'Bilişimde 1 trilyon dolarlık alım iyi kurgulanırsa dünya markası çıkarırız'
Netaş CEO'su Müjdat Altay'a göre Türkiye'nin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline gelmesi mümkün. Ancak bunun için önümüzdeki 10 yıl Türkiye'nin yapacağı 1 trilyon dolarlık bilişim alımlarının iyi kurgulanması şart...
Türkiye'nin dünya markası çıkaracağı alan, Netaş CEO'su Müjdat Altay'a göre bilgi iletişim teknolojileri. Nedeni net: Türkiye'nin bu alanda müthiş bir satın alma gücü var. Türkiye'nin önümüzdeki 10 yılda bilişime 1 trilyon dolar yatırım yapacağını söyleyen Altay, "Kamu alımları doğru organize edilirse, bu tüm sektöre yansır. Yerlilik oranı artarsa Türkiye dünya markaları çıkarır ve onlarca ülkeye ihracat yaparak bölgenin bilişimde lideri olur" diyor.
Son çeyrekte hareketlendik
Büyük çaplı entegrasyon projeleri gerçekleştiren Netaş'ın Ar-Ge harcamalarının ciroya oranı yüzde 8.3. Bu, yıllık 30 milyon dolara karşılık geliyor. Altay, "Kıyaslama yapıldığında en düşük ciro ile en büyük Ar- Ge harcamasına sahibiz" diyor.
"2014 önce biraz durgun başladı, sonra yavaş yavaş ısındı" diyen Müjdat Altay, "Netaş için iyi bir yıldı. Büyük projelere imza attığımız bir yıl oldu" ifadesini kullanıyor. Büyümede dördüncü çeyrekte üçüncü çeyreğin geçileceğine inanıyor. Altay, "Biz de hareketlendik, sektör de hareketlendi. Kamuda bir hareket olmadı ama biz özel sektörde aradığımızı bulduk" diyor. Netaş CEO'su 2015 yılında kamunun bilgi iletişim teknolojileri alımlarının hareketleneceğini öngörüyor. "Kamu alımlarının arması gerekiyor" diyen Altay, Türkiye'nin büyümede ihtiyaç duyduğu sıçramayı da bu yolla yapabileceğini düşünüyor ve "Kamunun Türkiye'ye öncülük etmesi gerekiyor. Bütün kamunun bir şemsiye altında birbiriyle iletişebilmesi, e-devlet, bulut teknolojileri, büyük veri... Tüm alanlarda kamunun daha verimli olabilmesi için bu yatırımları yapması Türkiye'nin önünü açacaktır. Bu atağa ihtiyacı var Türkiye'nin" diyor. Bu, Altay'a göre mutlaka doğru organize edilmeli. Tarımda verimlilik, ormanların korunması, daha iyi vergi toplanması, Enerji Bakanlığı'nda bilişim yatırımları ile petrol alımının dahi düşürülebilmesi... Tüm bu alanlarda verimliliğin artması, IT atağına kalkmakla mümkün. Müjdat Altay, "Baktığımızda kamuda malesef her bakanlık kendi içinde çalışmalar yapıyor. Bunun aslında bir bütün halinde incelenmesi lazım. Türkiye'nin bulut bilişim, büyük veri, akıllı devlet konularında çalışma yapması gerekiyor" yorumunu yapıyor.
Kamu dengeyi kurmalı
Peki bu ihtiyaçların, bir zamanlar yapıldığı gibi kamu şirketleri kurularak onlar üzerinden karşılanma yoluna gidilebilir mi? "Bence çok yanlış olur" diyor Altay ve devam ediyor: "Bilgi iletişim sektöründe gelişme özel sektörle olur. 2023 planı içinde IT teknolojilerinin 160 milyar dolar olması belirtiliyor. Bugün bu rakam 30 milyar dolar ve bence 160 milyar dolar aslında konservatif bir beklenti. Bence 200 milyar dolara çıkabilir IT yatırımları. Yani önümüzdeki 10 yıl içinde 1 trilyon dolarlık bilgi iletişim yatırımı olacak Türkiye'nin. Kamu da bunun öncüsü olacak, bunun enerjisini verecek. Kamu ne yaparsa denge öyle kurulacak. Burada kamunun dengeyi kurması gerekiyor."
