Ağaoğlu: Yılmadım ama küskünüm
Uzunca bir zamandan sonra ilk kez basının karşısına çıkan Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, "Beni küstürdüler. Ancak yılmadım, yeni projelere devam edeceğim" diye konuştu
Leyla İLHAN
İSTANBUL - Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, uzun bir zamandan sonra basına karşısına çıktı. Ağaoğlu toplantıda sözlerine, bugüne kadar hiç açıklama yapmadığı Bakırköy’de durdurulan Bakırköy 46 projesiyle ilgili başladı. Bakırköy’de projenin yapıldığı arazinin eski bir sanayi arazisi olmasına rağmen imarı olan bir arazi olduğunu aktaran Ağaoğlu şu ifadeleri kullandı: "18. Maddeden kaynaklanan uygulama planının kaldırılmasını istedik. Metruk bir alana dönüşen arazinin dönüştürülmesi için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile görüştüm. Konuya sıcak baktı. Hatta bir toplantıda beni kastederek 'ünlü bir müteahhit Bakırköy Kartaltepe’deki arazi için bize müracaat etti' dedi. Biz de kanuni hakkımızı kullanarak müracaat yaptık. Ancak 2 yıl bizi bekletince Başbakan'a Kadir Topbaş’ı şikayet ettim. Zaten kanuni olarak da üç ay içinde belediyelerin çözemediği konular için bakanlığa başvuru yapabiliyorsunuz. Ben de bakanlığa başvuru yaptım. Bölgedeki 2.5 emsal olan 70 metrelik yüksekliğe göre yasal hakkımızı kullanarak projemizi yaptık. En masum imar planı."
Ağaoğlu, projeden ayrılmak isteyenlere paralarını iade ettiklerini, ancak 15 kişinin ise kendilerine olan güvenden dolayı beklemeyi tercih ettiğini söyledi. Öte yandan Yine Yeniköy’de bulunan arazileriyle ilgili olarak da benzer sıkıntılar yaşadıklarını anlatan Ağaoğlu, projenin 2009 yılında Anıtlar Kurulu’ndan geçtiğini, ancak aradan geçen zamanda bir neden belirtilmeden hala ruhsatın verilmediğini açıkladı. Bu projelere milyon dolar harcandığını aktaran Ağaoğlu, "Böyle bir şey olmaz. Bürokratik sistem gelişimi engelliyor" dedi. Ağaoğlu, yüksekliği nedeniyle üst katlarının yıkılması gündemde olan 16-9 projesinin sahibi Mesut Toprak’ın da haklı olduğunu söyledi. Ali Ağaoğlu, "Eğer burada bir suçlu varsa o ruhsatın altına imza atanlardır" diye konuştu.
"Sadece işimi takip ediyorum rantın peşinde değilim"
"Bakırköy’deki arsa karşılığında TÜRGEV'e arsa verdiğimiz söylendi. Araştırsınlar tapu kayıtlarını, belediye sorsunlar böyle bir şey var mı?" diyen Ağaoğlu, şöyle konuştu: "Ancak 17 Aralık sürecinde ekonomiye darbe vurmak isteyenler tarafından gözaltına alındım. Ekonomik kriz yaratarak iktidar yolunu açmak isteyenler inşaat ve finans gibi lokomotif sektörleri etkilemek istediler." Sadece işini takip ettiğini, rantın peşinde olmadığını kaydeden Ali Ağaoğlu, "Biz ülkemize bir şey katmanın peşindeydik. Başarının peşindeydik. 2 ay önce Ortaköy’de Alarko sitesinde bulunan evime taşındım. Eskiden 7’de işe başlardım. Şimdi 11’den önce başlayamıyorum. Beni küstürdüler. Ancak yılmadım. Babamla birlikte lüks içinde yaşarken de kuşak çatışması nedeniyle bir simit parası almadan dahi ayrıldım. Ancak mücadeleci yapımla bu aşamaya geldim. Yılmadım, yeni projelere devam edeceğim" diye konuştu.
"Bürokratik oligarşi paralel yapılanmadan daha tehlikeli"
"Bürokratik oligarşi, ‘paralel’ yapılanmadan daha tehlikelidir" diyen Ağaoğlu, bürokrasinin iş adamının önünü kesen yapıdan arındırılması gerektiğini vurguladı. Ağaoğlu, 2009 yılında imar planlarına uygunluğu onaylanan projelerinin ruhsatının hala verilmemesini bürokrasinin örneği olarak gösterdi. İmar ve inşaat süreçleri sırasında belediyeler ve bakanlık bürokratları ile yaşanan süreçlerin yatırımcıyı bezdirici bir hal aldığını belirten Ağaoğlu, konuyla ilgili olarak Sancaktepe Belediyesi’nde yaşadıklarını paylaştı. 10 yıl önce inşaatı tamamlanan imar planlarında 1.75 emsali bulunan arsada 0.55 emsal kullanarak yaptığı inşaatların imar ve iskan belgelerinin olmasına rağmen ilgili belediye tarafından yeşil alan ilan edilerek buradaki imar haklarının başka bir arazi üzerine aktarılmasını rant transferi olarak değerlendirdi. Ağaoğlu; bunun hangi maksatla ve neyin karşılığında yapıldığının basın mensupları tarafından sorgulanmasını önerdi.
