Ruhsatsız ‘tiny house’lara savaş

Yerel seçim sonrasında bazı belediyeler ruhsatsız Tiny Houselara savaş açtı. İzmir, Akbük ve Edirne’de kaçak olduğu tespit edilen onlarca prefabrik ve tiny house yıkılırken, hukukçular, bu tür ruhsatsız yapılarda yıkım ve para cezası uyarısı yaptı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hamide HANGÜL

İstanbul’da olası deprem endişesi ve konut fiyatlarındaki fahiş artış mikro evlere talebi artırdı. Bugün satılık 100 metrekare bir konut fiyatı 8-10 milyon liradan başlarken, büyüklüğü 6 ile 50 metrekare arasındaki Tiny House, bungalov ve prefabrik evlerin fiyatı 450 bin TL ile 1,5 milyon TL arasında değişiyor.

Tarla, bahçe, arazilere kurulan bu evlere, fiyatı, kolay kurulumu ve tatil amaçlı kullanım kolaylığıyla ilgi yoğun. Ayrıca depreme karşı daha güvenli görülmesi de talebi artıran bir başka unsur. Ancak son dönemde tarla ve arsalar üzerinde bur tip evlerin ruhsatsız bir şekilde sürekli artması yerel seçim sonrası belediyelerin de radarına girdi. Didim Akbük’te ruhsatsız 30 tiny house ve prefabrik yıkılırken, İzmir Çeşme’de de ruhsatsız olduğu tespit edilen söz konusu evler kaldırıldı. Edirne’de de özellikle sahil kesiminde kaçak tiny houselara izin verilmeyeceği bildirildi.

Urla’da da Batı Urla Köyleri Derneği, “Tarlaları ve çevreyi plansızca işgal eden tarım alanlarını üretimden kopartan kaçak yapılara” izin verilmeyeceği vurgulandı.

Elektrik, su bağlantısına müsaade eden de sorumlu

 Son dönemde ruhsatsız konteyner, bungalov, tiny house tarzı binaların yapımında ciddi artış gözlemlendiğine işaret eden Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu Kurucularından Avukat Elvan Kakıcı Şimşek, bu durumun adli ve para cezası ile sonuçlandığına dikkat çekti. Kakıcı, şu uyarılarda bulundu: “Bu tarz binaların yere sabitlenip temel dökme şeklinde inşa edilmesi, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 184. maddesi kapsamında suç teşkil ettiği gibi, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. ve 42. maddeleri uyarınca da yıkım ve idari para cezası ile cezalandırılmaktadır.”

Türk Ceza Kanunu’nun 184. maddesinin, imar kirliliğine neden olma suçunu tanımladığını da dikkati çeken Elvan Kakıcı Şimşek, “Bu maddeye göre, yapı ruhsatı alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapmak veya yaptırmak bir suç teşkil ediyor. Aynı şekilde, yapı ruhsatı alınmadan başlatılan inşaatlar nedeniyle kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişiler de suç işlemiş olurlar. Ancak, bu suçlar sadece belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde işlendiğinde cezalandırılır” uyarısında bulundu.

İmar kirliliğine karşı sıkı denetim gerekiyor

 İmar Kanunu›nun ilgili maddelerinin ise ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapıların yıkımını ve idari para cezası uygulanmasını düzenlediğine işaret eden Şimşek, “Yapı, tatil tutanağı düzenlenen binalar için yıkım kararı verilir veya idari para cezası uygulanır.

Ancak, bu yaptırımların uygulanması için yapı tatil tutanağının düzenlenme tarihi esas alınır. Özellikle tarım arazilerinde görülen bu tür yapılaşmalar, imar kanunlarına aykırılık teşkil etmektedir. Tarım alanlarının korunması ve imar kirliliğinin önüne geçilmesi adına bu tür yapılaşmalara karşı sıkı denetimlerin yapılması gerekmektedir” diye konuştu.

Tarım alanlarının bütünlüğünü tehlikeye atabilecek söz konusu yapılara ilişkin Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tiny House gibi belirli yapı türlerinin yere sabitlenmemesi şartıyla suç oluşturmayabileceği de değerlendirilmektedir. Ancak, bu tür yapıların tarım arazilerinde yaygınlaşması, kamu güvenliğini ve tarım alanlarının bütünlüğünü tehlikeye sokabilir.”

Gecekondulaşma olur, tarım alanları zarar görür

Müberra Oflaz, Amerika’da 2008’de ortaya çıkan küçük evler Tiny houseun, basit, küçük, kompakt, müstakil ve taşınabilir bir yapı olmasından dolayı ilgi gördüğünü, ancak bu yapıların plansız alanlarda yapım olanağı da verdiğini söyledi.

Bu evlerin tarım alanlarında da var olmaya başladığına işaret eden Oflaz, “Tarımsal üretimi etkileyecek bu eğilim, kent planlarında tanımsız bir yerleşim sistemi oluşturacağı endişesine neden oluyor. Bazı alanlarda temel döküp kalıcı yapı olarak da kullanılıyor. Bu yapılar, kaçak yapılaşma ve gecekondulaşmaya neden olacak yönde bir tehdit oluşturuyor.

Son dönemlerde şehrin kalabalığından kaçmak ve doğayla iç içe bir yaşam sürdürme trendiyle, kontrolsüz ve plansız yapılması durumunda kent için birçok problemi doğurur. Başka bir ifadeyle, düzensiz ve kontrolsüz yapılaşma, altyapı olanaklarının sağlanamaması, plansız yapılması durumunda tarım alanları, orman alanları gibi doğal alanlara zarar verme tehlikesine neden olabilir.”