'Denimde dünya birincisi olduk, devler ‘etiketimizi’ taşıyor'
Toplam 32 ülke ofisi ile Türkiye’nin küresel arenadaki önemli holdinglerinden Sanko’nun Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Konukoğlu, “Pazarlama ekiplerimiz dünyanın dört bir yanında. Nerede bir uçak düşse ‘bizden biri var mı’ diye korkuyoruz” diyor
Sanko, yıllık 200 milyon metre üretimiyle denim kumaşta dünya lideri. Moda devleri artık kotlarının etiketlerinde kumaşlarının mühendisliğini Sanko Holding’in firması İsko’nun yaptığını belirtiyor. Holding, sadece geleneksel sektörü tekstilde değil, ambalaj, çimento, iş ve tarım makineleri ile enerji sektörlerinde de büyümeye devam ediyor. Öyle ki Sanko’nun cirosunun dörtte biri ‘enerji’den geliyor. Geçen yıl yüzde 9 civarında büyüyen Holding, Türkiye büyümesinin yüzde 3’lerde öngörüldüğü 2015’te hedefi yüzde 12 olarak belirlemiş durumda. Holding, İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan “500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesinde 4 şirketi ile Türkiye sanayisinin önemli aktörlerinden olma iddiasını da artırıyor.
Abdulkadir Konukoğlu’nun Onursal Başkan olmasının ardından Sanko Holding’in kaptan köşküne oturan Zeki Konukoğlu ile 2014’ü değerlendirdik ve 2015 öngörülerini dinledik.
İngiltere’de tekstil mühendisliği eğitimi almış olan Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Konukoğlu’na göre ‘Artık Türkler tekstilin efendileri’. Çok geniş bir coğrafyada üretim yapılmasına rağmen kaliteli tekstil için adresin Türkiye olduğunun altını çizen Konukoğlu, holdingin tekstil üretimiyle ilgili “Üretimimizin yüzde 85-90’ı denim. Bir miktar örgü ve havlu işimiz de var. Dünyada iki üç tane denim üreticisi bulunuyor. Onların en tepesinde de Sanko var. Bize en yakın meslektaşlarımız 3’te bir kapasitemizde değil. Dünyanın belli başlı ne kadar markası varsa müşterimiz. Koleksiyonlarımızı görmeden kendi koleksiyonlarını pazara çıkarmayan çok meşhur markalar var. Müşterilerimizin önemli bir kısmı, ‘Kumaşımızın mühendisliğini İsko yapmıştır’ etiketini bizden izin alarak kullanıyor. Yıllık 200 milyon metre kapasitemiz var. Bize en yakın meslektaşımız 40 milyon metrelerde” diyor. Ayrıca Konukoğlu, 3 İtalyan tasarımcılarının da denim sattıkları müşterilerinin vitrinlerini dizayn ettiğini anlatıyor.
Dünyanın dört bir yanındaki pazarlama ekipleriyle daha da büyüdüklerini söylüyor Konukoğlu, bunu “Nerede bir uçak kazası olsa, ‘acaba bizden biri var mı’ diye korkuyoruz. 32 ülkede ofisimiz var. Biz yaptıklarımıza inanamıyoruz. Bu başarı için çok çalıştık” şeklinde dile getiriyor.
Son 60 yılın en kurak yazı enerji gelirini yüzde 35 geriletti
“2014 Sanko için Türkiye ortalamasından daha iyi geçti” değerlendirmesini yapıyor Konukoğlu ve “Cirolarımız enerji hariç, diğer sektörlerde ortalama yüzde 10 artış gösterdi. Son 60 yılda görülmeyen kuraklık oldu ve enerjide gelirlerimiz yüzde 35 civarı geriledi. Makul seviyelerde yılı kapattık diyebiliriz. Verimliliği artırarak, dinamizmimizi sağladık. 2015’e daha güzel umutlarla başladık. Enerji açısından düşündüğümüzde de yılı yağışlarla karşılamamız yüzümüzü güldürüyor” diyor.