İşte bu noktada 1 trilyon dolarlık yatırımın ne kadarının yerli olması gerektiği, yerlilik oranının nasıl artırılabileceği konusu odağa geliyor. Müjdat Altay, analizini şöyle sürdürüyor: "Bakanlıklarımızın her biri kendi içinde IT yatırımı yapıyor ancak buna bir büyük gözle bakmanın önemli olduğunu düşünüyorum. O zaman orada da bir verimlilik sağlanacak. Yatırımların tek bir plan çerçevesinde doğru partilerle doğru stratejilerle yapılması halinde Türkiye'nin çığır açacağına inanıyorum. Türkiye bu büyük sıçramayı çok iyi planlamalı. Akıllı devletten geçiyor bu. Akıllı devlet, büyük veri, bulut bilişime entegre olduğunda, akıllı devlete entegre olan bizler de ona entegre olacağımız için 10 yıllık 1 trilyon dolarlık potansiyel Türkiye'den bilişim alanında markalar çıkarır. Bölgenin lideri haline geliriz bu alanda ve onlarca ülkeye ihracat yaparız. Bunu yapabiliriz çünkü büyümenin arkasındaki en büyük güç olan satın alma gücüne sahibiz."
Samsung değil helva yapalım
Kore'nin Samsung'u yarattığı akıldan mı söz ediyor Altay? "Geçmişin dünyasının getirdiklerine değil 10 yıl sonra dünyanın bilişimde lider ülkelerinden biri haline gelmenin yollarına bakmamız gerekiyor. Her şeyimiz var: Yüksek bir satın alma gücü, gelişen bir ekonomi ve tüm kurumlarca benimsenmiş bir 2023 hedefi. Artık helva yapmak lazım."
Türkiye'de inovasyonun nasıl tüm kurumların genlerine işleyeceği tartışılıyor bugün. Burada Altay'ın görüşü ne? Anlatıyor: "Türkiye her kurumuyla kısa vadeli gelirlere ve kısa vadeli krizlere alışmış durumda. Bu nedenle yatırımları hızlı çevirmeniz gerekiyor. İnşaatın hızlı gelişmesi bundan. Ar-Ge ise sabır, inanç, çalışma gerektirir. Patronlar şu anda inovasyona yatırım için çekingenler çünkü 10-15 sonrasını görmüyorlar, Devlet teşvik vererek görevini yaptı. Bu teşvik daha fazla olabilir mi? Evet olabilir ve bu yolda çalışma var. Özel sektörde Ar- Ge çalışan sayısı 120 binlere çıktı. Özel sektörün gerçekleştirdiği Ar- Ge harcamaları oranı 2003 – 2013 arasındaki 10 yılda, yüzde 23.2’den yüzde 47.5’a yükseldi. Ar-Ge satış için yapılır, inovasyon bunun yan çıktısıdır. Yani siz müşterinin kapış kapış aldığı bir cep telefonu üretmek için Ar-Ge yaparsınız, bir bakarsınız ki bunu yaparken birçok inovasyona imza atarsınız. Türkiye milyon tane patenti olsun diye Ar-Ge'ye destek vermiyor, milli hasılasını artırmak için destek veriyor. Biz 10 yılda Ar- Ge'nin milli hasılaya oranını 2.5 kat artırdık. Bu bir başarı. Özel sektörün uzun vadeli düşünmeye başlaması gerekiyor artık. Ayrıca kamu kurumlarının, özel sektörün ve son tüketicinin kendi geliştirdiğimiz ürünlere güvenmesi lazım."
Bu yıl ilk kez cironun % 20'si yurtdışından gelecek
►Netaş yurtdışında neler yapıyor? 2011'den beri uluslararası pazarda büyüme planı ile çalışıyorduk. 2014 yılında yeni projeler geldi uluslararası pazardan. Bir hedefimiz var, ciromuzun yüzde 20'sini uluslararası pazarlardan sağlamak. Sanıyorum buna bu yıl erişeceğiz. Önümüzdeki yıl hedefimiz bu oranı yüzde 25'e çıkarmak. Bundan sonra yüzde 30- 35'e kadar çıkarma yolunda gideceğiz.
►Hangi ülkelere bilgi iletişim teknolojileri ihracatı yapıyorsunuz? Şu anda Cezayir, Bangladeş, Kazakistan, Özbekistan. Şuna inanıyoruz bilgi teknolojileri sektörü, bizim coğrafyamızda, bizim destek verebileceğimiz şekilde gelişiyor. Son 10 yılda ADSL olsun, 3G olsun bilgi iletişim teknolojilerine yapılan yatırımlar, civar ülkelere göre daha iyi durumda. Bu bölgelerde en iyi bizsek bunu neden kullanmayalım diye firma olarak bir görüşümüz vardı zaten. Diğer taraftan bu milli de bir hedef olmalı. Bir ülkeye bir bina yatırımı yaparsanız bir daha o ülkeye gitmezsiniz ama o ülkeye bir IT yatırımı yaparsanız her sene gidip gelişmesine öncülük edersiniz. Uzun soluklu bir yatırım olur.
