'Yeni girişimler bulup hayata geçirmeliyiz'

Girişim Fabrikası tarafından düzenlenen geleneksel "Kurumiçi Girişimcilik Konferansı"nda alanlarında uzman konuşmacılar, yeni uygulama modellerini ve vizyonlarını dinleyicilere aktardılar

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, "Bizler hızla gelişen bir ülkede yaşıyoruz. Sürekli değişen ve gelişen dünya şartlarında farklılığınızı hissettirebilmeniz, rekabet üstünlüğü yakalayabilmeniz, yeni girişimler bularak bunları hayat geçirmenizle birebir ilişkili" dedi.  Hüsnü Özyeğin, Özyeğin Üniversitesi ev sahipliğinde Girişim Fabrikası tarafından gerçekleştirilen "Kurumiçi Girişimcilik Konferansı"nda, üniversitelerini bazı özel köklü üniversiteleri örnek alarak kurduklarını ancak girişimcilik ve yenilikçilik konusunda farklılaştıklarını söyledi. Üniversitede her şeyi öğrencilere danıştıklarını belirten Özyeğin, "Üniversitede hangi restoran kurulacak, pizzacı mı kebapçı mı getirelim? Ulaşım ihalesini beraber yapıyoruz. Biz her yıl bir kitapçık yayınlıyoruz. Türkiye'de ve ABD'de bütün mezunların özgeçmişi var. Özyeğin üniversitesi mezunu, üniversitedeyken minimum 4-5 işte çalışmış oluyor. Bu çok önemli" diye konuştu.
 
Özyeğin, bir şirketin rekabette sürdürülebilir avantaj yaratmasının en etkili yollarından birinin doğru birinci adamı seçmek olduğunu vurgulayan Özyeğin, lider girişimcinin insanları sürüklediğini dolayısıyla iş hayatı boyunca "birinci adama" önem verdiğini ifade etti. Konuya ilişkin olarak hayatından örnekler veren Özyeğin, şöyle devam etti: "Seçilen tepe yöneticiyi şirketi büyütmeye odaklanacağı, doğru imkanlarla motive etmek de çok önemli. Ben yöneticilerimdeki potansiyeli görüp, inisiyatifi onlara verip diğer tüm seçimleri onların kararlarına bırakıyorum ve onlara mentorluk yapıyorum. Bizler hızla gelişen bir ülkede yaşıyoruz. Sürekli değişen ve gelişen dünya şartlarında farklılığınızı hissettirebilmeniz, rekabet üstünlüğü yakalayabilmeniz, yeni girişimler bularak bunları hayata geçirmenizle birebir ilişkili. Bizler Girişim Fabrikası'nı kurarken girişim fikrinin sözde kalmaması ve hayata geçirilmesini amaçladık. Bugün gelinen noktada bu desteğimiz de kurum içi girişimciliğin en güzel örneklerinden biridir."
 
Özyeğin, insanların doğru bulduğu, sorumluluk verdiği insana yüzde 100 güvenmesi gerektiğini anlatarak, böylece onların kendi takımını kuracağını, şirketin daha da ileri gideceğini dile getirdi.
 
"İnşa et, dönüştür, koru-genişlet ve faydalan"
 
Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Mehmet Pekarun da köklü şirketlerin gençlik aşısının, kurumsal girişimcileri yetkilendirerek sürekli yenilenme yaklaşımıyla yeni işler kurmak olduğuna dikkati çekti. Sürdürülebilir karlılığın ise "inşa et, dönüştür, koru-genişlet ve faydalan" aşamalarından oluştuğunu anlatan Pekarun, bunu yapmak için yola çıkanların başarılı olacağını kaydetti.
Pekarun, sürekli yenilenme konusunda da başarının faktörleri hakkında bilgiler vererek, bunları, "kurumsal girişimciler, organizasyonda ayrı konumlandırma ve iddialı hedefler" şeklinde tanımladı. Strateji, iletişim, ekip kurma ve profesyonel deneyimin önemine dikkati çeken Pekarun, bu anlamda kurum içinde ağ oluşturulması gerektiğini söyledi. Pekarun, girişimcileri bulmanın çok değerli olduğunu ancak bunun yeterli olmadığını belirterek, "Onları bulduğumuzda geliştirmemiz gerekiyor. Onların ihtiyacı olduğu şekilde eğitim programlarına göndermek şart. O kanı sürekli taze tutmak gerekiyor. Dış networklerinin (ağ) de teşvik edilmesi gerekiyor. Bu girişimci hem zamanı hem de teşviki görecek. Bunlar olmazsa olmazlarımız. Önümüzde uzun ince bir yol var" ifadelerini de kullandı.

