Türkiye 200 ülkeye jeneratör satacak

 Sürdürülebilir ihracat için markalaşma atağına geçen ve dernek çatısında birleşen jeneratör sektörü, bu yıl sonuna kadar Türk markalı ürünleri 200 ülkeye ulaştırmayı hedefliyor. Yıllık ihracatı 800 milyon dolar olan sektörün ihracattaki hedefi ise en az 1.6 milyar dolara ulaşmak.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Nurdoğan A. ERGÜN

Dünyada artan enerji arz güvenliği ile birlik­te depolamanın öne­mi jeneratör pazarını büyü­tüyor. Teknolojik gelişmeleri ve küresel talebi yakından ta­kip eden Türk jeneratör üre­ticileri de hem üretim hem de satış ağını genişletmeye ça­lışıyor.

Dizel jeneratör üreti­minde dünya pazarının yüz­de 6’sını elinde bulunduran ve 180 ülkeye ürün veren Türki­ye jeneratör sektörü, Asya Pa­sifik, Avustralya, Amerika gi­bi uzak pazarlara açılıyor. 20 ana üreticinin bulunduğu sek­törde ‘uzak pazarlara yakın ol­ma’ mottosuyla hareket eden kimi üreticiler, Çin gibi ülke­lerde şirket kurarak büyüyen bölge pazarından pay almaya çalışıyor.

Sürdürülebilir ihra­cat için markalaşma atağına da geçen ve dernek çatısı al­tında birleşen sektör, bu yıl so­nuna kadar Türk markalı je­neratörleri 200 ülkeye ulaştır­mayı hedefliyor. Yıllık ihracatı 800 milyon dolar olan sektö­rün ihracattaki değer hedefi ise en az 1.6 milyar dolara ulaş­mak. 16 Mayıs 2024 tarihinde kurulan ve ilk genel kurulunu 12 Temmuz’da gerçekleştiren Jeneratör Sanayicileri ve Güç Sistemleri Derneği’nin (JEN­DER) Başkanı Rıdvan Özer, sektörü ve hedeflerini DÜN­YA’ya anlattı.

Hedeflerinin Türkiye jeneratör imalat sana­yisinin gücünü ve potansiyeli­ni tüm dünyaya duyurmak ola­rak açıklayan Özer, 1.5 milyar dolarlık ciroya sahip ve 180'e yakın ülkeye ihracat yapan Türkiye jeneratör ve güç sis­temleri imalat sektörünü tem­sil ettiklerini belirtti. Türkiye jeneratör imalat sanayisinin, dünya dizel jeneratör sektö­rünün yüzde 6’sını gerçekleş­tirdiğini hatırlatan Özer, “Kü­çük ve orta segment olan 75- 375 kVA güç aralığında dünya genelinde Çin’den sonra ikinci sırada yer alıyoruz.Bir çok böl­geye ihracat yapıyoruz ancak ihracatın sürdürülebilir olma­sını istiyoruz” dedi.

“Türk markası algısını güçlendireceğiz”

Dünya jeneratör pazarı­nın hacim olarak 14-15 mil­yar dolar seviyesinde olduğu­nu, Türkiye’nin global pazar­da ABD ve Çin ile yarıştığını anlatan Rıdvan Özer, “Dünya pazarının yüzde 6’sını oluştu­ruyoruz, ancak Türk markası algısı biraz zayıf. Türk malı de­yince bizi Çinlilerle aynı sınıfa koymaya çalışanlar olabiliyor. Bizim, kaliteli ürün yaptığımı­zı ve kalite yaparak büyüyece­ğimizi anlatmamız gerekiyor.

Bunun için yola çıktık” diye konuştu. Türkiye’de dünya öl­çeğinde üretim yapan büyük firmalar olduğunu belirten Özer, Çin’de 3 binin üzerinde üretici bulunduğunu ve bunla­rın devlet destekli tesisler ol­duğunu dile getirdi. “Dolayı­sıyla onlar çok güçlü finans­man imkanlarına sahip” diyen Özer, “Onlarla fiyat odaklı de­ğil kalite odaklı rekabet edebi­liriz. Sektörümüzün önü çok açık” yorumunu yaptı. Türki­ye jeneratör sektöründe yer­lilik oranını ortlama yüzde 60 olarak açıklayan Özer, sektö­rün ağırlıklı ihracat odaklı ça­lıştığını da aktardı.

