Turizmci Bergemann dolar milyonerlerinin peşinde

İBRAHİM EKİNCİ - EKONOMİ NOTLARI

Ciddi ekonomik sıkıntılarla karşı karşıyayken “lüks” konuşmak belki zamansız gibi görünebilir ama... Turist başına 500 dolar döviz geliri sağlanırken; gezmeyi, görmeyi seven ve her seyahatte on binlerce dolar harcayabilen dolar milyonerlerini Türkiye’ye getirmek; farklı, ilginç, unutulmaz deneyimler yaşatmak, geceliği 10 - 20 bin dolarlık süitlerde ağırlamak... Bu taraftan bakınca da tam da zamanı gibi görünüyor.

Adviye Bergemann, aslında daha ötesini yapıyor. Türkiye’nin sayılı lüks destinasyonlar arasında yer alabilmesi için 4 yıldır ‘LuxinTurkey The Finest Collection’ organizasyonunu gerçekleştiriyor. Bu organizasyona dünyanın lüks seyahat konusundaki en iyi acentelerinin sahipleri, zenginlerin turizm danışmanları, zengin kulübü yöneticileri katılıyor. Yani Türkiye’nin lüks tatil olanaklarını öncelikle pazarlamacılara pazarlıyor. Önce onların Türkiye’deki lüks otelleri ve destinasyonları deneyimleyebilmeleri için en iyi otellerde konaklamalarını sağlıyor. Bir acentesi de var. Aida Tours! 2003 yılında kurulmuş. Tanıtım kitapçığında, müşterilerine, “Dinamik ve tutkulu ekibimizle, unutulmaz deneyimlerle dolu, mükemmel bir Türkiye yolculuğu yapmanıza yardımcı olmak için buradayız” diyor. Şirketin çalışma şekli, her bir kişi veya kişi grubu için beklentilerini karşılayacak özel bir seyahat deneyimi hazırlamak... Konu, sadece “en lüks otelde konaklatmak” değil, “Onu başka birçok ülkede bulabilirler. Önemli olan unutulmaz Türkiye deneyimleri yaşatmak” dedi Adviye Bergemann...

Benim anladığım, bu, anı biriktirmekle, iyi hissettirmekle ilgili, yerel kültürü en derin şekilde ifadeleyen otantik ortam ve durumlar içinde bulunmalarını, şaşırmalarını, hayrete düşmelerini, etkileşimlerini sağlamakla ilgili... Lüks derken her şeyin pahalı olması şart değil. Türkiye’deki en güzel gün batımı manzarası karşısında, derme çatma ağaç iskemlelerde, iddialı Türk şarapları tadımından sonra bir kumsalda, arabaların far ışıkları altında Roman dansları izlettirmek, katılmalarını sağlamak... Veya Fatih’teki klas bir ocakbaşı restoranda pet şişe içinde viski... Kağıt bardakta bile olabilir ama yeterki güçlü bir ambiyans içinde olsun. Ya da yıldızlı bir gecede, rüzgarın hafif esintisine eşlik eden dalga sesiyle Chateau Margaux...

Türkiye'nin tarzı 'sessiz lüks'

Biraz internette baktım... Lüks turizm ne demek? Mesela “yavan lüks” diye bir kavram var. “Geleneksel lüks sunumunu, güçlü bir mekân algısı ve tatil bölgelerinin sakinleriyle hakiki bir etkileşim sunan el sanatları, kendin yap deneyimleriyle ve eşsiz bir lokal deneyimle birleştirmekten” söz ediliyor. Bir örnek verilmiş; Michelin’in üyelere daha kapsamlı ve destinasyonlara özgü deneyimleri geniş bir yelpazede sunmak için Singapur’daki yemek sunan sokak satıcılarını tanıtması... Bu satıcılar, on yıl öncesine kadar küliner kültürün elitleri tarafından göz ardı ediliyormuş. Her ülke insanının farklılaşan bir lüks anlayışı var. Türkiye’nin lüks anlayışı için “sessiz lüks” diye bir kavram kullanılıyor. Zenginliğin bağırmaması, görgüsüz düşmemesi... Rafine ve yüksek bir sadelik olarak anladım ben.

Yakın coğrafya otelleri ilk kez davet edildi

Adviye Bergemann, 2003 yılında Türkiye’de lüks turizmin geliştirilmesi düşüncesinden yola çıkmış. 2014 yılında bu segmentin önemli aktörlerinin de içinde olduğu “LuxinTurkey” tanıtım ve pazarlama platformunu kurmuş. Türkiye’deki lüks turizm tanıtma faaliyetlerini kurulduğundan itibaren bu platform adı altında üye diğer kurumlarla birlikte yapıyor. LuxinTurkey The Finest Collection’un 5’incisini 14-17 Mart 2019’da gerçekleştirecek. Organizasyon dünyanın en iyi 100 listesinde yer alan seyahat acentelerinin sahiplerini ve üst düzey yöneticilerini Türkiye’nin en iyi otellerinde ağırlayarak deneyimlemelerine fırsat sağlayacak. 2 gün süren toplantılarda 5 kıtadan gelen 300 lüks seyahat acentesi Türkiye’nin en seçkin otelleriyle bin 500’ün üzerinde katılımcısı olan toplantılar gerçekleştirecek. Otellerin yanı sıra ilk kez modadan, mücevhere, restoranlardan sanata kadar birçok kategoride marka yer alacak ve yakın coğrafyanın otelleri de ilk kez davet edilecek.