►Projelerini izlediğiniz yeni bir ülke var mı? Biz, bulunduğumuz ülkelerde derinleşmeye inanıyoruz. Bütün ülkelere serpilmek yerine odaklanarak gitmek bizi daha çok heyecanlandırıyor. Bizim Kuzey Afrika'ya çok ilgimiz var. Orada İtalya, Fransa, Almanya ve ABD çok etkin. Bu bir devlet stratejisi olarak da görüyorum. Başbakanımızın Kuzey Afrika ülkelerine ziyaretleri var, onların ardından biz de ilişkileri artırmaya çalışıyoruz.
►Yurtdışındaki işler kamu ile mi özel mi? Karma. Hem kamu hem özel sektör var. Netaş bugün 700 kişilik Ar-Ge'si ile civardaki ülkelerin teknoloji gelişimine destek olabilecek bir şirket konumunda.
Ar-Ge'ye yatırım son 10 yılda yüzde 1'e geldi, bu bir kırılma noktası
Müjdat Altay'a göre Türkiye için en önemli kararlardan biri 2014 yılında başlayan Ar-Ge desteği. Ar-Ge'yi Karadeniz'in meşhur tulum çalgısına benzetiyor Altay. "Tulumu önce dolduracaksınız ki sonra ses çıkacak. E tulum da büyük, koskoca Türkiye" diyor. Müjdat Altay'a göre son 10 yılda Türkiye'nin "Ar-Ge tulumu" doldu. Türkiye'de Ar-Ge'ye yatırım, 2004'te bu destekler verilmeye başladığında milli gelirin binde 4'ü seviyesindeydi. Altay, "Çok mutluyuz, geçen hafta bu rakamın binde 9.5'e geldiği açıklandı. Bu kırılma noktasıdır. Dünyada pek çok ülkede yüzde 1 bir eşik, bu eşiğe geldiğinizde yüzde 1.5-2'ye kendiliğinden çıkıyor. Şu anda Türkiye nefes alabilir duruma geldi. Ama rakiplerimiz yüzde 3 Ar-Ge yapıyor bugün. 11 yıldır Ar-Ge'ye yatırım yapmışsınız. Orta vadeli programa baktığınızda off setler var, yerliye yatırım var, dönüşüm projeleri var. 1 trilyon dolar da harcanacak para var 10 yılda. Bunun özel bir plana, özel bir ilgiye ihtiyacı var. Devlet büyüklerimizin bu konuya eğilmesini bekliyoruz" diyor.
Beni kahreden soru: Netaş olarak 4G'yi geliştirirken nereden konsept dizaynı aldınız?
Netaş, sadece sınırlı sayıda uluslararası teknoloji şirketinin sahip olduğu 4G teknolojisini Aselsan ve ARGELA ile birlikte sıfırdan geliştirdi. Bu teknoloji, sadece 4G’ye geçmeyi planlayan mobil operatörlerin değil; yüksek hızlı, kesintisiz ve güvenli görüntü iletişimine gerek duyan ulaşımdan sınır güvenliğine kadar pek çok kuruluşun ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak tasarlanıyor. Ancak CEO Altay bu konuda biraz dertli. Şöyle anlatıyor: "Kendinize güvenirseniz, yapacağınıza da güvenirsiniz. 4G'yi geliştirdik biliyorsunuz. Beni en çok üzen sonu 'Nereden konsept dizaynı aldınız?' Sıfırdan yaptık. O zaman nasıl yaparsınız diyorlar. Arkadaşlarımız günde 20 saat çalışıp milli ruhla bunu yaptılar. Buna gereken değeri de vermek lazım. Biz yapabiliriz. Önce buna inanmamız lazım. On milyarlarca dolarlık firmaların yaptığını nasıl Netaş yapabilir diyorlar. Bu beni kahrediyor. Yaptık, gelin görün... Bugün Netaş, Türkiye'nin altyapısını yapacak her türlü ürünü yapabilecek kapasitede. Şu anda savunma alanında yapıyoruz bunu ama diğer alanlarda da yapabiliriz." Peki 4G'de atılan bir adım var mı? "Biz ürünü geliştirdik ve inanıyoruz ki devletimiz arkamızda" diyor Altay. Ya yurtdışı, oradan bir talep var mı? Yerli ürün geliştiren her yöneticinin söylediğini tekrarlıyor Netaş CEO'su: "Sizin kendi ülkenizin kredi vermediği hiçbir şeye yurtdışında ilgi olmuyor. Onlar güvenmemiş, biz nasıl güvenelim diyorlar."