"Böyle giderse 1,5 milyar dolar kaybederiz"
Turizmde Rusya kaynaklı kayıpların devam ettiğini söyleyen Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin, "Bu yıl böyle giderse turizmde 1,5 milyar dolar düzeyinde bir gelir kaybımız olacak" dedi
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Rus pazarındaki sorunlar nedeniyle yıl başından bu yana geçen yılın aynı dönemine göre 255 bin turist kaybı yaşandığını belirterek, "Bu yıl böyle giderse turizmde 1,5 milyar dolar düzeyinde bir gelir kaybımız olacak" dedi.
ATSO'nun Mayıs Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı İzzet Bayar başkanlığında gerçekleştirildi.
ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin, burada yaptığı konuşmada, halen Antalya gündeminin birinci sırasında turizm bulunduğunu, turizmde Rusya kaynaklı kayıpların devam ettiğini bildirdi.
'Turizmdeki kayıp Antalya ekonomisinin küçülmesi demek'
İspanya'da da Rus turist sayısında gerileme olduğunu ifade eden Çetin, "Fakat bizim Rusya'ya aşırı bağımlılığımız daha fazla etkilenmemize neden oldu. Turizmde bu kayıp Antalya ekonomisinin küçülmesi anlamına gelmekte, bu da kendisini her yerde hissettirmektedir" diye konuştu.
'Avrupa ülkelerinde de iyi bir tablo görünmüyor'
Bu yılın 1 Ocak-21 Mayıs döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre kente 255 bin daha az turist geldiğini, bu kaybın yüzde 80'inin Rusya'dan kaynaklandığını vurgulayan Çetin, Almanya ve Polonya dışındaki Avrupa ülkelerinde de iyi bir tablo görünmediğini, Hollanda, Avusturya, İsveç, Fransa, Danimarka, Norveç, İsrail ve Belçika pazarında da düşüşler yaşandığını söyledi.
Çetin, "Turizmde alınan destek önlemlerinin yetersiz kaldığı, acilen ek önlemlerin alınması gerektiği görülmektedir. Bu yıl böyle giderse turizmde 1,5 milyar dolar düzeyinde bir kaybımız olacak" ifadesini kullandı.
Turizmi Rusya, tarımı düşük fiyatlar vurdu
Turizmden sonra tarım sektöründe de sorunlar yaşandığını anlatan Çetin, kış aylarında soğuk, zirai don ve sel sorunları nedeniyle üretimin düştüğünü, bahara girince de fiyatlarda sert düşüşle karşılaşıldığını ifade etti.
"Biber, domates, hıyar, kabak, patlıcan gibi sebze ürünlerinde 4 yıldan beri fiyat artmıyor, hatta geriye gidiyor" diyen Çetin, yüzlerce üreticinin yoksullaştığını öne sürdü.
Fiyat düşüşünün büyük ölçüde ürün bolluğundan kaynaklandığını belirten Çetin, "Maalesef üretim plansızlığı, ayrıca depolama ve sevk ayarlaması olmaması böyle bir sonuç doğuruyor. Yaş sebzede depolama, saklama mümkün olmayabilir ama bir greyfurt bile kışın para etmiyor, şimdi de bulunmuyor. Oysa güzel depolansa, şimdi piyasaya sürülse üretici daha fazla kazanır. Dolayısıyla tarımsal ürünlerde mutlaka hem ekimin hem de ekim zamanının planlanması gerekiyor. Böyle olsa ne aşırı fiyat artışı ne de aşırı fiyat düşüşü olur ama bunu yapacak kurum yok. Üretici birliklerinin adı var, kendisi yok. Tarımda zayıf, küçük örgüt enflasyonu var, oysa güçlü bir kurumsal yapı olmalı. Güçlü üretici örgütü olmadan tarımda sorunlar çözülemez" değerlendirmesinde bulundu.
ATSO'nun seçim bildirgesi
Çetin, genel seçimler öncesinde ATSO olarak "seçim bildirgesi" hazırlayarak Antalya'nın sorunlarını rapor haline getirdiklerini, milletvekili adaylarına sunduklarını dile getirdi.
Seçim bildirgesinin birinci maddesinin siyasette diyalog ve uzlaşma olduğuna dikkati çeken Çetin, "Çünkü siyasette asgari düzeyde diyalog ve uzlaşma olmadıkça siyasi gerilim azalmamaktadır. Siyasi gerilim oldukça güven ve istikrar sağlanamamaktadır" dedi.
Toplumda şiddetin giderek artmaya başladığını ifade eden Çetin, "Şu anda adam yaralayan bile gözaltına alınmamakta, verilen cezalar ertelenebilmektedir. Geçen hafta Bartın'da bir öğretmen korna çaldığı için vahşice dövülerek öldürüldü. Toplumda böyle bir şiddet dalgası var. Siyasilerimizden bu gergin ortamı yumuşatmalarını bekliyoruz" diye konuştu.
Başkan Çetin, siyasi partiler arasında da asgari bir diyalog ve uzlaşı bulunması gerektiğini, asgari diyalog ve uzlaşma sağlanmadıkça siyasi ve sosyal istikrarın sağlanamayacağını vurguladı.
İhracat ve ithalat konularında Ekonomi Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve diğer bakanlıkların ayrı ayrı yetkileri bulunduğunu hatırlatan Çetin, oysa dış ticaretin tek bir bakanlıkta olması gerektiğini kaydetti.
Kültür ve Turizm Bakanlığının yapısının da mutlaka ele alınması gerektiğini anlatan Çetin, kültür ve turizmin iki kuvvetli müsteşarlık şeklinde ayrı ayrı yönetilmesi gerektiğini savundu.