“Turizmde Rusya krizinin kazananı Türkiye olacak”
Petrol fiyatlarındaki gerilemeden etkilenen Rusya’dan Türkiye’ye gelecek turistlerle ilgili karamsar öngörülere karşın, umutlu değerlendirmeler yapanlar da var
GAMZE ŞENER
İSTANBUL- Hyatt Regency'in deneyimli Genel Müdürü Stefan Radstorm hem Hyatt Regency, geleceğe dönük olumlu değerlendirmeler yaptı. Son 25 yılını yurtdışında geçiren ve çok farklı ülkelerde otel yöneticiliği yapan İsveçli Genel Müdür, özellikle Rusya ekseninde, turizm sektörü için “Bence Türkiye, Rusya krizinin kazananlarından biri olacak. Çünkü Hindistan gibi uzak mesafeleri tercih eden Rus turistler, krizin ardından Türkiye’yi seçecekler. 2013 yılında Goa’ya gelen ziyaretçilerin yüzde 60’ı Rusya’dan geliyordu. Bu yıl ise yarıya düştü. Bence Goa gibi uzun mesafe tatil planları yapan Ruslar, başağrısı yaratmayan Türkiye’yi seçecek” diye konuştu.
Ataköy’de inşa edilen Hyatt Regency Oteli için toplam 250 milyon dolarlık yatırım yapıldığı bilgisini veren Stefan Radstrom, Hyatt özelinde Türkiye’de büyük bir potansiyel gördüklerini ifade etti. Turizm gündeminin en hareketli konularından biri olan Rusya ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Radstrom, “Türkiye’ye gelmeden önce Goa’daydım. Gelen ziyaretçilerin yüzde 60’ı Rusya’dan geliyordu. Bu yıl ise yarıya düştü. Çok kötü bir sezon geçiriyor. Türkiye, Rusya’ya çok daha yakın, daha iyi ilişkileri var ve diğer AB ülkeleri gibi yaptırım uygulamıyor; yani bir başağrısı yaratmıyor” dedi.
“Türkiye’yi gelişmelerin devam edeceği harika bir beş yıl bekliyor” diyen Radstrom, özellikle kıyı şeridindeki otellerin kendilerini geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi.
İstanbul'daki otel ilk 10’da
Türkiye’nin turizmde sahip olduğu avantajların yanı sıra, bazı dezavantajları da var. Sınır komşularındaki hareketliliği göz önünde bulundurarak değerlendirmelerde bulunan Radstrom, Türkiye’nin bu süreçten olumsuz etkilenebileceğini kaydetti. Örnek olarak da Yugoslavya krizini gösteren Radstrom, “Bazı insanlar İstanbul ve Suriye’nin çok yakın olduğunu düşünüyor. Yugoslavya krizi sırasında Avrupa’da çalışıyordum. Pek çok Amerikalı, bu savaşın tüm Avrupa’yı kapladığını düşünerek rezervasyonlarını iptal etmişlerdi. Bu, gelişmelerin bir ülkedeki turizmi nasıl etkilediğinin küçük bir göstergesi" dedi.
Radstrom, İstanbul için oldukça tartışılan konulardan biri olan otel sayısındaki artış için de değerlendirmelerde bulundu. Sağlıklı bir rekabet için İstanbul’da halen otele ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Radstrom, “Ben hala çok fazla otel olduğunu düşünmüyorum. Önemli olan ziyaretçi sayısını da artırarak sürdürmek. Eğer 35 milyon turist hedefine ulaşamazsanız o zaman bir problemden söz edebiliriz. İstanbul büyüdükçe yeni bölgeler ortaya çıkıyor. Bu bir yandan iyi çünkü yeni iş sahaları ortaya çıkıyor. Gelişen bir bölge varsa, otele de ihtiyaç vardır. Bence çok sayıda uluslararası otel zinciri de İstanbul’da bulunmak istiyor. New York, Londra, Şangay, Tokyo gibi şehirler arasında İstanbul da ilk onda yer alıyor” dedi.
Stefan Radstrom, ailesiyle 3 kez tatil için Türkiye’ye gelmek istemiş, ancak sonunda çalışmak için Türkiye’ye gelebilmiş. Son 25 yıldır yurtdışında yaşayan Radstrom, Norveç, Polonya, Rusya, Macaristan, Katar ve Hindistan’ın ardından şimdi Türkiye’de görev yapıyor.
Şili’de en çok merak edilen ülke Türkiye
Türkiye’nin en büyük kazanımının, Asya’yı, Avrupa’yı, Afrika’yı ve Ortadoğu’yu bağlayan çok önemli bir hub olması olduğunu söyleyen Stefan Radstrom, “Özellikle İstanbul, zengin tarihi, çok sayıda kültürü barındırması ve gece hayatıyla turistlerin ilgisini çekiyor. Burada gece 3’te bile trafik sıkışabilir, hiç uyumayan bir şehir. Şili, Santiago’daki Hyatt Otel’in genel müdürü iş arkadaşım, Şili’de en çok ziyaret edilmek istenen ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Onlar, Londra ya da Paris’i merak etmiyor. Özellikle Türk dizilerinin de bunda etkisi büyük” dedi.