"Enerjimizi kısır döngüye harcıyoruz"
Ağaoğlu, 1990’lı yıllardan sonra ilk defa son 1.5 yıldır ekonominin ihmal edildiğini savunarak, "Ülkesini seven bir yatırımcı olarak ekonominin bu kadar ihmal edildiği bir dönem görmedim. Son 1.5 yıldır büyümeyi bırakıp, enerjimizi kısır bir döngüye harcıyoruz. Ben buna küskünüm" dedi.
İnşaat AK Parti’yi başarılı yaptı
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın açıklamalarına da değinen Ali Ağaoğlu, "Babacan talihsiz bir açıklama yaptı. Bugüne kadar devlet inşaata ne verdi ki, zaten inşaat kaynak isteyen bir sektör olmadı, tam tersine TOKİ modeliyle kendi kaynağını yarattı. AK Parti’nin başarılı olmasını sağladı. Hani 100 liralık kaynağını sanayi yerine inşaata harcasaydın, o zaman haklıydın. Ancak bugün işveren üzerinde çalışanın vergi yükü artıyor. Bir çalışana 5 bin lira maaş vermek için devlete 10 bin lira vergi veriyoruz. Keşke bu para çalışana verilse, çalışan da daha iyi bir konut sahibi olsa" açıklamasını yaptı.
"İnşaatın önünü nasıl kesersiniz?"
Ağaoğlu, 2 milyonu şantiyede 2 milyonu da malzeme sektöründe olmak üzere 4 milyon kişiye doğrudan iş sağlayan sektörün aynı zamanda 200 alt sektörü harekete geçirdiğini belirterek, "GSMH'ya yüzde 14-15 katkı sağlıyor. Ayrıca 7 milyon adet konutun çok acil yıkılması gereken bir ülkede insanların yüzde 50’si canlı tabutlarda yaşıyor. Sosyal devlet yapısı gereği insanların güvenli yapılarda yaşaması gerekiyor. 7'nin üzerindeki bir depremde İstanbul’a ordu dahi giremez. Yılda 1 milyon konutun yapılması gereken bir ülkede inşaatın önünü nasıl kesersiniz" diye konuştu.
Ataşehir’de yapılacak olan Finans Merkezi ile ilgili de konuşan Ağaoğlu, " Biz hafriyat karşılığında oradan bir arsa alacaktık. Ancak şu anda belediyelerin değişmesinden dolayı sınırlarla ilgili problemler var. Bununla ilgili 4 proje değiştirildi. Planlar onaylandı. Ruhsatı bekliyoruz. Bakanlık onayladığında biz bu açığı kapatırız" dedi.
"EPDK’ya görevi kötüye kullanmadan dava açtık"
Enerjide lisansları iptal edilen 200 firmayla ilgili olarak da Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nu (EPDK) eleştiren Ağaoğlu, bu kurumun artık enerji piyasasını dinamitler kurumuna dönüştüğünü savundu. Aralarında Sabancı gurubu gibi büyük grupların da lisanslarının iptal edildiğini dile getiren Ağaoğlu, 2 yıl yatırım yapılmamasının kendilerinden değil, devlet kurumlarından kaynaklandığını savundu. Ağaoğlu, bu nedenle EPDK’daki 9 kişilik yönetim kurulu üyelerine görevlerini kötüye kullanmalarından dolayı 2 gün önce dava açtıklarını söyledi.
İş güvenliğine her yıl 20 daire ayırıyoruz
Torun Center’daki iş kazasıyla ilgili de konuşan Ali Ağaoğu, bu konuya Türkiye’nin daha fazla önem vermesi gerektiğini söyledi. Kendilerinin sadece Maslak 1453 projesinde 3 bin 400 kişi çalıştığını, bunlardan 119 tanesinin iş güvenliği kadrosunda yer aldığını belirten Ağaoğlu, "Bunlardan 3 tanesi doktor, 107 güvenlik, 5 ambulans görevlisi ve 4 tane de teknik servis çalışanımız var. Bunun bize yıllık maliyeti 10 milyon TL. Yani 20 tane daireyi iş güvenliği için harcıyoruz" dedi.