500 milyon doları aşan ihracat
Dünya piyasalarında yaşanan olumsuzluklardan her firmanın olduğu gibi Sanko’nun da etkilendiğini kaydediyor Zeki Konukoğlu, “Ama yine de önemli bir gerileme olmadı ve 500 milyon doların biraz üzerinde bir ihracat yaptık. Ciromuz 2014’te 4 milyon TL’ydi” diyor. Bu sıkıntılı dönemde yatırıma da ‘dur’ demediklerini kaydediyor Konukoğlu ve şu değerlendirmeyi yapıyor: “Geçtiğimiz yıl yaptığımız 500 milyon TL civarındaki tevsi ve yenileme yatırımların devreye girmesiyle 2015 yılında büyümemizin yüzde 10-12 civarında gerçekleşmesini hedefliyoruz. Kökenimiz sanayicilik. Bu nedenle hedefimiz sadece ciro ve karlılık değil. 2015’te, konsantrasyonumuzun büyük bölümünü öz kaynaklarımızı daha verimli kullanmaya, net işletme sermayesi kullanım oranlarımızı daha iyi bir orana çekmeye harcayacağız. Dünya ticaretini zor bir yıl bekliyor. Trilyon dolarlar olan dünya enerji piyasasındaki cirolar yüzde 50, karlılık yüzde 75 daralırken, dünya ticaretinin bundan etkilenmemesi mümkün değil. Ancak biz ihracat hedefimizi 550 milyon dolarlar seviyesinde belirledik.”
Sanko Üniversitesi’nde Tıp Fakültesi heyecanı yaşıyoruz
Bu yıl 350 milyon dolarlık yatırım planladıklarını da anlatıyor Konukoğlu, “Ayrıca Gaziantep’imize kazandırdığımız 611 yataklı hastanemize ek olarak Sanko Üniversitemizi kurduk. Bu sene tıp ve sağlık bilimleri fakültelerine öğrenci aldık. İlk eğitim yılı heyecanını yaşıyoruz” diyor.
Yaşananlar bir yılda geçecek sıkıntı değil
Düşen petrol fiyatlarının Türkiye gibi petrol ithal eden ülkelerdeki dış ticaret açığını aşağıya çekeceğini, diğer taraftan daralan dünya ticaretinden hiçbir sektörün muaf tutulamayacağını da söylüyor Zeki Konukoğlu. “Görünen o ki bu bir yılda geçecek bir sıkıntı değil" diyor. Konukoğlu’na göre 2015’te Türkiye ekonomisi için iki öncelik büyüme ve enflasyon olacak. Konukoğlu, “Büyüme hedefinde ara malı ithalatını azaltıcı ve yerli üretim imkânlarını teşvik edici önlemlerin alınması gerekiyor” açıklamasını yapıyor. Konukoğlu, “Merkez Bankası’nın şartların bu kadar ağırlaştığı bir dönemde, yüksek faiz politikası uygulamasından kaçınması gerek” diyor.
2015'in ikinci yarısı daha iyimser bir tablo çizecek
Zeki Konukoğlu, hazirandaki seçimleri anımsatıyor ve “Seçim moduna girdik. Şartlar ne olursa olsun seçimlerden sonra yeni bir hükümet kurulacak. Yeni hükümet demek yeni umutlar, yeni heyecanlar, yeni kararlar demek. Bütün bunların ekonomiye pozitif olarak yansıyacağını düşünüyorum. Yeter ki seçimlerde istikrar yakalanabilsin” yorumunu yaparak, ikinci yarının iyimser bir tablo çizeceğini kaydediyor.