"Özel jetleriyle geliyorlar, günde 7-8 jet inebiliyor"

Marka Yöneticisi Yüksel Göngörmüş ile birlikte gazetemizi ziyaret eden AIDA Başkanı Adviye Bergemann, ilginç bilgiler verdi:

● Biz, acentemiz Aida aracılığıyla bizzat tatil de satıyoruz ama organizasyonun amacı Türkiye’yi satmak... Yüksek harcama grubundan tatilcileri getirmeden önce, onlara hizmet veren danışmanlarını, birebir hizmet veren klüplerin yöneticilerini getiriyoruz. Bu kulüpler 100 bin dolar gibi yüksek ücretlerle üye olunabilen özel kurumlar. Bu kişilerin alım gücü yüksek. İlgilerine, arzularına göre kişisel tatmin sağlayan tabir uygunsa terzi işi paketler gerekiyor. Bir oteli seviyor, beğeniyor ama havuz da istiyor. Gerekiyorsa o havuz oraya hemen yapılıyor. Yatak tercihi için 10 sayfalık yazışma yapılabiliyor.

Her yıl 350 milyar dolar harcıyorlar

● Danışmanları önceden gelip nerede kalınır, ne yapılır, ne yenilir, ne içilir bakıyor. Bunlar, trendlere yön veren kimseler. Gözlemlerimize göre bu grup tatilci günde 7 - 10 bin dolar harcıyor. Tek bir mağazadan 10 bin dolar alışverişle çıkıyor. Tekneleriyle, yatlarıyla, özel jetleriyle gelebiliyorlar. Günde 7 - 8 jet indiği oluyor. Dünyada bu tur turizmi tercih eden 50 - 60 bin tepe tüketici, genelde 500 binlik bir tüketici grubu vardır. Bunların turizm harcaması 350 milyar doları buluyor. Türkiye 3 milyar dolar civarında bile pay alamıyor.

● Bu yıl da 40 - 50 ülkeden 200 - 300 kişi gelecek. Daha önceki deneyimler başarılı oldu. Çok memnun dönenler, “Bize binbir gece yaşattınız” diyenler oldu. Çünkü Türkiye, İstanbul müthiş bir yer. Tarih, yemek, servis... Çırağan’da bir kıtada diğerine bakıyorsunuz. Bize ilginç gelmeyebilir ama görmeyen için farklı bir deneyim. Ciddi bir tanıtım eksiği gördük ve platform oluşturarak başladık. 52 üyemiz var, oteller, restoranlar üye.

● Biz Aida olarak yılda 5 bin kişi ağırlıyoruz. Ancak asıl odağımız Türkiye’de lüksü tanıtmak. Bunu 50 - 60 kuruluş yapıyoruz. Platform getiriyor ve bütün ağırlama masrafl arını üstleniyor. Bakanlık desteklese rahatlıkla daha fazlası yapılabilir. Bunu aslında geliştirme planımız var. Türkiye’nin sanatçılarıyla ülke ülke, 300 - 500 kişi götürmek... Finansal destek olabilir. THY sponsor olabilir.

Türkiye'nin payı düşük, potansiyeli çok yüksek

Bu konudaki raporlar da pazarın büyüdüğünü gösteriyor. Bergemann’ın verdiği bilgiye göre de lüks pazarında ciddi bir büyüme var. Küresel lüks ürünler endüstrisinin önde gelen danışmanlık şirketi Bain & Company 2017 Lüks Tüketim Raporu’na göre Global Lüks Pazarı 2017’de yüzde 5 büyüyerek, 1.2 trilyon Euro’ya yükseldi. Bu büyüme genel anlamda otomobil, turizm ve gastronomiden geliyor. Deloitte’un, global olarak hazırladığı “Lüks Tüketimin Küresel Güçleri” raporuna göre lüks pazarı Türkiye’de 2017 yılında 6 milyar TL seviyesine ulaştı. 2018 yılında ise toplam lüks ürünlerde yıllık ortalama yüzde 7’lik bir artış olması ve toplam kategori büyüklüğünün ise 7 milyar TL’ye çıkması öngörülüyor. Euromonitor araştımasına göre 80 milyonu aşan nüfusu ile Türkiye küresel lüks pazarında toplam satışların yüzde 1’ine sahip. Ancak dünyadaki lüks malların en hızlı büyüyen pazarları arasında yer alıyor.