Şehir hayatından bunalanlar oraya kaçıyor

Bilecik'in Gölpazarı ilçesine bağlı Kurşunlu köyünde bir girişimci kadının başlattığı turizm projesi kapsamında şehrin gürültüsüyle kalabalık ortamından sıkılıp köye gelen aileler, kerpiç evlerin sobalı odalarında konaklıyor, doğa yürüyüşü yapıyor, ekmek pişiriyor, kümesten yumurta alıyor, inek sağıp, kına gecesinde eline kına yakıyor, yer sofrasında yemek yiyor.

İlçe merkezine 7 kilometre uzaklıktaki Kurşunlu köyünde yaşayan ve kütüphaneden edindiği 3 bine yakın kitabı okuduğundan Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğünce "Sıra dışı okur" seçilen 55 yaşındaki Bedriye Engin'in başlattığı proje, şehir hayatından bunalanların ilgisini çekiyor.

Engin'in irtibat kurduğu turizm acenteleri ile kişisel sosyal medya hesabından tanıtımını yaptığı tur kapsamında, kırsal alandaki yaşamı görmek veya hatırlamak, köy havasını teneffüs etmek için birkaç günlüğüne büyük şehirlerden uzaklaşmak isteyenler, bir gece iki gün 150 lira verip, tam pansiyon kalabiliyor. Aileler, kerpiç evlerde konuklar için hazırlanmış odalarda konaklıyor, inek ve koyunları otlatıp sağım yapıyor, kümesten yumurta alıyor, ekmek pişiriyor, yer sofrasında yemek yiyor. Köyde bir kaç günlüğünü de olsa doğal hayatı yaşayan ziyaretçiler, temsili kına gecesinde de kına yakıp geleneksel eğlencelere katılıyor.

"İnsanların köy yaşantısına ve ortamına ihtiyaçları varmış"

Kurşunlu köyünün 2012 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığının düzenlediği bir yarışmada ''Bilecik'in en temiz köyü'' seçildiğini anımsatan Bedriye Engin, ''İnsanların sessizliğe ihtiyacı olduğunu fark ederek başlattığımız bu projeyle hem şehir hayatından sıkılıp köy yaşantısını özleyen veya merak edenler, 2 gün huzuru yaşıyor hem de çiftçi kadınlarımız aile ekonomisine katkı sağlıyor. Çiftçi kadınlarımıza farklı bir güven geldi. İnsanlar buradan memnun ayrılıyor. O zaman doğru yolda olduğumuzu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"İnsanların köy yaşantısına ve ortamına ihtiyaçları varmış" diyerek sözlerine devam eden Engin, "Köylerde genç nüfus azaldı, ekolojik tarım yapabilmesi için eko turizmden para kazanılması gerekiyor. Mevsime göre programlar düzenliyoruz. Köye gelen misafirlerimizin buradan mutlu ayrılmaları bizleri de mutlu ediyor. Hem köye para girdisi olduğu için köylü kazanıyor hem de misafirler hayatlarından memnun oluyorlar" dedi.

Beton binalardan uzak, doğayla baş başa

Şehrin gürültüsünden ve yoğunluğundan sıkılıp köye gelenler, sosyalleşme imkânı elde ederek doğal hayatı tattıklarını söylediler. Ayrıca beton binalardan kurtulup doğayla özlem giderdiklerini de ifade eden misafirler mutlu bir şekilde ayrılacaklarını dile getirdiler.