“Tekstildeki süreçler ekolojik sorunlara neden oluyor”
Giyim ve ayakkabı endüstrilerinin uzun üretim ve tedarik zincirleri yöntemleri nedeniyle, küresel karbon salımının yüzde 8-10’unu ürettiğini söyleyen MÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Prof. Dr. İlhami İlhan, endüstriyel atık su kirliliğinin yüzde 20’sinin ise tekstil boyama ve terbiye işlemlerinden kaynaklandığının tahmin edildiğini belirtti.
Meryem KARADAĞ
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhami İlhan, modanın günümüzde, dünyayı kirleterek ısınmayı tetikleyen en büyük sektörlerin başında geldiğini, tüketicilere tekstil üretiminin çok masum görünse de arka planında doğal kaynak israfından kimyasal atıklara kadar birçok zarar barındırdığını belirterek, alışveriş çılgınlığının ‘Sürdürülebilir Tekstil’ kavramı ile kontrol altına alınabileceğini söyledi.
Sürdürülebilirlik konusunda bilgi ve farkındalık sahibi olunması gerektiğini vurgulayan İlhami İlhan, tekstil ürünlerinin üretim ve tüketim süreçlerinin önemli düzeyde ekolojik sorunlara neden olduğunu kaydetti. İlhan, “Giyim ve ayakkabı endüstrileri uzun üretim ve tedarik zincirleri ve enerji yoğun üretim yöntemleri nedeniyle, küresel karbon salımının (emisyon) yüzde 8-10’unu üretmekte ve endüstriyel atık su kirliliğinin yüzde 20’sinin tekstil boyama ve terbiye işlemlerinden kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Dolayısıyla giyimden ayakkabıya, tarım filelerinden sağlık sektörüne kadar yaygın bir kullanım alanına sahip olan tekstil ürünlerinin üretim ve tüketim süreçlerinin ekolojik sorunlara neden olduğu bilinmektedir” dedi.
"Klasik parçalara yatırım yapılması gerekiyor"
Kurumsal çabaların dışında, bireylere de sorumlulukların düştüğünü söyleyen İlhan, sürdürülebilir modayı benimsemek için kişisel olarak da atılabilecek başlıca adımlardan bahsetti. Bireylerin sürdürülebilirlik konusunda farkındalık, bilgi, duyarlılık ve sorumluluk sahibi olmasını ve bir yaşam biçimi olarak benimsenmesinin şart olduğunu söyleyen İlhan, “Bunun için bireylere olduğu kadar ilgili kurumlara da büyük görevler düşmektedir. Sürdürülebilirlik kapsamında, “hızlı moda” yaklaşımının aksine “yavaş moda” yaklaşımı geliştirilmiştir.
Bireyler, daha az ve daha kaliteli, uzun ömürlü ürün üretimini hedefleyen, böylece tüketim sıklığını azaltan bu yaklaşım ile üretilmiş ürünleri tercih ederek sürdürülebilirliğe katkı sağlayabilirler. Hızlı moda akımlarını takip etmek yerine, zamansız ve klasik parçalara yatırım yapmak, sürdürülebilir bir moda anlayışını benimsemeyi kolaylaştırır. Ek olarak tüketiciler ikinci el veya geri dönüştürülmüş ürünleri satın almak yoluna da gidebilir.
“Mağaza Yönetimi ve Pazarlama bölümü açılmalı”
Satış elemanlarının tekstil alanında eğitimli ve bilgili olması müşterinin doğru kararlar almasına yardımcı olacağını vurgulayan İlhan, “Giyim ürünlerini tüketici ile buluşturan perakende sektörü ile ilgi de bir tespitim var. Genellikle müşteriyi doğru bilgilendirmesi gereken mağaza satış elemanlarının tekstil, hazır-giyim ve moda konusunda yetersiz bilgiye sahip olduğuna tanık olmaktayım.
Satış elemanlarının tekstil alanında eğitimli ve bilgili olması müşterinin doğru kararlar almasına yardımcı olacaktır. Bu hizmet içi eğitim ile sağlanabilir ya da bu alanda eğitilmiş kişilerden mağaza satış elemanları seçilebilir. Bu alandaki eleman açığını kapatmak ve niteliği artırmak için, meslek yüksekokullarında ‘mağaza yönetimi ve pazarlama’ alanında eleman yetiştirmek üzere bölümler açılabilir” diye konuştu.
Yaşamın her alanında sürdürülebilirliğin var olacağını ve yaşamımızı şekillendireceğine dikkat çeken İlhan, “İnsanlığın dünyada varlığını sürdürmesi, gelecek kuşakların, bugünkü kuşaklar diyemem, geçmiş kuşakların soluduğu temiz havayı soluyabilmesi, sağlıklı gıdalara erişebilmesi sürdürülebilirlik çerçevesinde köklü değişiklikler yapılmasına ve kaybettiklerimizi geri kazanmamıza bağlıdır. Sürdürülebilirlik yaklaşımına samimi olarak sahip çıkmalı, alınan kararların, koyulan kuralların gerçek anlamda uygulanmasına dikkat etmeliyiz” açıklamalarında bulundu.
MEÜ öğrencisine üçüncülük ödülü
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhami İlhan, 12. Adana Portakal Çiçeği Karnavalı kapsamında düzenlenen kostüm yarışmasında Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğrencisi Esra Sökmen’in, yün elyaf malzemeden kuru keçe tekniği kullanarak hazırladığı “Saimbeyli Mavisi” adını taşıyan kelebek kostümü ile 150 yarışmacı arasından üçüncülük ödülünün sahibi olduğunu kaydetti.
“Geri dönüştürülmüş ürünler tercih edilebilir”
Bireylerin mevcut ürünlerini olabildiğince dikkatli seçerek, doğru kullanarak, geri dönüştürerek veya onararak sürdürülebilirliğe katkı sağlayabileceğine dikkat çeken Mersin Üniversitesi (MEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Dr. İhami İlhan, “Giysilerin ömrünü uzatmak için doğru yıkama, kurutma ve saklama yöntemlerini kullanmak önemlidir. Bu şekilde, kıyafetler daha uzun süre dayanır ve yenisini alma ihtiyacı için gereken süre uzatılabilir. Bireylerin ürün satın alırken etiketleri okuması, etiketlerdeki bilgileri anlaması ve doğru tercihler yapabilmesi de büyük önem taşımaktadır” dedi.