"İnovasyon sadece fikir üretmek değildir"

Girişim Fabrikası Kurucu Direktörü İhsan Elgin ise burayı girişimcilere yardım etmek için kurduklarını, yeni fikirlerin hayata geçirilmesi için hizmet verdiklerini dile getirdi. Şirketlerin kurtuluşunun inovasyonla mümkün olabileceğine işaret eden Elgin, inovasyonun sadece fikir üretmek olmadığını, kurum içinde girişimcilere ve girişimciliğe de ihtiyaç duyulduğunu aktardı. Elgin, Girişimci Fabrikası'nın yenilikçi ekonominin ihtiyaç duyduğu yeni fikirlere hayat buldurmaya ve çalışmalarıyla girişimcilik ekosistemini oluşturan bileşenlerin ana unsuru olmaya devam edeceğinin de altını çizdi.

Eczacıbaşı Topluluğu İnovasyon ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ata Selçuk da bütün organizasyon yapan şirketlerin dikkat etmesi gereken tek şeyin "müşteri kazanmak" olduğunu belirterek, önemli markalar çıkartılması için farklılaşmak gerektiğini, bunun da inovasyonla mümkün hale geldiğini anlattı. İnovasyonun, yeni bir fikrin değer yaratan uygulaması olduğunu dile getiren Selçuk, müşteride bir satın alma isteği uyandırmanın önemine işaret etti.
 
Selçuk, doğru bilinen yanlışlara ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu:
 
"Ekiplerimize inovasyonun ne olmadığını anlattık. İnovasyon icat değil. Bizim aradığımız bunun ticarileşebilmesi ve ekonomik bir değere dönüşebilmesi. İnovasyonu Ar-Ge ile eşdeğer tutarsanız Ar-Ge departmanınız yoksa inovasyon gerçekleştiremeyeceğiniz anlamına gelebilir. Dünyanın en fazla Ar-Ge yatırımı yapan şirketleriyle dünyanın en inovatif şirketleri birbiriyle aynı değil.
 
İnovasyonun arkasında yatan emeğe çok fazla önem vermek, değer vermek lazım. Çünkü bunların sonunda başarıyı yakalamak mümkün. İnovasyon sadece ürün alanında veya teknolojik alanında yapılabilir düşüncesi de yanlış. Özellikle iş modeli inovasyonlarında yapılan yatırımın geri dönüşü oldukça yüksek."
 
Selçuk, küçük şirketlerde inovasyon yapılamayacağı düşüncesinin de yanlış olduğunu vurgulayarak, bugün en inovatif şirketlere bakıldığında bunların garaj şirketi olduğunu veya KOBİ ölçeğinden büyüyerek bugünlere geldiği vurguladı. Radikal inovasyon algının da doğru olmadığını belirten Selçuk, "Bizim varlığımızı devam ettirecek şey küçük inovasyolardır. Bizi rekabette farklılaştıracak olan inovasyonlardır. Bunlardan elde ettiğimiz fonlarla da radikal inovasyona yatırım yapmak gerekir" diye konuştu.

"İnovasyon hayata geçirilmezse girişimcilerin hevesi kaçabilir"

TEB İK ve İnovasyon Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Nilsen Altıntaş ise iç girişimciliğin önemine dikkati çekerek, girişimcilik olmadığında inovasyonun sürdürülebilirliğinin ortadan kalktığına değindi. İnovasyon hayata geçirilmediğinde girişimcilerin hevesinin kaçabileceğini aktaran Altıntaş, yeni fikirleri ve inovasyonu desteklemeye devam edeceklerinin altını çizdi.
 
GE Türkiye Teknoloji Merkezi Genel Müdürü Aybike Molbay da merkezlerinde gerçekleştirdikleri çalışma yöntemlerini anlatarak, yeni gelen mühendislere çok hızlı bir eğitim programı uyguladıklarını, onlara projelerini yönetmelerinde rehberlik ettiklerini söyledi.
 
"Beyaz Yakalı Girişimci" kitabının yazarı Fatmanur Erdoğan ise girişimciliği bir davranış şekli, ruh hali olarak tanımladı. Kültürler değiştiği için iş dünyasının da değiştiğini belirten Erdoğan, buna sebep olan en önemli konuların başında nüfus artışı geldiğini ifade etti.

Girişim Fabrikası

Girişim Fabrikası, yenilikçi iş fikirlerinin hedef müşterilerle test edilerek en hızlı ve en düşük maliyetlerle hayata geçmelerini sağlıyor. Yenilikçi ürün veya servislerin tasarım aşamasından büyüyen işler aşamasına gelmesine kadarki süreçte, yalın yeni girişim yöntemlerinin büyük ya da başlangıç aşamasında her boyuttaki kurumlarda uygulanmasına rehberlik ediyor. Kurucu Direktörlüğünü İhsan Elgin'in yaptığı Girişim Fabrikası, 2011 yılında Özyeğin Üniversitesi bünyesinde hayata geçti. Hala Turkcell ve Türk Ekonomi Bankası (TEB) Girişim Bankacılığı tarafından desteklenen Girişim Fabrikası'nda, kurulduğu günden bugüne üç yıl içinde 5 binden fazla girişimciye ulaşıldı, 200'e yakın girişimciyle de birebir çalışıldı.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir