Şimşek: 50 milyon turistle, 50 milyar dolarlık gelir hedefliyoruz

İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Dünya Turizm Forumu'nda konuşan Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek Türk Turizminin cazibesini anlattı.

"2023 itibariyle 50 milyon turistle 50 milyar dolarlık gelir elde etmeyi hedefliyoruz." diyen Şimşek, özellikle Sağlık turizminde çok rekabetçi fiyatlarla var olacaklarını, böylece Türk sağlık bakım sektörünün gelecek yıllarda çok önemli bir ihracat kalemi olacağını dile getirdi.

Ortalama ömrün her geçen gün artacağına işaret eden Şimşek, yaşlanan nüfusun dünya için çok ciddi bir sorun olacağını, yaşlıların ihtiyaçlarına cevap verebilmenin çok hayati olacağını vurguladı.

Şimşek, Türk turizminin görünümünün ve geleceğinin hala parlak olduğundan dile getirerek, şunları söyledi:

"Bir çok kişi Türkiye'yi uzaktan gözlemlediğinde endişeleniyor, korkuyor olabilir. Çünkü geçmişe dair öngörülerini geleceğe taşıyorlar. Ancak biz Türkiye'nin geleceği için bunun gerçekçi bir değerlendirme olmadığını söyleyebiliriz. Çünkü çatışmalar ister Suriye'de, ister Irak'ta olsun, ister Libya'da ister başka bir yerde olsun, sonsuza kadar sürmeyecek. Bütün bu terör şebekelerini ortadan kaldırmak için uğraşıyoruz. DEAŞ dediğimiz yapıya bakalım; köşeye sıkışmış durumda. Türkiye neredeyse El Bab'da tamamen kontrolü ele geçirmiş durumda. Yani biz burada konuşurken şu anda DEAŞ ortadan kaldırılıyor.

Ben şuna kesinlikle inanıyorum DEAŞ'ın tehdidi önümüzdeki günlerde kesinlikle ortadan kalkacak. Benzer şekilde PKK gibi başka terör tehditleri de. Suriye ve Irak'ta işlevsel hükümetlerin olmayışı, terör şebekeleri için verimli bir zemin oluşturdu. Ancak bu altyapıda şu anda ortadan kaldırılmakta. İnşallah Suriye'de daha kalıcı bir ateşkesi sağlamak amacındayız. Aynı şekilde Irak'taki durumda düzelmeyi devam edecek, bu da daha iyi bir imkan sağlayacak, bu endişelerin ortadan kaldırılmasına uygun bir zemin yaratacak. Ancak global terör, çok büyük bir sorun, çok büyük bir sıkıntı ve global çaba gerektiriyor. Hiç bir ülke tek başına bunun üstesinden gelemez. Etnisitesi ne olursa olsun, mezhepsel arka planı ne olursa olsun terör, terördür."

"Turizm daha barışçıl bir yaşam için katalizör görevi oynuyor"

Mehmet Şimşek, terörün durdurulması için güçlü bir global işbirliğine, koordinasyona ve çabaya ihtiyaç duyulduğunu belirterek, dünyanın hiçbir yerinin güvenli olmadığının farkına giderek varıldığını ifade etti.

Turizmin ekonomik etkilerinin yanında sosyal etkilerinin de söz konusu olduğuna işaret eden Şimşek, turizmin daha barışçıl bir yaşam için katalizör görevi oynadığını, insanların turizm vasıtasıyla birbirlerini daha iyi anlayabildiğini aktardı.

Kişilerin bilmediği şeylerden korktuğunu, korkuların bilinmeyen şeylerden kaynaklandığını dile getiren Şimşek, insanların daha fazla seyahat ettikçe ve birbirlerini anladıkça daha sürdürülebilir bir dünya barışının inşa edilebileceğini ifade etti.

Şimşek, seyahat ve turizm sektörünün hayattaki en büyük etkisinin medeniyetler arasında daha iyi bir diyalogu oluşturmak olduğunu kaydederek, medeniyetler çatışmasına dair her geçen gün daha fazla şeylerin duyulduğunu, aşırı sağın ve İslamofobi'nin yükseldiği anlattı.

Şimşek, birçok insanın kendi etnik ya da dini geçmişinden, renginden bağımsız olarak barışçıl olduğunu belirterek, bu yüzden turizmin çok önemli bir sektör olduğunu vurguladı.

"Turizm altyapımız birinci sınıf"

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye'ye devamlı seyahat eden insanların Türkiye'nin diğer ülkeler kadar güvenli olduğunu bildiklerini söyledi.

Türkiye'nin geçen yıl çok fazla terör saldırısına uğradığını, başarısız bir darbe girişimi yaşadığını anımsatan Şimşek, ülkenin zorlu bir coğrafi bölgede zorlu komşularla yaşadığını aktardı.

Şimşek, tüm bunlara rağmen 2016'da 25,3 milyon yabancı turistin Türkiye'yi ziyaret ettiğini kaydederek, "Bu terör korkusunun insanları durduracağını düşünmüyorum. Belki kısa vadede etkileyebilir ama biz bu korkunun üzerinden geleceğiz. Türkiye'nin çok gelişmiş, ileri düzeyli tesisleri var. Turizm altyapımız birinci sınıf. Turistlere hizmet veren insanlar çok iyi eğitimli. Tesisler de bu insanlar da hala duruyor." dedi.

Hükümetin turizme ciddi katkı sağladığını dile getiren Şimşek, bunlardan bazılarının yakıt desteği, tur operatörlerine ve otelcilere yapılan destekler, kira ödemelerinin ertelenmesi ile finansa erişimin kolaylaştırılması olduğunu anlattı.

Başbakan Yıldırım, Dünya Turizm Forumu açılışında konuştu

 "Turizm, Türkiye için en kritik sektörlerden"

Başbakan Yardımcısı Şimşek, "Turizm, Türkiye için en kritik sektörlerden. Birincil döviz geliri yaratan sektörümüzdür, azalan oranlara rağmen. Net değer üretimi anlamında birçok üretim sektöründe ithalat yapıp bunların montajını yaparak üretiminizi satmak durumundasınız. Buradaki ithalat bileşeni çok yüksek oluyor o zaman." diye konuştu.

Turizmde durumun böyle olmadığını ifade eden Şimşek, turizmde üretilen döviz gelirlerinin epey bir kısmının net rakamlar olduğunu ve efektif döviz cinsinden oluştuğunu bildirdi.

Şimşek, bu yüzden turizmin hem Türkiye hem de dünya için çok kritik bir sektör olduğunu belirterek, dünyanın giderek korumacılıktan bahsettiğini söyledi.

"İhracat iyidir, ithalat kötüdür" anlayışının yeniden dillendirilmeye başlandığını ve bu yönde bazı ülkelerin tedbirler almaya başladığını dile getiren Şimşek, ticaretin istihdamı ortadan kaldırdığı görüşünün yanlış olduğunu ve bu konuda kanıt bulunmadığını kaydetti.

Şimşek, dünyada politika yapıcıların ticareti artırmak ve gelir eşitsizliğinin üstesinden gelmek için politika geliştirmesi gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkeler üretimde korumacı olsa bile vatandaşlarına 'seyahat etmeyin' diyemez. Korumacılığın turizm ihracatında rolü olmayacak. İnsanlar hala keşfetmek, tatile çıkmak, mola vermek istiyor. Bunu da sadece kendi ülkelerinde yapmak istemiyor. Bu yüzden ben iyimserim. Her ne kadar ciddi zorluklar yaşanmış olsa da. Turizm sektörünün karşılaştığı zorluklar olsa da bence parlak geleceği var. Daha yapılacak çok şey var bu sektörde. Çok fazla girdi-çıktı bağlantıları da var diğer sektörlerle."

Akdeniz'de turizm pazarı kızışıyor

 "Türk pazarı oldukça cazip"

Başbakan Yardımcısı Şimşek, Türkiye'nin yaşadığı bu zor döneme rağmen insanların orta ve uzun vadede Türkiye'nin geleceğine inandığını belirterek, Türkiye'nin nüfusunun 80 milyon civarında olduğunu, ülkede 3 milyon da mültecinin bulunduğunu anımsattı.

Şimşek, şunları kaydetti:

"Türkiye ortanın üstü düzeyinde gelir seviyesine sahip bir ülke ve satın alma gücü paritesinde kişi başına gelirimiz 21 bin dolar. Bu durumda olan 7'den fazla ülke yok. 80 milyonun üzerinde nüfusu olup da ortanın üstü gelire sahip olan 7'den fazla ülke yok.

Bu durum da Türk piyasasını oldukça cazip ve kayda değer büyüklükte bir pazar haline getiriyor. Çalışan nüfusun oranı yüzde 1,7 artmakta. Neredeyse bu AB'nin 28 ülkesinde yüzde sıfır gibi. Yani bu da önümüzdeki günlerde Türkiye'nin büyüme performansının, büyümesinin yakalamak istediğimiz ülkelerden daha hızlı olacağını gösteriyor."

Mehmet Şimşek, çok güçlü bir reform programlarının bulunduğunu dile getirerek, referandum sonrası bu reformların öncelikli olacağına inandığını söyledi.

Bu reformların da Türkiye'yi yeniden hızlı ve yüksek büyüme yoluna tekrar getireceğine işaret eden Şimşek, “Verimliliği artırmak, Ar-Ge'yi öncelendirmek zorundayız. Önümüzdeki günlerde Türkiye cazip bir destinasyon olacak. Sadece turistler için değil global şirketler için de. Biz açıklığa inanıyoruz. Hala global entegrasyonu destekliyoruz. Bu yüzde AB ile görüşüyoruz." dedi.

Gümrük Birliğinin güncellenmesi çalışmalarına da değinen Şimşek, kamu satın almaları ve tarımı da bu alana koyacaklarını, bu alanlarda rekabet edebileceklerini, rekabetten korkulmaması gerektiğini vurguladı.

Şimşek, korkulması gerekenin duvarların inşa edilmesi olduğunu kaydederek, bu yüzden açıklığa, ticarete inandıklarını, iş dünyasına açık olduklarını aktardı.

Doğru bir yatırımın kaynak sıkıntısı çekmeyeceğinden bahseden Şimşek, hukuk devletini ve demokrasinin standartlarını güçlendirmek gerektiğini bildirdi.

Şimşek, hain darbe girişiminin Türkiye'yi OHAL ilan etmeye mecbur ettiğini belirterek, "Fakat ilk fırsatta biz Türkiye'yi yeniden normal duruma getirmeyi hedefliyoruz. Temel hak ve özgürlükleri geliştirmek, demokrasiyi ve hukuk devletini güçlendirmeyi hedefliyoruz. Türkiye için, komşularımız için tek çare, yol budur. Daha istikrarlı, barışçıl ve müreffeh bir Türkiye ve bölge yaratmak için. Turizm de bunların hepsinde kilit bir unsur. O yüzden seyahat etmeye devam edin." açıklamasında bulundu.