaları, Mısır, İtalya ve Yunanistan gibi diğer turistik yerlere uçuşlar gerçekleştirilmesi amacıyla 2011'de SunExpress Deutschland'ı kurduklarını anımsatan Bischof, şöyle devam etti:
"SunExpress bugün 4 bin çalışanı olan, birçoğu yeni jenerasyon 73 uçaktan oluşan bir filosu olan bir firma. Gelecek yıllarda filomuza katılacak 32 yeni uçak için de önemli bir yatırımımız var. Kapasite anlamında da Türkiye'nin turistik yerlerine uçuşlar düzenleyen en büyük tatil hava yolu şirketiyiz. Sadece bu yaz Türkiye ile Avrupa arasında 5 milyon koltuk kapasitesiyle faaliyet gösteriyoruz. Skytrax tarafından dünyanın en iyi 5'inci, Türkiye'nin ise en iyi tatil hava yolu şirketi seçildik, gururluyuz. Türkiye'de 50 büyük şirketten biriyiz, Antalya'daki en büyük firmayız. Aynı zamanda büyük bir vergi mükellefi olmaktan mutluluk duyuyoruz çünkü evimiz Antalya'da çok başarılı bir şekilde faaliyet gösteriyoruz."
"2017 rekor yılıydı, 2018 daha iyi olacak"
Bischof, geçen yılın turizm sektörü açısından zorlu geçtiğini anımsatarak buna rağmen Türk turizminin toparlanacağına dair hep tam güvenleri olduğunu dile getirdi.
Tüm sıkıntılara rağmen geçen sene Avrupa'dan Türkiye'ye olan uçuşlarda kapasitelerini yüzde 20 artırdıklarına dikkati çeken Bischof, şunları söyledi:
"Geçen yıl Türkiye'de turistik merkezlere ve Anadolu'ya toplam 8,8 milyon yolcu taşıdık. Koltuk doluluk oranımız yüzde 84'tü ve 1,15 milyar avro ile rekor gelir elde ettik. Tüm belirsizliklere ve zorluklara rağmen 2017 SunExpress için rekor yılı oldu. Bu durum 2018'de kesinlikle devam edecek çünkü şimdiden yaz sezonunun çok iyi gittiğini görüyoruz, turizm eski gücüne kavuşuyor. Bu yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30-35'lik bir artış söz konusu. 2017 rekor yılıydı, 2018 daha iyi olacak. Türk turizminde ve ülkenin çekiciliğinde büyük bir sıçrama görüyoruz. Özellikle Avrupalı turistlerin gözünden baktığımızda yeniden çok güçlü görülüyor."
"Buradaki iş anlayışı ve çevresini beğeniyorum"
Bischof, Türkiye'de çalışmaya başlamadan önce ülkeye birçok kez ailesiyle turist olarak ve birkaç kez de iş nedeniyle geldiğini ifade ederek çalışmak için buraya gelmeden önce Türkiye'ye yönelik pozitif bir algısının olduğunu anlattı.
Türkiye'yi her zaman çok çevik, dinamik genç ve gelişen bir ekonomi olarak gördüğünü aktaran Bischof, ayrıca ülkenin kültürel açıdan çok zengin ve insanlarının oldukça sıcak kanlı olduğuna işaret etti.
Bischof, Türkiye'ye ilişkin deneyimlerinin daha da zenginleştiğini vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Buradaki iş anlayışı ve ortamını beğeniyorum çünkü Türkiye'de çok genç bir nüfus buluyorsunuz, çalışanlar çok iyi eğitimli. İşletmelerin ihtiyaçlarına hizmet eden bir sistem buluyorsunuz. İşinizi gerçekten çok başarılı bir şekilde yapabilirsiniz ancak piyasayı biraz anlamak zorundasınız. Ayrıca, piyasada deneyimlediğimiz biraz dalgalanma ve döngülerle yaşamak zorundasınız. Bunu yönetebilirseniz Türkiye'de çalışmak çok başarılı ve heyecan verici olabilir."