Avrupa'da işler iyi gitmedi
Sanko değerlendirmesinin ardından Konukoğlu, Türkiye için de 2014 yılını değerlendiriyor, 2015 beklentilerini paylaşıyor. Zeki Konukoğlu’na göre sanayici 2014’e toparlanma, iyileşme umutlarıyla başladı. “Siyasi çalkantılara rağmen birinci ve ikinci çeyrekte korkulanlar kadar bir gerileme olmadı. Hükümet büyüme yolarak yüzde 4-5 civarını hedeflese de, özel sektör olarak ‘Türkiye yüzde 5 üzerinde büyür’ diye gruplarımızı motive ediyorduk” diyor. Ancak, üçüncü çeyrekten itibaren durağanlık başlayınca Türkiye’nin hedefl erden uzak kaldığını, özellikle Gaziantep ve sınır şehirlerinin Suriye ve Irak’a olan ihracatları nedeniyle sıkıntıları daha çok hissettiğini ekliyor. “Sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da işler iyi gitmedi. En sağlam gözüken Almanya son çeyrekte düşüşe geçti. Euronun dolar karşısında değer kaybetmesi bunun göstergesi” ifadeleri ile değerlendirmesine devam eden Konukoğlu’nun dikkat çektiği diğer etkiler ise şöyle:
“Amerika’da ekonominin toparlanması güzel bir haber olsa da, Japonya ve Çin alarm vermeye devam etti. Son çeyrekte petrol fiyatlarının tepe taklak olması ise işin tuzu biberi oldu. Petrol ihraç ülkelerin gelirleri tersyüz oldu. Tabii bu ülkelerle ticaret yapanlar da durumdan önemli ölçüde etkilendiler.”
Konukoğlu'ndan 2015 tahminleri
2015 yılında Türkiye’nin yüzde 4 büyümeyi tutturacağını düşünüyoruz. Enflasyon tarafında yüzde 6.3, dolar kuru için 2.35-2.37 aralığını yıl içi ortalaması olarak makul karşılamak gerekir. Faiz tarafında da 7.5– 8 civarında dalgalanma beklenebilir. Tabi bunlar uzun dönem ortalamaları olarak düşünülmeli.
Şirketlere tavsiyeler
Faizlerin trendi yukarı doğru. Piyasalarda istikrarsızlık hepimizi tedirgin ediyor. Zaman tasarruf ve toparlanma zamanıdır. Şirketlerimizde kullandığımız işletme sermayelerimize çeki düzen verip, daha az işletme sermayesiyle çalışarak, fonlarımızı yatırımlara yönetlmeliyiz
Hükumetten beklentiler
1-Uzun vadeli de olsa, 2015'in gündemi eğitim olmalı
“Türkiye 2015’te sonuçları çok uzun vadede alınacak olsa da eğitime eğilmeli” ifadelerinin altını çiziyor Zeki Konukoğlu ve şunları dile getiriyor: “Gayri safi milli hasılamızın 10 bin doların üzerine çıkması takdire şayan. Ancak aynı ekonomik gelişmişliği yakalayan ülkelerin eğitim yılı 10-12 yıl olurken, bizim eğitim yaşımız 6,5 yıl seviyesinde. Yani, ekonomideki başarı, maalesef eğitimde yok."
2-B planı Ar-Ge ve inovasyonda saklı
Konukoğlu, “Suriye’nin satın alma gücü kalmadı. Irak kargaşa içinde. İran hala ambargo tehdidi altında. Rusya’nın içine düştüğü kriz malum. Mültecilerin faturası kabarıyor, bunlara kendi vatandaşlarımızın mağduriyeti de eklenince, ortaya çok olumlu bir tablo çıkmıyor. B planımız Ar-Ge’yi, inovasyonu ön planda tutup, gelişmiş ürünlerimizle değişik coğrafyalara yönelmemiz olacak" açıklamalarını yapıyor.
3-İç piyasayı canlandırıcı tedbirler almak lazım
Daralan dünya ticareti nedeniyle Türkiye'nin iş yaptığı bazı ülkelerin frene basacağını da belirtiyor Konukoğlu, “Hükümetimiz iç piyasayı canlandırıcı tedbirler alırsa bu tabloda bir hareket sağlayabiliriz. Ayrıca Hükümetimiz ne yapıp edip, enflasyonla beraber, faizleri aşağıya çekmeli. Bu davranış, döviz kurlarını da beraberinde terbiye edecektir” diyor.
