11 yıl içinde evler de 'akıllanacak'

McAfee’nin "Safeguarding 2025" çalışmasına göre, tüketiciler 11 yıl içerisinde kendileri ile konuşan ya da okuyan akıllı bir ev sahibi olabileceklerini düşünüyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - McAfee’nin “Safeguarding 2025” çalışması, gelecekteki yaşam tarzı ve teknoloji trendlerinin tüketici davranışları üzerindeki etkisini ortaya çıkardı.

Intel Security’nin bir parçası olan McAfee, dünya genelinde 8 bini aşkın tüketicinin yaşam tarzı ve teknoloji trendleri ile ilgili düşünce ve davranışlarını inceleyen “Safeguarding 2025” çalışmasının sonuçlarını duyurdu. Bu çalışma, teknolojinin insanların evlerini, iş yerlerini, arabalarını, giyimlerini, mobil cihazlarını nasıl etkilediğini ve bu teknolojilerin onların online güvenlik ve gizlilikleri ile nasıl kesiştiğinin anlaşılmasını sağlıyor.

Teknoloji ve cihazlar etkili bir şekilde evleri yönetecek

Araştırmaya göre tüketiciler, önümüzdeki 10 yılda teknoloji ve cihazların etkili bir şekilde evlerini yönetebileceğine inanıyorlar. İnsanların yarısından çoğu (%56) 11 yıl içerisinde kendileri ile konuşan ya da okuyan akıllı bir ev sahibi olabileceklerini düşünüyorlar.  %68’den fazlası ürünün azalması durumunda buzdolaplarının otomatik olarak market listesine eksik ürünü ekleyeceğini düşünüyor. Tüketicilerin büyük bir çoğunluğu ise (%82) evlerinin güvenlik sistemlerinin mobil cihazlarına bağlanacağına inanıyor.

d.jpg

Tüketici, gelişmelerin güvenlik ve gizlilikleri nasıl etkileyeceği konusunda kaygılı

McAfee Türkiye ve Azerbeycan Bölge Direktörü İlkem Özar, “Özellikle “Nesnelerin İnterneti” gibi teknolojilerin hızlı bir şekilde gelişerek ve giderek artan bir ivmeyle hayatımıza girmeye devam edeceğini, tüketicilerin ise bu gelişmelerin onların güvenlik ve gizliliklerini nasıl etkileyeceği konusunda kaygılandıklarını görüyoruz” diyor ve ekliyor, “bu araştırma ile bu konulara ve beklentilere ışık tutmayı amaçlıyoruz ve böylece endüstri getirdiği yeniliklerde tüketicilerin akıllarındaki online güvenlik ve gizlilik endişelerini de hesaba katarak yol alabilir.”   

Ayrıca araştırma, tüketicilerin 2025 yılında siber güvenlik, giyilebilirlik ve ulaşım imkanlarını nasıl gördüklerinin de anlaşılmasını sağlıyor.

"En büyük sorunlar kimlik hırsızlığı, mali hırsızlık ve dolandırıcılık olacak"

Ankete göre, tüketicilerin yüzde 63’ü 11 yıl sonra siber güvenlik durumunun nasıl olacağı ile ilgili kaygı duyuyor. Tüketicilerin yaklaşık üçte ikisi (%60) kimlik hırsızlığı, mali hırsızlık ve dolandırıcılığın en büyük sorunlar olacağını belirtiyor. Perakende ve finans kurumlarının hack’lendiğine dair verilen günlük haberlerden dolayı bu sürpriz değil. Yeniliklerin her geçen gün tüketicilerin hayatına daha fazla girmesiyle birlikte, pek çok insan siber suç kurbanı olmak korkusuyla, kişisel bilgilerini paylaşmaya ya da bu teknolojileri benimsemeye tereddüt ediyor.

Yarıdan fazla tüketici, 2025'de ailelerinin siber zorbalıktan etkileneceğine inanıyor

Bu çalışma, tüketicilerin yüzde 73’ünün önümüzdeki 10 yıl içerisinde aile üyelerinin de hacker kurbanı olabileceklerinden korktuğunu ortaya çıkartıyor. Yarıdan fazla tüketici (%54) 2025 yılında ailelerinin siber zorbalıktan etkileneceğine inanıyor. Pek çok insanın sosyal network sitelerinde karşılaştıkları olumsuz tüketici deneyimleri online büyümeyi negatif yönde etkiliyor. 

Tüketicilerin yüzde 57'si tamamen giyilebilen cihazların yaygın kullanılacağına inanıyor

Tüketicilerin yüzde 68’i 11 yıl içerisinde en sıradan cihazın akıllı saatler olacağını düşünürken; soruları cevaplayanların yüzde 57'si, tamamen giyilebilen cihazların yaygın olarak kullanılacağına inanıyor. Tüketicilerin yarısından çoğu (%57) mutfak gereçlerinin, kullanıcılara yol gösterici olacağını umuyor.

 “Şu açık ki 2025 yılında tüketiciler cihazlarından daha fazlasını bekleyecekler. Giyilebilirliğin tanıtımı ve diğer yapay zekalar bizim hayatımızı kolaylaştırmaya devam edecek” diyen İlkem Özar şöyle devam ediyor; “Tüketiciler daha fazla rahatlık beklerken, rahatlık ve güvenlik dengesinin önemini de anlayacaklar.” 

Çalışanların yüzde 74’ü yapay zeka ve robot desteği ile çalışacağını umuyor

Tüketiciler gelecek 10 yılda iş yerlerinde gözle görülür değişiklikler görmeyi bekliyor. Çalışan tüketicilerin dörtte biri (%26) evden çalışacağını düşünürken, yüzde 74’ü işlerinin yapay zeka ve robot desteği ile çalışacağını umuyor. Yüzde 66’sı yüz ve ses tanıma sistemleri ile iş verilerine giriş yapacağına inanıyor. Daha büyük önlemler hassas iş bilgilerinin güvende olacağına garanti verirken, iş yerlerindeki robotlu sistemlerin şirketleri sanal bağlantılı suçlara daha yatkın hale getirmesiyle sonuçlanabilir. 

“En önemli nokta şu ki; tüketiciler 10 yıl içerisinde iş yerlerinin değişmesi, robotların rol alması ve online şöhretin önemiyle iş dünyasının çarpıcı bir şekilde farklı olacağını düşünüyorlar” diyor Dawson. “Hepimiz profesyonel şöhretimizin azalmasından çok, online aktivitemizin arttığından emin olmak için dikkatli olmalıyız.” 

Bu konularda ilginizi çekebilir