15 ülkede ruhsat çalışmaları başladı
Astranova, Suudi Astra Industrial Grup ile rekabet avantajı yakaladı.
Yeşim ARDIÇ
ANKARA - Bitki koruma ve besleme sektöründeki faaliyetine 2006 yılında başlayan Agnova, 2010’da Suudi Arabistanlı Astra Industrial Grup bünyesine geçmesiyle birlikte, sermayesi yapısını güçlendirdi ve yakaladığı rekabet avantajıyla ulusal-uluslararası pazarda rekabet edebilecek düzeye geldi.
Astranova Tarım Ticaret ve Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Derya Özcan, bitki koruma, besleme ürünleri alanlarında pazarın öncülerinden olduklarını belirterek, hızla artan ruhsat sayılarının da bunun bir göstergesi olduğunu bildirdi.
Sermaye yapısının değişmesiyle birlikte daha kurumsal, disiplinli bir yapıya kavuştuklarını ifade eden Özcan, “Güçlü finansal yapımızla ulusal ve uluslararası pazarda rekabet edebilecek düzeye geldik. Özellikle son dönemde artan verimlilik oranlarımız ve farklı pazarlara sunduğumuz yenilikçi ürünlerimiz bunun en somut göstergesidir” dedi.
Astranova’nın temel prensiplerinin, yenilik ve müşteri odaklılık olduğunun altını çizen Derya Özcan, “Bitki koruma ürünleri ruhsatlandırma çalışmalarımız her yıl devam etmekte ve ürün portföyümüz genişlemektedir. Tarımın başlangıcı olarak da nitelendirebileceğimiz tohum sektöründe de gelecek yıllarda aktif olarak faaliyet göstermeyi planlıyoruz. Yeni teknolojileri yakından takip ediyor ve üretim sistemlerimizi buna göre güncellemek adına yatırımlarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
Bünyelerine yağ bazlı yeni formülasyonlu ürünleri kattıklarını söyleyen Özcan, “Aynı zamanda granül formülasyonlu herbisit gruplarında da kapasite arttırıcı yatırımlarımız devam etmektedir. Zirai alanda rekabetçi olabileceğimiz alanları araştırıyor ve yatırımlarımızı bu yöne kanalize ediyoruz. Önümüzdeki süreçte hedeflerimiz, verimlilik, sürdürülebilirlik, katma değerli ürün ve hizmetler, tüm yatırım ve büyüme planlarımızın anahtar kavramları olmayı sürdürecek” dedi.
13 ülkeye ihracat yaptıklarını ve cironun yüzde 20’sini ihracattan elde ettikleri kaydeden Özcan, halen 15 ülkede de ruhsat çalışmalarının sürdüğünü söyledi. İhracat yaptıkları ülkelerde ruhsatlandırılan ürün portföyünü de geliştirdiklerini vurgulayan Derya Özcan, bu sayede sadece Türkiye değil, dünyada tanınan bir marka haline gelmeyi amaçladıklarını aktardı.
Suudi Arabistan ile Türkiye arasında giderek güçlenen ikili ilişkilerin, son dönemde gerçekleşen karşılıklı ziyaretlerle ivme kazandığını söyleyen Özcan, “Bu da makro anlamda ülkemize katma değer sağlamakta ve şirket olarak da bize olumlu yansımaktadır. Suudi Arabistan ile ortak duygu ve değerler etrafında birbirimize kenetlenmemiz gerektiğini ancak böyle başarılı olabileceğini biliyor ve inanıyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin genç nüfus yapısı ve pazar büyüklüğünün, yabancı yatırımcıyı pozitif yönde etkilediğini ifade eden Özcan, “Önceki aylara göre giderek iyileşen bir sanayi üretimi var. Bu da büyüme ve istihdam için daha pozitif bir görünüme girdiğimize işaret ediyor. Ayrıca devletin sağlamış olduğu teşvik sistemi verileri de sanayinin önceki aylara göre daha hareketli olmasını sağlamaktadır. Bu destek ve teşvikler ile daha fazla yatırım, daha fazla üretim iklimi oluşmaktadır” dedi.
Kuruldukları günden bu yana kurumsal vizyon kazanmanın, yenilikleri takip etmenin hayati önemde olduğunun bilinci ile hareket ettiklerine değinen Derya Özcan, tarımın fedakarlık ve uzun dönemli yatırım isteyen bir sektör olduğunu ve bu bilinçle hareket ettiklerini ifade etti.
Dünya ve özellikle Ortadoğu pazarının büyük ve kalıcı firmalarından olmayı hedeflediklerini aktaran Derya Özcan, Astra Grup’un Türkiye yatırımlarının gelecekte de devam edeceğini vurguladı.