Gezi programlarına Alalah’ı da ekleyin!

Koç Üniversitesi’nin desteği ile K. Aslıhan Yener’in başkanlığında süren Alalah kazıları 15. yılında. Bölge, bir arkeoparka dönüşmek üzere...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

FARUK ŞÜYÜN

Serde arkeoloji detektifliği olunca (Bir Arkeoloji Detektifinin Maceraları 1, Oğlak Yayınları) bu kez soluğu yine medeniyetlerin izlerini araştırabileceğim bir bölgede, Hatay’da, Alalah (modern adıyla Aççana Höyük) kazılarında aldım. O Hatay ki, bugüne kadar dünya üzerinde yaşayan 23 medeniyetten 13’üne ev sahipliği yapmıştı. Bunlardan birisi de Alalah’ta idi. Kazıların 15. yılı, yeni Hatay Arkeoloji Müzesi’nde düzenlenen üç günlük bir etkinlikle kutlanıyordu. Programa katılan uluslararası arenada söz sahibi çok sayıda arkeoloji uzmanı, gerçekleştirilen sempozyumlarda bugüne kadar insanlığın tarihine ışık tutan onlarca eserin Alalah’ta ortaya çıkarılma sürecini katılımcılarla paylaşılıyorlardı. 

30'lu ve 40'lı yıllarda, burada yapılan kazılarda İÖ 3400-1194 arasına tarihlenen 17 katman bulunmuş, höyüğün 4. tabakasında çok katlı bir saray ele geçirilmişti. Sarayın odalarında bulunan Hurri dilinde yazılmış tabletler çok değerliydi. Woolley yine aynı tabakada Alalah’ın meşhur krallarından biri olan İdrimi’nin heykeli ve kitabesini de bulmuştu; bunlar da British Museum’daydı. Türkiye’nin en geniş kapsamlı bilimsel arkeolojik kazılarından biri olarak gösterilen Alalah kazıları bugün Koç Üniversitesi’nin desteği ile K. Aslıhan Yener’in başkanlığında sürdürülüyordu. Son kazı sırasında çok büyük bir saray binası ortaya çıkmıştı, ancak bu bölgede yürütülen çalışmaların 100 yıl daha süreceği tahmin ediliyordu. Alalah’ın bulunduğu Amik'te 500’ü aşkın höyük tespit edilmişti. Bunlardan birisi de Aççana’nın hemen yakınındaydı. Böyle olunca da acaba günümüzden binlerce yıl önce de mega kentler var mıydı?! sorusu akla geliyordu. Alalah buluntuları bugüne kadar yüzlerce makale, müze yayını ve kitapta konu edildi. Mekân, bir arkeoparka dönüşmek üzere... Kazılarda çıkan 550 yazılı belge sayesinde bölge tarihi hakkındaki bilgiler de her geçen artıyor. Bölgenin materyal kültürüne ait seramik, tablet, mühür, metal ve cam buluntular ise yeni Hatay Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmekte. Yani gezi programlarımıza Alalah’ı eklememek için hiçbir neden yok!

Polisiyenin kraliçesi Agatha Cristie bile oradaydı...

Alalah, Orta ve Geç Tunç çağlarında Mukiş Krallığı’nın başkentiydi. 1936-1939 ve 1946- 1949 yıllarında British Museum adına kazı yapan İngiliz arkeolog Sir Leonard Woolley, kıymetli heykelleri ve kalıntıları alıp Londra’ya götürmüştü. Bunlar, günümüzde British Museum’da sergileniyordu. Woolley kazılarının gerçekleştirildiği dönemde halen höyüğün tepesinde yer alan eski kazı evi birçok misafiri ağırlamıştı. İngiliz yazar Agatha Christie’nin de romanlarının bir kısmını bu evde kaleme aldığı biliniyordu. Koç Üniversitesi kazılara desteğini, geçtiğimiz yıl sonunda Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nde (ANAMED) düzenlediği bir sergiyle de sürdürmüştü. “Unutulmuş Krallık, Antik Alalah’ta Arkeoloji ve Fotoğraf” isimli sergide, Koç Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği kazıların fotoğraflarının yanı sıra Sir Woolley’in arşiv görüntüleri sanat ve tarih meraklılarının beğenisine sunulmuş, serginin kitabı da Koç Üniversitesi Yayınları tarafından yine aynı adla basılmıştı.