"Kararlarınızı masabaşı araştırmasına göre almayın"
Türkiye'deki fırsatların çok geniş ve zengin olduğuna dikkati çeken Bischof, bunun en temel nedeni olarak ülkedeki gelişmiş altyapıyı gösterdi.
Bischof, iş yapmak için çok olumlu bir çevre olduğunun altını çizerek ülkede maliyetlerin de nispeten çekici olduğunu ifade etti. Bischof, "1,5 senedir, CEO olarak burada çalışmanın benim için son derece memnuniyet verici olduğunu söyleyebilirim çünkü bu ülkede, bu özel şirkette çalışmak bu zamana kadar çok başarılı ve heyecan vericiydi. Yatırımcılara tavsiyem, yatırım kararlarını masabaşı araştırmasına göre almamaları. Buraya gelin, bu ülkeyi, çevreyi, altyapısını görün ve kendi algınızı yaratın. Çünkü dediğim gibi yaparsanız diğer yatırım fırsatlarının da olduğunu göreceksiniz. Türkiye'de gerçekten yatırım yapmak için güven kazanırsınız." değerlendirmesini yaptı.
Teşvik vurgusu
Bischof, Türkiye'de altyapı ve turizmin gelişmesine yönelik önemli desteklerin olduğunu belirterek bu desteklerin devam etmesi gerektiğini aktardı.
Bölgesel ekonomiye katkı sunan güçlü bir oyuncu olduklarını dile getiren Bischof, bu sorumluluğun farkında olduklarını ve yeni şeyler denemek ve gelişmek için bazı teşviklere ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Bischof, destekler sağlandığı takdirde geleceğin daha parlak olacağına dikkati çekerek, işleri ve talebi canlandırmak için diğer ülkelerin uyguladığı teşviklere bakılabileceğini söyledi. Daha hızlı büyümek için nasıl başka destekler sağlanabileceğinin üzerinde durulması gerektiğine işaret eden Bischof, "Piyasaya güvenimiz tam. 2014’te 50 uçak sipariş ettik, bu uçakların çoğunu bu ülkede kullanacağız. Yeni pazar ve talep yaratmak için hükümetle özel sektör arasında etkileşime ihtiyaç var." diye konuştu.
"Kalifiye çalışanı İstanbul'dan çekmek zor"
Türkiye'de önemli gördüğü sorunlara da değinen Bischof, kalifiye çalışanları İstanbul gibi büyük şehirlerden Antalya gibi şehirlere çekmenin zor olduğunu söyledi.
Bischof, kalifiye çalışanları çekmede SunExpress gibi büyük bir şirketin şanslı olduğunu ifade ederek bu durumun daha küçük ve az bilinen bir şirket için zorlu olduğunu aktardı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bischof, "Şu an için sadece olumlu iş ortamının olduğu gibi devam ettiğini söyleyebilirim. Şu ana kadar hiçbir farklılık görmüyoruz. Oldukça iyimser görüyoruz. Şirketi büyütmemiz için çok olumlu bir ortamımız var. 70'i aşkın uçağımıza yeni uçaklar ekliyoruz, ciddi endişelerimiz olsaydı böyle yapmazdık. Bu nedenle şu zamana kadar çok olumlu ve verimli bir ortamda olduğumuzu söyleyebilirim." dedi.
"Ayder'de heliski, yapılacaklar listemde"
Bischof, Türkiye'de birçok çekici yer bulunduğunu ama zamanın büyük bir çoğunu geçirdiği Antalya'da olmaktan keyif aldığını vurguladı.
Aynı zamanda dalgıç olan Bischof, en sevdiği sporun ise sporcuların helikopterle daha önceden belirlenmiş, hiç kayılmamış kayak parkurlarına helikopterle bırakıldığı heliski olduğunu dile getirdi. Bischof, heliskinin Türkiye'nin kuzeydoğusunda yapılabildiğine işaret ederek "Ayder'de heliski yapmak gelecek yıllar için ölmeden önce yapılacaklar listemde." diye konuştu.
Türk mutfağını da sevdiğini anlatan Bischof, en sevdiği yemeğin ise Kayseri mantısı olduğunu kaydetti.