“Çin ve Amerika büyük pazarlar”

Pazar olarak Türkiye’nin dünya tüketiminde sadece yüzde 1’lik bir payı olduğunu belirten Özer, “Asıl büyük pa­zarlar Çin ve dolayısıyla böl­gesi, bir de Amerika. İki ül­ke dünya jeneratör pazarının yüzde 20-30’unu oluşturuyor. Amerika, pazarı domine eden bir ülke ama fırsatlar da barın­dırıyor. Özellikle Kuzey Ame­rika büyük bir potansiyel. Ama oralara girmek için farklı ya­tırımlar, bayilik kanalları kur­mak gerekiyor.

Sektörümüzde bu adımları atan firmalarımız var” değerlendirmesini yaptı. Özer, sektörün Asya Pasifik, Güney ve Kuzey Amerika, Af­rika gibi pazarlarda daha aktif olması gerektiğini, bunun için de belirli regülasyonlara ihti­yaç olduğunu söyledi. Hindis­tan, Nijerya, Brezilya gibi ül­kelerde yüzde 40-45 gibi ciddi gümrük vergileri uygulandı­ğını aktaran Özer, “Bu ülkeler yatırım çekmek için ağır ver­giler uyguluyor. Ancak yatı­rımla girebiliriz” dedi.

“Uzayan vadeler için finansman gerektiriyor”

Her ihracatçı sektörün ya­şadığı gibi jeneratör sektörü­nün de kur ve maliyet kıska­cında kaldığını belirten Özer, şunları söyledi: “Motoru sipa­riş ediyorsun gelmesi 2-3 ay. Sonra üretim aşaması, ondan sonra satış. Satışta da ortala­ma 60 gün vade yapıyorsun. Yani ortalama 5 ay finanse et­men lazım. Bunu kredisiz yap­mak çok zor. Bazı firmalar kre­disiz dönmeye çalışıyor ama bazıları tamamen krediyle dönmek zorunda kalıyor. Bu işin döngüsü al, yap, sat. Ya­ni ödemesini çok önceden al­dığın bir iş kolu değil. Burada motor aldığımız firmalara va­deyi uzatarak, ödemeyi ne ka­dar uzatabilirsek finansmanı­nı sağlama yoluna gidebiliriz, yani kredi almadan döndür­meye çalışabiliriz.”

“Ukrayna’dan gelen talep dönemsel artıyor”

Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle enerji krizi yaşayan Ukrayna’dan dönemsel jeneratör talebinin arttığını söyleyen Rıdvan Özer, “Bir dönem Ukrayna’dan gelen çok fazla jeneratör talebi pazarı canlandırdı. Ama biz o pazara güvenerek yatırım yapamayız çünkü pazarın ne olacağını kimse bilemiyor. Geçen yıl tüm dünyadan çok ürün gitti, pazar doydu. Ama şimdi elektrik kesintileri yeniden başladı ve talep tekrar oluştu. 4’üncü aydan sonra tekrar talep gelmeye başladı. Ancak sürekliliği olan bir pazar değil. Tamamen konjonktüre bağlı. Ukrayna’ya en fazla jeneratör satan ülkeyiz” dedi.

JENDER, Avrupa Birliği’ne girdi

JENDER’in kurulduktan kısa bir süre sonra Avrupa Jeneratörcüler Birliği Europgen’e üyeliğinin kabul edildiğini açıklayan Rıdvan Özer, “AB ve İngiltere dışındaki hiçbir üretici bu birliğe giremiyordu. Başvurumuzu yaptık, derdimizi anlattık. JENDER üyelerini Europgen standartları seviyesine çıkarmak, kullandığı regülasyonlara ve gelecekte oluşacak olan regülasyonları hazırlamak istiyoruz dedik. Birlik iki hafta içinde tüzüğünü değiştirdi ve bizi üye yaptı. Yönetim kuruluna iki üyemiz girdi. Biz Avrupa Birliği’ne girdik aslında. Böylece Yeşil Mutabakat’a en hazırlıklı sektörlerden de biri olduk. Bu Türk markası algısını da yükseltecek” dedi.