4-Afrika ülkeleri ile ikili anlaşmaları bekliyoruz
“Afrika pazarına girmek kâfi değil, orada kalıcı olarak kalmak lazım” diyor Konukoğlu, ve şunları söylüyor: “Hala Afrika ülkeleri ile ikili vergi anlaşmız yok. Orada iş yapıp, kazancınızı Türkiye getirince ayrıca yüzde 35’e kadar ek vergi ödüyorsunuz. Bu kabul edilmez bir durum. Çifte vergilendirme oluyor. Afrika fırsatlar diyarı. Bu hususta hükümetimizin yardımını bekliyoruz.”
350 milyon dolar yatırım yapacak yüzde 12 büyüyecek
►Sanko olarak 2014’te yüzde 9-10 arasında büyüdük.
►Geçen yıl ihracatımız 500 milyon doları buldu.
►2014’te 4 milyon lira ciro yaptık.
►14 bin kişiye istihdam sağlıyoruz.
►2015’te yüzde 10-12 arası bir büyüme bekliyoruz.
►Bu yıl yaklaşık 350 milyon dolar yatırım yapacağız.
68 yılda bitirilemeyen barajı 4 yılda tamamladık
Şimdiki adı Sanibey olan baraj 1938’de planlanmış, 1960’ta Japonlar yeniden rehabilite etmiş, sonra başkaları almış onlar da yeniden gözden geçirmişler. Biz 2006’da aldık. 2010 yılında bitirdik. Şunu söylemek istiyorum 1938’den 2006’ya kadar 68 yıl geçmiş. Günahtır. Bu işlerin özel sektöre bırakılması lazım. Yoksa hızlı işlemiyor. Biz Sanibey Barajı’nı yapınca Adana’da İmamoğlu’nda 700 bin hektar alan sulamaya kavuşuyor. Adana’daki sulama kapasitesi 1500 hektar. Bunun yarısı kadar yeniden bir sulanacak arazi çıkıyor.
Karpuzun verdiği ders
Bir gün bir dostum Tuzla’da bir kamyondan aldığı karpuzun ne kadar güzel olduğunu anlattı ve mutlaka almamı önerdi. Ben de oradan geçen arkadaşlardan rica ettim. Karpuz geldi, gerçekten farklı. Çok güzel. Yolum oradan geçerken bir gün uğradım. Satıcı eline aldığı her karpuzu direk tartıya koruyor, 5.5 kilo, 5.6 kilo diyor. ‘Bir dakika dedim, bunun bir usulü var. Hiç elinizi vurmadan nasıl iyi olduğunu anlıyorsunuz, ya kötü çıkarsa’. ‘Olmaz ağabey bunların hepsi seçmece’ dedi. İtinayla karpuzları dizmiş, hepsi aynı renk aynı büyüklükte. Tornada yaptırmış gibi. Karpuzu 2.5 liraya satıyor, pazarda 1.5 lira. Ama benim gibi pek çok kişi sırada. Arabanın her tarafını karpuzla doldurduk. Bagajı, ayaklarımızın altını... Yazlıktaki komşularıma birer tane yolladım. Pazar günü havuz başında tüm site karpuzları konuşuyordu. Bir tanesi ham çıkmamış. Tarladan alınan karpuzun hepsinin iyi çıkması imkansız. Muhakkak bu adam tüm karpuzları seçerek, yükledi kamyona. Bir iş yapacaksanız işinizi birinci sınıf yapacaksınız. İş modeliniz bu olacak. İyi bildiğiniz işi iyi bildiğiniz sepetlerde taşırsanız başarırsınız. Sepete hakim olacaksınız. Sepetler sizi yönetmeyecek. Bize göre herkes kendi yaptığı şeyi daha iyi yapmalı, daha büyük ölçeklere taşımalı.
Suriyeliler garsonlukları alınca bizim işçi sanayiye döndü
Garsonluk gibi kayıtdışı çalışmanın yoğun olduğu mesleklere Suriyelilerin daha düşük ücretlerle yerleşmesi, iş gücü piyasasını etkiledi. Suriyeli; garson olunca bizim garson gelip fabrikalarda çalışmaya başladı. Yani onların ittiği garson, sanayiye işçi oldu.