300 milyar dolar finansman sözü umulanın altında kaldı

Dönüşüm kapsamında küresel uyum hedefi için ihtiyaç duyulan finansman ile sağlanabilen miktar arasında en az 187 milyar dolar fark olduğu hesaplandı. Dr. Demet İntepe, “COP29 karar metninde yer alan, 2035 yılına kadar 300 milyar dolar sağlama sözünün ‘umulanın çok altında kaldı” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İklim değişikliğinin olum­suz etkilerine daha di­rençli hale gelmek için uyum politikalarının hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu kap­samda yapılan COP toplan­tıları ise ne yazık ki amacına hizmet edemiyor ve başarılı bir sonuca ulaşamıyor.

Genel olarak dönüşümde finansma­nın konuşulduğu COP29’da da bu kapsamda uyum finans­manı konusunda arzu edilen sonuçların alınamadığı söy­lenebilir. Uyum için ihtiyaç duyulan finansman ile sağla­nabilen miktar arasında en az 187 milyar dolar fark olduğu hesaplanıyor. Uzmanlar, kü­resel ısınmayı sınırlandır­mayı başarsak dahi ortadan kalkmayacak bazı sorunlar ile karşı karşıya olduğumuzu vurguluyor. Bu nedenle hem uyum için daha fazla finans­man ayrılması hem de geliş­mekte olan ülkelerin bu fi­nansmana erişiminin kolay­laştırılması gerekiyor.

Dönüşümde finansman konusunu değerlendiren ve COP29 karar metninde yer alan, 2035 yılına kadar 300 milyar dolar sağlama sözünün ‘umulanın çok altında kaldığı­nı’ belirten İngiltere merkez­li uluslararası kalkınma si­vil toplum kuruluşu Practical Action’ın İklim Değişikliğine Uyum ve Dayanıklılık Uzmanı Dr. Demet İntepe, önceki hede­fe enflasyon düzeltmesi yapıl­dığı algısını yarattığını söyledi.

Uyum gündeminin en önemli talepleri arasında yer alan, uyum için ayrı finans­man belirlenmesi talebinin karşılanmadığını belirten İntepe, “İklim değişikli­ğine uyum gündeminin, hala sera gazı azaltım gündeminin gerisin­de kaldığına dikkat çeken İntepe, ‘hal­buki artık, emis­yonları azaltsak bile ortadan kalk­mayacak bazı so­nuçlar ile karşı karşıyayız ve in­sanların bunla­ra adapte olma­sı gerekiyor. Bu nedenle bu so­runa çok daha fazla finansman ayrılması ve geliş­mekte olan ülkelerin bu finansmana erişimi­nin kolaylaştırılması ge­rekiyor” dedi.

Hedeflere enflasyon uyarlaması

COP29’da azaltım, uyum ve Kayıp ve Zarar Fonu için ay­rı ayrı üç finansman hedefi belirlenmesinin beklendiği­ni ancak bunun gerçekleşme­diğini belirten İntepe, “Karar metninde ‘2035’e kadar yılda 300 milyar dolar’ ifadesi yer aldı. Fakat gelişmekte olan ülkeler, karar metninin ha­zırlanması ve taraflara danı­şılması süreçlerinde kendi­lerinden yeterince görüş alın­madığınıbelirttiler. Nitekim finansman, umulan miktarın çok altına kaldı. 2025’e kadar yılda 100 milyar dolar olan bir önceki hede­fin, enflasyona gö­re ayarlanmış hali ola­rak algılandı.

Uyum önlemleri için ise net bir finansman miktarı belir­lenmedi. Bu çerçevede önem­li bir sorun, iklim değişikliği­ne uyum meselesinin, iklim değişikliğine sebep olan se­ra gazlarının azaltılması me­selesiyle denk görülmeme­si. COP29’da da eforun çoğu, azaltım konusuna harcan­dı. Uyum için yeterli çaba gös­terilme­di” diye konuştu.

Finans­man konusu­nun özel sektör tarafından çözüle­bileceğine dair bir anlayış ol­duğuna da vurgu yapan İntepe, “Bu, sivil toplumun karşı çıktığı bir yaklaşım. Uyum için finans­manın kamu kaynaklarından gelmesi gerektiğini düşünüyo­ruz. Burada işi özel sektöre dev­redip konudan sıyrılmak söz konusu olmamalı. Özellikle ik­lime uyum söz konusu oldu­ğunda özel sektör yatırımları­nın rolü henüz net değil. Uyum için uzun vadeli projeler gereki­yor, dolayısıyla nasıl bir yatırım getirisi olacağı her zaman net ölçülemiyor” dedi.

Sorun kaynak değil önceliklendirme

‘Kaynak yok’ argümanına sığın­mamak gerektiğinin altını çi­zen Dr. Demet İntepe, “Bu kay­nak tabii ki yaratılabilir fakat inisiyatif alınması lazım. Örne­ğin petrol şirketlerini vergilen­dirmekten bahsediliyor; mev­cut ortamda bu çok kolay bir şey değil. Devletlerin çok ciddi inisiyatif alması gerekiyor. Me­sela bir toplantıda Rusya’nın sa­dece savaş için 100 milyar do­lardan fazla harcadığı söylendi. Aslında silahlara veya petrol şirketlerine imtiyaz sağlamaya harcanan kaynaklar geri çekil­se, uyum için de rahatlıkla fi­nansman yaratılabilir” de­ğerlendirmesinde bulundu.

Küresel Uyum Hedefi nedir?

Küresel Uyum Hedefi ile amaç­lananın, uyum konusunda ya­pılması gerekenlere dair net bir çerçeve çizmek ve ülkelerin rehber edinebileceği amaçlar belirlemek olduğunu belirten Dr. Demet İntepe, “Bu doğrul­tuda önemli bir amaç, iklim de­ğişikliğine uyum konusunda küresel olarak kimin hangi nok­tada olduğunu tespit etmek; ge­nel bir resim çıkarabilmek. Bu­nun için öncelikle uyum konu­sunda hangi ülkelerde ne gibi uygulamalar ve ihtiyaçlar oldu­ğuna dair veri toplanması ge­rekiyor. Böylelikle dünyadaki farklı coğrafi bölgelerindeki ih­tiyaçların birbirinden nasıl fark­lılaştığı da daha iyi anlaşılacak.

Buradaki zorluk ise şu: Küresel emisyonlardan söz ettiğimiz­de, bu emisyonların ölçümü için dünyanın her yerinde aynı olan bir metodoloji var. Uyum ise böyle değil. Deniz kenarın­daki bir şehir ile dağlık bir şeh­rin yaşam şartları ve uyum ihti­yaçları birbirinden çok farklı. Ve bunları birbiriyle karşılaştırıla­bilecek şekilde ölçmek de çok zor. Küresel Uyum Hedefi’nin başarmaya çalıştığı da bu tabloyu çıka­rabilmek” dedi.