Ege'de yaşama sevincinizi tazeleyin

Yaz aylarının yoğunluğundan yavaş yavaş uzaklaşan Sığacık ve Urla, bu mevsimde kendi kendine kalmak, tarih ve doğa keşifl eri yapmak ve taptaze lezzetlerle tanışmak isteyenler için ideal.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

NERMİN SAYIN

Lacivert, turkuvaz, açık mavi ve yeşille bezenmiş, hani neredeyse gökkuşağını yere indirmiş Ege Denizi'nin kıyısında başlıyorum güne Urla'da... Ekmek attığımız martıların çığlıkları, uslu dalgaların sesine karışıyor; nefis kahvaltımıza fon oluşturuyor. İnsan bıraksalar burada bir ömür oturabilir, ama, müthiş bir gün beni bekliyor İzmir Turizm Tanıtım Vakfı'nın "İzmir'e Doyamazsın" projesi kapsamında geldiğim kentte... Sloganlarını "İzmir'e en çok sonbaharda doyamazsın"a çevirip Urla'dan başlıyorum turuma...

İlk durağım hemşehrilerinin adını verdikleri Yorgo Seferis sokağı. Önce buradaki sanat galerisini, ardından ünlü Yunan şairin büyüdüğü, insanı bir zaman yolculuğuna çıkaran evi (artık otel) geziyorum. Ege'ye sanat ne güzel yakışıyor, diye düşünürken bir başka kapı açılıyor önüme: Tarih. Hem de ne tarih: Arkaik dönem bir zeytinyağı işliğinin tam ortasına düşüyorum Klazomenai'de. Hemen iki adım ötemdeyse Limantepe kazı alanı bütün vaatkârlığıyla durmakta... Yok efendim, bitmedi, deniz kenarında bir başka dünya açılıyor önüme: Ankara Üniversitesi Mustafa V. Koç Deniz Arkeolojisi Merkezi. 360 Derece Tarih Araştırmaları Derneği'nin Uluburun Batığı, Kordelyo'dan Pasaport'a İzmir Kayıkları, yukarıdaki fotoğrafta görebileceğiniz Kybele ile çıkılan Foça-Marsilya Tarihe Yolculuk, Kiklad Kayıkları gibi projeleri yarattığı; genç yaşlı herkesin merakla gezdiği ve yakında düzenlenecek atölyelere katılabileceği bir merkez burası...

Tekrar yola koyuluyoruz, bu seferki hedefimiz Seferihisar, Sığacık ve Teos. Yürüyüş ve bisiklet için rotalar çıkarılan bölgeye vardığımızda, cıvıl cıvıl Sığacık Kalesi karşılıyor bizi. "Kale cıvıl cıvıl mı olurmuş!" demeyin, bu öyle. Kale içi organik pazar, el sanatları ürünleri, hediyelikler, börekler çörekler satılan, tarihi evlerle, hamamlarla süslü bir yaşam bölgesi. İçini keyifle dolandıktan sonra, denize karşı çayımızı içip güneşi batırıyoruz. Oh be, dünya varmış!

Teos'ta mazinin ayak sesleri

Bölgenin en önemli antik merkezlerinden Teos, 12 İon kentinden biri. Oldukça geniş bir alana sahip olan-tamamını yürümesi kondisyon istiyor, uyarmadı, demeyin!- ören yerini her gün gezmek mümkün. Antik Taş Ocağı, Hellenistik Kent Suru, Dionysos Tapınağı, Tiyatro, Meclis Binası, Agora, Sarnıç, Akropol, Liman ve Liman Kilisesi gezilebilecek alanları olarak belirlenmiş; bir uzun, bir de kısa tur güzergâhı öneriliyor içinde. Özellikle Meclis ve Tiyatro, antik kentin bir zamanlar ne kadar gözde ve ne kadar görkemli olduğunu anlayabilmek adına görülmesi gereken yerler. En güzeli de antik kent zeytin ağaçlarıyla adetâ "süslenmiş."

Zeytin rotasını takip edin...

1979'dan beri süren Klazomenai kazılarında işlik alanları bulunmuş. Kentin ekonomisinin M.Ö. 6. yüzyıldan itibaren geliştiği biliniyor, işlik de aynı dönemden. Bugün antik kentte ayağa kaldırılmış bir zeytinyağı işliği var. 35 dakikada 250 kilo zeytinin ezilebileceği bir sisteme sahipmiş. Önce hayalgücünüzü kaşıyacak bu işliği gezmenizi, ardından da http://rota.yarimadaizmir.com adresindeki zeytin rotalarından birine revan olmanızı tavsiye ederim, 5 bin 300 yıllık ağaçlarla karşılaşabilirsiniz. Ayrıca bölgede yakında zeytinyağı ve sabun müzeleri de açılacak.

