Yapay zekâ yatırımlarıyla cirosunu üç kat artıracak

Bilgi teknolojileri alanında yazılım çözümleri üretmek üzere 1998 yılında kurulan Bimser, yapay zekâ yatırımlarıyla yurt dışı gelirlerini artırmak amacıyla atılım yapmaya hazırlanıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sevilay ÇOBAN

Gelecek hedeflerini paylaşmak üzere basın buluşması düzenleyen Bimser CEO’su Murat Atıcı, “Şimdiye kadar yapay zekâya yaptığımız yatırımlar ve geliştirdiğimiz yazılımlarla şirketlerin dijitalleşme hikâyelerini farklı bir boyuta taşıdık. Bunu ciroda da görünür kılarak geçen yıla göre TL bazında üç katlık bir artış ile yılı kapatmayı planlıyoruz” dedi.

İlk ofisler New York ve Dubai’de açıldı

Atıcı, “Geçen yıl gelirimizin %10’unu ihracattan sağladık, bu yılsonunda bu oranı da %20, önümüzdeki yıl ise %30’a taşımayı planlıyoruz. Bu yıl TL bazında ciromuzu üçe katlamayı hedefliyoruz. Bimser, Avrupa’dan Amerika’ya, Afrika’dan Ortadoğu’ya 30’un üzerinde ülkeye yazılım ihracatı yapıyor. Globelleşme adımlarımız kapsamında ABD ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) birer ofis açtık. Güçlü büyümemizde bir diğer etki de buradan geliyor” ifadelerini kullandı.

Cironun yüzde 15’i Ar-Ge’ye

 Hali hazırda 12 milyon dolarlık bir şirket olan Bimser’in yatırımlarının aralıksız sürdüğünü aktaran Atıcı, her yıl cirolarının %10-15’ini Ar-Ge’ye ayırdıklarını söyledi. Dünyada artık yapay zekâ ekonomisinin konuşulduğunu anlatan Atıcı, “220 ekip arkadaşımız var. Bunların %80’i yazılımcı ve teknik destek sağlayan çalışanlarımızdan oluşuyor. Bizim de bu yıl en büyük odağımız yapay zekâ oldu.

Örneğin low code (az kod) ürünümüz olan Synergy’de sunmakta olduğumuz yapay zekâ imkânlarını güçlendirip müşterilerimize yeni açılımlar sunuyoruz” diye konuştu.  Bimser’in enerjiden tekstile, otomotivden savunma sanayine kadar hemen hemen tüm sektörlerde müşterilerinin bulunduğunu kaydeden Atıcı, “Dünyada ve Türkiye’de 2 binin üzerinde müşterimiz var. Türkiye’nin önde gelen lider tüm şirketlerine hizmet veriyoruz.

Bir milyonun üzerinde lisanslı kullanıcımız bulunuyor. Bu yıl ABD, Ortadoğu ve Azerbaycan merkezli Türk Cumhuriyetleri’nin olduğu coğrafyalarda hızlı bir büyüme kaydettik. Özellikle ABD ve BAE’de çok güçlü iş ortaklıklarına imza attık. Afrika pazarını da yakın markaja aldık. Afrika yazılım açısından çok bakir. Rekabetin ve özellikle de kurumsal rekabetin nispeten az olduğu bir coğrafya. İlk etapta Güney Afrika’ya odaklanacağız” dedi.

Yapay zekâ ekonomisi büyüyor

Dijital ekonomi söyleminden yapay zekâ ekonomisi tanımına doğru bir gidişatın söz konusu olduğunu belirten Atıcı, “2 bin müşterimizin içerisinde bankacılık sektörünün liderleri, savunma sanayinden Aselsan'a kadar hemen her sektörden şirket yer alıyor. Biz yazılım yapan, yazılımı üretmiş durumdayız. Bu teknolojinin Türkiye’de kurucularından birisiyiz. Bu noktada işin içine yapay zekâlar giriyor.

Bu sistem dünya üzerinde şu anda 30 milyar dolarlık bir iş hacmi oluşturuyor. Dolayısıyla bizim için de ciddi bir fırsat alanı. Bir taraftan da Bimster’e özel yapay zekâ platformumuzu oluşturuyoruz. Bir kere yaptığımız şeyi en kere yapmamıza gerek kalmayacak şekilde bir platformdan bahsediyoruz” diye konuştu.

Markalaşamayan sektörde kişi başı gelir düşüyor

Türkiye’nin yazılım ve teknoloji alanında kişi başı gelirin yükselmesi için markalaşmaya ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Murat Atıcı, şu bilgileri verdi; “Türkiye’de yazılım şirketlerinde çalışan başına düşen gelir 30-40 bin dolar. Bu rakam oldukça düşük.

Yurt dışına baktığınız zaman 100 bin ila 300 bin dolar arası. Hatta 500 bin dolarlara kadar çıkıyor. Özellikle yeni nesil teknolojileri kullanan, yapay zekâlı teknolojileri kullanan şirketlerde bu rakamlar milyon dolarlara kadar gidiyor. Bunun Türkiye’ye yansımamasının birinci nedeni ürünleşememek, ikincisi ise markalaşamamak. Tüketici aslında ürüne değil markaya para veriyor. Bizim de o ikna durumu yaratmamız ve markalaşmamız lazım.”