SEFERİS'İN KOŞTUĞU SOKAKLAR

İşler Hollywood'taki kadar kolay olsa keşke... Bilim adamları şu zaman makinesini icat etmiş olsalar, ne güzel 1900'lere gider, Seferis'le beş taş oynardım Urla'nın tarihi sokaklarında. Yunan dilinin en önemli şairlerinden Yorgo Seferis'in evini gezmekle yetiniyorum oysa. 1971'de kaybettiğimiz şairin baba evi, 2000'lerde özenli bir tadilattan geçerek butik otel oldu. Dönemin ruhunu koruyan yalnızca restorasyonu değil, içindeki objeler de dikkatle seçilmiş ve fotoğrafl ar, radyolar, konsollar, lambalar, bakırlar ve diğerleriyle mütevazı da olsa bir zaman yolculuğu vadediyor ziyaretçisine. Kalıcı değilseniz bile uğrayıp bu güzel mekânı mutlaka gezin... Urla'nın anısına saygı gösterdiği tek isim Yorgo Seferis değil elbette. Aslen Tireli olan, 1995'te Urla'ya yerleşen ve vasiyeti üzerine mezarı da burada olan Tanju Okan anısına dikilen heykele ve ailesi Mübadele'yle Urla'ya yerleşen Necati Cumalı'nın evine de rastlayacaksınız kentte dolaşırken.

SIĞACIK KALESİ'NİN CUMBALI EVLERİ

Sığacık bugün "sessiz şehirimiz" Seferihisar'ın bir mahallesi, merkezin hemen 5 kilometrecik batısında. Fakat tarihine bakarsanız, 16. yüzyılda yapılmış bir kalenin içine konumlandırıldığını görürsünüz. Teos antik kentinin limanı olan koy da buna dahil... Kaleyi, Rodos'u almayı kafasına koyan Kanuni Sultan Süleyman, Kaptan-ı Derya Parlak Mustafa Paşa'ya üs olarak yaptırmış. Bir dış kaleden, bir de günlük hayatın geçtiği iç kaleden oluşan, iki burcu ve iki kapısı bulunan yapının inşasını gerçekleştirenler Teos'un antik taşlarını kullandıklarından surlarda yer yer antik yazıtlara rastlamak mümkün. İçinde yer alan dar sokaklardaki geleneksel Sığacık evlerinin çoğu kerpiçten, iki ya da tek katlı, iç avlu ve cumbaları var. Ve bugün içinde kurulan pazarın kalabalığına rağmen dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyorlar. Ayrıca kalenin içinde tiyatro ve gösteriler için sahne de kuruluyormuş.

KÖYDE TİYATRO

Urla'ya kadar gelmişken Bademler'i de gezmesek olmaz. Bu Tahtacı köyünde herkes sanatçı, çünkü, 1969'dan beri burada bir köy tiyatrosu var ve çocuk çocuk, genç yaşlı bu tiyatronun prodüksiyonlarında rol alıyor. Hatta oyunlardaki adları mezar taşlarına bile yazılıyor. En son "Tersine Dünya"yı çıkarmışlar, güzel de bir salonları var, 130 kişilik. Köye gelirseniz tiyatronun ardından arkeolog Musa Baran'ın oyuncak müzesini ve nefis ürünler satılan pazarı da görün. Doğal Yaşam Köyü hazırlığı da sürüyor.

ÜZÜM BUĞUSUNUN PEŞİNDE

Doğayla tarihi buluşturan, üstelik de otundan etine, elbette balığına damak çatlatacak lezzetlere bir arada sahip olan İzmir'in turizm potansiyelini daha iyi değerlendirebilmek hedefiyle yola çıkan İzmir'e Doyamazsın kampanyası kapsamında, Ege'nin mavi saçlı kızını önümüzdeki dönemde daha çok konuşacağız, orası kesin... İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Yarımada İzmir Gezi Rotaları da çok yakında pek çok kişinin gittiği, gördüğü güzergâhlar olacak. Bence siz ilk keşfedenlerden olun. Örneğin Bağ Yolu'nu... Bağbozumu mevsiminde; Selçuk, Menderes, Seferihisar, Urla, Çeşme ve Karaburun'daki üzüm bağlarını kapsayan bir rota bu. İnternet sitesinden incelemenizi öneririm (www.yarimadaizmir.com)

Bu konularda ilginizi çekebilir